Özel Bölüm.2

121K 4.8K 243
                                    

Fulya derin bir nefes alıp verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fulya derin bir nefes alıp verdi. Karşısındaki aynada kendisine bakıp gülümsedi. Giydiği dizine gelen toz pembe elbise güzel görünüyordu. "Haydi be abla. Haydi!" diyen Arda ile gümüş çantasını alıp kapıya doğru ilerledi.

Bugün Ömer evleniyordu. Zahide Hanım çok şükür bir sorun olmadan ikinci oğlunu da evlendiriyordu. İki kardeş dışarıda arabada bekleyen Gökhan ve Kader'e doğru ilerledi.

Zahide Hanım ve Fırat gelini almaya gitmişlerdi. Ardından konvoya katılacaklardı. Fulya ve Arda ise önden gidip düğün yerinde bekleyecekti. Gelen misafirleri birinin karşılaması gerekiyordu.

İç çekerek dışarı bakan genç kadın hüzünlü bakışlarını engelleyemiyordu. Alp'in tayini çıkalı ve İstanbuldan gideli iki ay olmuştu. Onu özlüyordu. Elini tutmayı, gözlerine bakmayı seviyordu. Bugün de gelemeyeceğini söylemişti. Halbuki onu akrabalarıyla tanıştırmayı çok isterdi.

Ailesi Alp'i biliyordu. Abisi zaten her şeyi kısa sürede anlamıştı. Annesine de durumu açıklaması uzun sürmemişti. Alp gitmeden önce birkaç kere onlara yemeğe gelmişti. İyi anlaşıyorlardı. Alp'in yakın arkadaşları evlendiği için tüm vaktini sürekli Fulya'ya ayırıyordu. Genç kadın gerçek anlamda mutluydu.

Düğün salonuna geldiklerinde Gökhan karısının inmesine yardım etti. Kader'in iki aylık hamile olduğunu öğreneli çok olmamıştı. O zamandan beri deli gibi etrafında dönüp duruyordu. Çok dikkatli ve özenli davranıyordu.

Birlikte düğün salonuna çıktıklarında Fulya lavaboya geçip aynaya bakıp kumral saçını düzeltti. Ardından Arda ile birlikte gelenleri karşılamaya başladı. Gelenlerle tokalaşıp "Hoş geldiniz." demek biraz yorucuydu.

Herkes yakında onunda evlenip evlenmeyeceğini sorup duruyordu. Genç kadın ise onlara gülümseyip "Nasipse olur inşallah." diyordu.

Ne diyebilirdi? Alp'ten herhangi bir girişim yoktu. Zaten yanında bile değildi. Onu düşündükçe daha çok özlediğini fark ediyordu. Bir süre sonra duyduğu davul sesleriyle birlikte abisinin ve yengesinin geldiğini anladı.

Betül pusetteki bebeği ile önden çıkarken Zahide Hanım da hemen ardından Mehmet Akif ile geliyordu. Fırat düğün arabasını park ediyordu. Ömer ise gelininin elini tutmuş Şeyda'ya aşık bakışlarını yolluyordu. Birlikte gelin odasına ilerlerken kamera hala onları çekiyordu.

Betül kızı Goncayla birlikte salondaki Kaderlerin oturduğu iyi konumlu masaya oturdu. Zahide Hanım, Mehmet Akif'i Fulya'ya verip Ömer'in yanına geri döndü.

Fulya da yeğeni ile birlikte yengesinin yanına gitti. Mehmet Akif güzel bir takım elbise giymişti. O kadar tatlı görünüyordu ki. Bebeği yere bırakıp yürüyerek etrafta gezinmesine izin verdi. Şimdi Mehmet Akiften mutlusu yoktu.

"Yenge Gonca nasıl?"

"Bugün biraz huysuz. Az önce uyudu. Biraz uyusun daha iyi olur." dedi Betül. İki aylık olan bebeğinin üstünü sıkıca örttü. Az sonra Fırat yanlarına geldiğinde Fulya mutlu bir şekilde abisine sarıldı.

AtıfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin