Fırat dudaklarının arasındaki sigarayı içine çekip dumanını dışarıya verdi. Bu sıralar sadece arada içtiği sigara işe fazla bir araya gelir olmuştu. Stresli değildi ancak neden içtiğini de bilmiyordu.
"Kardeşim sen tiryaki olacaksın böyle giderse" diyen Gökhan ile parmaklarının arasındaki sigarayı söndürdü.
"Haklısın. Neden içiyorum bende bilmiyorum ki" dedi Fırat. Sigara içmeye askeri okulda başlamıştı. O zamanlar iki ayda bir kere içerdi. Asker olmak stresli bir işti.
"Bugün nöbetçi olman kötü oldu." dedi Batuhan elindeki çayı yudumlarken.
Fırat gülümseyerek "Neden lan?" dedi.
"Takılırdık birlikte." dedi Batuhan. Nöbetlerden nefret ediyorlardı. Fırat ise yarın evde uyuyacağı zamanı düşünüp huzur buluyordu."Ayçayla takıl sen" dedi Fırat arkadaşına sırıtarak. Batuhan sırıtarak baktı arkadaşına.
"O zaman biz yavaştan gidiyoruz. Sana iyi nöbetler" dedi Alp ceketini giyip. Batuhan çayını kafasına dikip boş bardağı Fırat'ın nöbet masasına koydu.
"Haydi kardeşim. Görüşürüz yarın" dedi Batuhan ve hepsi aynı anda çıkıp gitti. Fırat tek başına kalmıştı.
Yanına gelip "Komutanım" diyerek bir şeyler anlatan asker ile oturmak üzere olduğu masadan ayrıldı.
Betül tabakları masaya yerleştirip Zahide Teyzeye yardım etmeye başladı. Fulya işten çıkınca Betül'e uğramış onu yemeğe davet etmişti. Çıktıkları kısa tatilden sonra herkes bir yoğunluğun içine girmiş, fazla görüşememişlerdi.
"Haydi herkes yemeğe" diyen Zahide Hanım ile Arda ve Ömer oturdukları koltuktan kalkıp masadaki yerlerini aldılar. Fulya da salatayı getirerek masayı tamamladı.
"Eline sağlık anne. Kurt gibi acıktım valla" diyen Arda yemeklere saldırmaya çoktan başlamıştı. Kendini Betül ile oldukça rahat hissediyordu. Sanki o aileden biriymiş gibi davranıyordu.
Betül önce çorbasını içip sonradan ana yemeğe geçti. Masada dönen sohbete eşlik edip gülerken gözü birden boş duran sandalyeye doğru kaydı. Fırat'ı bir haftadır görmemişti. Tayin olabilme ihtimali bile kalbini tekletirken, tayin olsa ne yapardı bilmiyordu.
Sıkıntılı bir iç çekerek yemeğine devam etti. Belki de kaderinde acıklı bir aşk yaşamak vardı. Her şeye dayanırdı da Fırat'ı başkasıyla görmeye dayanamazdı. Ona olan sevgisi her gün büyürken onun başkasının kocası olmasına dayanabileceğini sanmıyordu. Başka bir kadının çocuklarının babası olabileceği fikri bile kalbini sıkıştırıyor, içine kocaman bir sıkıntı bulutu çöküyordu.
Fulya, Betül'ün birden düşen yüzünü fark edip "Betül bugün bizde kalsana" dedi.
Betül hemen yan tarafına doğru dönüp "Ah olur mu öyle hiç" dedi ve Zahide Teyzeye doğru baktı. Zahide başını olumluca salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atıfet
General FictionBetül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşmeleri yaparken ev sahibinin oğlu Yüzbaşı Fırat'a ilgi duymaya başlar. *atıfet:karşılık beklemeden duyulan sevgi (Tamamlandı) ©Tüm Hakları S...