Final

186K 6.5K 799
                                    

Fırat kahve içip uyanık kalmak için çözüm yolları arıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fırat kahve içip uyanık kalmak için çözüm yolları arıyordu. Bugün nöbetçiydi. Bu sıralar nöbetçi olmayı hiç ama hiç istemiyordu. Betül artık 9 aylık hamileydi ve her an bebek gelebilirdi. Karısının yanında olarak ona destek olmalıydı. Sıkıntılı bir iç çekerek arkasına yaslandı. Bu gece ona Gökhan eşlik ediyordu. Alp beklendiği gibi tayin olmuştu. "Ne zor bu nişan işleri abicim. Valla yoruldum. Ne gerek var elaleme eğlence vermeye" dedi Gökhan somurtarak.

Kader ile ilişkilerini bir üst basamağa taşıyarak nişanlanmaya karar vermişlerdi. Evlilik için birkaç ay daha bekleyeceklerdi. "En zoru düğün valla kardeşim. Herkesle el sıkış, tokalaş, sürekli dans et." dedi Fırat. Genç adamın sürekli saate baktığını fark eden Gökhan "Hayırdır sürekli saate bakıp duruyorsun Fırat?" dedi Gökhan.

"Ne bileyim Gökhan. Betül'ü merak ediyorum"

"Sakin ol be abi. Bir şey olmaz, olsa haber gelirdi" dedi Gökhan arkadaşının stresli halini görüyordu.

"Kim yazdı kardeşim bu nöbeti bana?" dedi bu sefer Fırat. Gökhan ise onun bu haline güldü. İki arkadaş kahve içmeye devam ettiler.

Betül ise koltukta oturup Fulya'nın dilimleyerek verdiği elmaları yiyordu. Hamileliği boyunca neredeyse hiç aşermemişti. Karnı kocaman bir karpuz gibiydi. Fırat nöbetçi olduğu için bu gece annesigilde kalacaktı. Bebeği tekme atmaya başladığında hemen yanındaki Fulya'nın elini tutup karnına getirdi. Fulya yeğeninin tekmelerini hissederek gülüyordu.

"Anne Mehmet Akif tekme atıyor" dedi heyecanla.

Arda oturduğu yerden kalkıp Betül'ün diğer yanına oturdu. O da karnına elini koyup tekmeleri hissetmeye çalıştı. Tekmeler çoğalmaya başladığında "Bu çocuk kimi seveceğini biliyor. Kerata seni" dedi Arda kendi kendine.

Ömer ise oturduğu tekli koltuktan "Rahat bırakın lan Mehmet Akifi. Yenge rahat mısın? Yastık vereyim mi?" diye sordu.

"Sağol Ömer, gerek yok"

Betül'ün bebeği erkek olacaktı. Adını hem kendi babasının hem de Fırat'ın babasının adını koymaya karar vermişler ve böylelikle adını Mehmet Akif olarak belirlemişlerdi.

Zahide anne "Kızım kıyafetlerini getirmemişsin" diyerek salona girdi. Zahide annenin demesiyle birlikte Betül pijamalarını getirmediğini fark etti.

"Unutmuşum anne. Alıp geleyim hemen" diyen Betül'ün ayaklanmasıyla birlikte Arda ve Ömer de ayağa kalktı.

"Böyle mi gideceksin? Bizde geliyoruz" dedi ilk önce Ömer. "Evet geliyoruz. Yolda bir şey olur falan Allah korusun" diyetek abisini onayladı Arda.

Betül itiraz etmedi. Oldukça yavaş adımlarla kapıya ilerleyip şişkin ayaklarını ayakkabıya geçirdi. Ömer ve Arda da koruma gibi iki yanına geçip yürümeye başladılar. Hava serindi.

AtıfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin