Bir insanı ne kadar sevebilirsiniz? Daha doğrusu bir insanın neyini seversiniz? Bakışlarını mı? Yüreğini mi? Yakışıklı oluşunu mu? Betül, Fırat'ın en çok gülüşünü sevmişti. Onu sıklıkla göstermiyordu ancak bir an ona denk gelmişti. Bu halinin ondan olduğunu düşünüyordu. Bir adama nasıl bu kadar kapıldığını hala anlamıyordu.
Genç kadın birkaç gün önce arkadaşı Nur'a doğum ziyareti yapmıştı. Ayça çoktan Fıratla ilgili her şeyi Aysel ve Nur'a anlatmış ikisi de onu soru yağmuruna tutmuştu. Yemek bitince Fırat onu evine bıraktıktan sonra birkaç saat kendi kendine sırıtmıştı.
Şimdi karşısına dizilen üç arkadaşı ile bakışıp duruyordu. Nur doğum yaptığı için gelememişti. Aysel'in çocuğu hasta olmuştu. Onun boşluğunu ise Fulya doldurmuştu.
Aslında her şeyin altında Ayça'nın olduğunu biliyordu. Ve birkaç dakika önce Fulya, Betül'ün abisine ilgi duyduğunu öğrenmişti. Fulyaya tamamen sürpriz olmuştu. Normalde bugün işte olurdu ancak patronunun işi çıktığı için bugün işe gitmemeyi tercih etmişti. İyi ki de gitmemişti. Akşama doğru Betül'e gelmesi birçok yeni şey öğrenmesine vesile olmuştu.
"Doğru mu anladım? Yani sen şimdi abimden resmen hoşlanıyorsun" diye sordu Fulya. Betül, Ayça ve Kader'e bakış attıktan sonra "Evet." dedi.
Fulya'nın yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı. "Biliyordum. Siz çok yakışıyorsunuz" dedi genç kadın.
Ayça, Fulya'yı sevmişti. Sonunda onları yakıştıran tek kişi olmadığı için memnundu. "Değil mi? Bence de çok yakışıyorlar. Güzelim senin abin kesinlikle Betülün olmalı" dedi Ayça yanındaki Fulyaya. Fulya kıkırdarken Betül uyaran bir sesle "Ayça!" dedi.
O sırada Kader "Aslında Fulyanın gelmesi çok iyi oldu." dedi. Sonra herkes ona doğru baktı. "Şimdi Fıratla ilgili her şeyi öğrenme fırsatımız var"
Ayça başını sallayarak Kader'i onayladı. "Size seve seve yardım ederim kızlar" dedi Fulya. Betül'ün yengesi olacağı fikri bile içini ısıtmaya yetmişti.
"Pekala temel bilgilerden başlayalım. Fırat en çok hangi rengi sever?" diye sordu Kader. Ayça buna itiraz etti. "Boşver rengi yahu. Ne yemek sever onu de Fulya"
Fulya gülerek "Abim hiç yemek ayırmaz ama bazı şeylere zaafı vardır. Mesela su böreği. Su böreğine bayılır." Fulya Betül'e doğru döndü.
"Bir kere su böreği getirmiştin hatırlıyor musun? O böreklerin neredeyse hepsini abim yedi"
Betül şaşkınlıkla Fulyaya baktı. Aklının bir köşesine bunu çoktan yazmıştı. "Karnıyarığa bayılır. Menemenin hastasıdır. Et yemeklerine ayrıca zaafı var. Makarnayı salçalı sever."
Ayça o sırada araya girdi. "Fıratta amma çok şey seviyormuş. Batu hiç böyle değil"
Fulya o sırada şaşkınlıkla Ayça'ya baktı. "Ah Batuhan abi mi? Yoksa sen onun nişanlısı olan Ayça mısın?" diye sordu Fulya. Ayça'nın göğsü birden kabardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atıfet
General FictionBetül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşmeleri yaparken ev sahibinin oğlu Yüzbaşı Fırat'a ilgi duymaya başlar. *atıfet:karşılık beklemeden duyulan sevgi (Tamamlandı) ©Tüm Hakları S...