Bölüm 5

204K 7.8K 937
                                    

Betül önündeki çayıyla oynayıp duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Betül önündeki çayıyla oynayıp duruyordu. Ayça ile kahvaltı yapmak için buluşmuşlardı. Ancak aklına sürekli Fırat'ın yemekte gördüğü kadına olan bakışları geliyordu. O bakışlarda onu rahatsız eden bir şeyler vardı.

Bakışları sanki acı çeker gibiydi. Sanki nefretle dolu gibiydi.

"Dünyadan canım arkadaşım Betül'e" diyen Ayça ile daldığı düşüncelerden kurtuldu.

"Bugün üç oldu bu. Sende bir şeyler var" dedi Ayça. Kahve saçlarını maşalamış, harika makyajıyla göz kamaştırıyordu.

"Özür dilerim." diyerek iç çekti Betül ve devam etti. "Senin için çok sevindim. Sonunda evleniyorsun"

"Sonunda Batuhan yola geldi. Bir an hiç evlenmeyeceğiz sandım. Hayır bu tip konuları erkekler açmayınca da bir şey yapamıyorsun"

"Ayça sana bir şey soracağım" dedi Betül aceleyle. "Sor tabi tatlım"

"Şimdi bir adam arkadaşının karısına böyle garip garip, daha çok acı çeker gibi ama nefretle de bakıyorsa sence...bunda bir sorun var mıdır?"

Ayça kahvesini yudumladı. "Kimmiş bu adam?"

"Kim olduğunu boşver. Sence neden böyle bakıyor olabilir?"

"Betül erkekler çok garipler. Ama bildiğim bir şey varsa bir erkek hiçbir kadına boş yere bakmaz. Yani ya bir şey hissediyordur ya da o kadını hiç sevmiyordur"

Betül Ayça'nın dediklerini fazla ciddiye aldı. "Bir şey hissetmek derken? Biraz açar mısın?"

"Mesela o kadını seviyor olabilir, ya da sadece arzuluyordur. Ya da ikisi birden de olabilir"

Betül arkasına yaslandı. Fırat o kadından nefret ediyor gibi durmuyordu. Ama o evli bir kadını da seviyor olamazdı. Betül'ün aklı karışmıştı.

"Ben söyleyeceğimi söyledim. Şimdi sen söyle. Kim bu adam?"

"Önemli biri değil"

"Betül..."

"Of Ayça. Ev sahibinin oğlu oldu mu?"

Ayça sevinç çığlığı atacak gibiydi. "İnanmıyorum. Seninle yıllardır arkadaşız ve sen ilk kez bir adamı merak ediyorsun! İnanmıyorum. Bu adamı görmem gerek"

Bunu neredeyse herkesin duyacağı şekilde söylemişti. "Sessiz olur musun? Düşündüğün gibi değil sadece bakışları hoşuma gitmedi"

"Hoşuma gitmedi mi? Ah Betül yoksa sen bu adamdan hoşlanıyor musun? İnanmıyorum onu kıskanmış olmayasın"

Ayça her şeyi yanlış anlıyordu. Ayça genelde her şeyi yanlış anlardı.

"Ayça hayır. Birkaç kez gördüğüm adamdan neden hoşlanayım ve kıskanayım? Onu tanımıyorum bile"

AtıfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin