23.BÖLÜM

123 18 12
                                    

  Ah be şimdi sınıfta ki herkes boynumla ilgili dalga geçecek. 2. ders saatindeydik ve şuana kadar kimse herhangi bir dalga, şaka yapmamıştı. Hayret doğrusu! Omuz silkip kalemimle oynamaya devam ettim. Aras' ın o kıza karşı dedikleri aklımdan çıkmıyordu. Fazla kötü davranmıştı kıza. Ama şimdi kızda biraz hakketmişti. Ama ağır konuşması gerekmiyordu sadece biraz sert bir ifadeyle reddetmesi yeterliydi bence. Kalemin ucunu silgiye sokup öylece durmasını sağladım. Yanımda ki Selin ise Semih ile mesajlaşıyorlardı. Semih ve Aras dışarı çıktıkları için Selin de mesaj yoluyla ulaşıyordu ona. Yani bir durunda özleyin birbirinizi.

"Selin?!"

"Hı..."

"Hı denmez efendim denir !"

Kıkırdadım. Bu kızla uğraşmak ayrı bir hobiydi sanırım benim için.

"Of İdil !"

Beni oflayarak başından savamazsın Selin hanım.

"Ah Selin.... boynum koptu galiba....ah!"

"Ne? Ne oldu? Babanı arayalım! Kıpırdama sakın!  Çok mu ağrıyor! !"

Kuzum ya kıyamam. Gerçi şuan onu kandırarark  kıydım ama olsundu. Zavallım elindeki telefonu bir hışımla masaya atıp ayağa kalkmıştı sonrada oturul kalkıp telefonunu aramaya baslamıştı. Şuan ise sıranın altına bakıyordu. Ama boşuna bakıyor çünkü o telefon bende. Gülümseyip Selin'e seslendim.

"Selin."

"Bekle aşkım hemen buluyorum telefonu! Az daha dayan!"

"Selin!"

"Ay dur aşkım buluyorum az kaldı! Nerede bu salak telefon!"

Derin bir nefes alıp tekrar bağırdım ama bu sefer daha yüksek sesle !

"Selin!!"

"Ah...efendim ?!"

Hızlıca kalktığı için kafasını sıraya vurmuştu! Kafasını ovalıyarak ayağa kalkıp bana baktı. Gülümsememi genişletip elimdeki telefonu havada salladım. Endişeli ifadesi önce şaşkınlığa sonrada çatık kaşlara yerini bırakmıştı.

"Seni...öldüreceğim İdil!"

"Ya.. ama sende benimle ilgilen!"

"Ya kanka mal mısın?  Nazikçe desen anlardık heralde! "

Gözlerimi devirip ona baktım.

"Hı tabi tabi kesin anlardın!"

"Tobo tobo kosun onlordun! Mal ver şunu! "

Beni taklit etmesi her ne kadar komik de olsa sinir bozucuydu! Vermiyecektim işte!

"Hayır vermiyeceğim!"

Sıranın köşesinden çekilip karşımda durdu.

"Kanka veriyor musun yoksa gideyim mi ?"

"Nereye ?"

"Aras' ı sinemaya davet ettiğini söylemeye !"

"Hayır!  Davet etmiyorum bir kere!! Yalancı!"

Arkasını dönüp kapıya doğru yürüdü. Ah gidecek miydi sayiden!

"Tamam bekle ! Sakın Aras' a onu sinemaya davet ettiğimi söyleme! !"

Kapıda durup endişeyle bana döndü. İlk önce anlamasam da sınıf kapısından Aras' ın girmesiyle ağzım tamamıyla açıldı. Duymuş olabilir miydi? Yani salak ben niye bağırıyorsam! Ah tabikide maldım! Ama benim kadar Selinde suçluydu. Gözümün içine bakan Aras sıramın yanında durdu. Kalbim teklemeye başlasada çaktırmadan salakça bakmaya devam ettim.

Yalnızca SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin