Betül arkasına yaslanıp, gözlerini kapatıp çalan şarkıyı dinlemeye başladı. Kafedeki şarkı genç kadını güzel hayallere götürüyordu. Fırat ile mutlu olduğu hayaller...
Ancak gerçek hayat öyle değildi. Gözlerini açtığında reddedildiği gerçeği yüzüne bir tokat gibi çarpıyordu. Bir hafta sonra ilk kez Fırat'ı görecekti ve nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Her zamanki Betül gibi mi davranmalıydı? Yoksa aşık Betül gibi mi?
Ayça, Kader ve Fulya ona sürekli tavsiyeler verse de Betül hiçbirini yapmak istemiyordu. Yorulmuştu. Bir süre dinlenmesi gerekiyordu. Aşk ne yorucu şeydi.
Filmlerde anlatıldığı gibi değildi. Dizilerdeki kadarda imkansız değildir. Tam ortasında bir şeydi aşk. Boğulmaktan korkarken denize atlayıp çırpınmaktı aşk.
"Hayatım" diyen Batuhan'ın sesi ile masadaki tüm kafalar Batuhan'a doğru döndü. Ayça nişanlısına sarıldı. Artık düğüne haftalar kalmıştı. Hazırlıklar son hızıyla devam ediyordu.
"Hoş geldiniz" dedi Ayça gelen diğer beyleri selamladı. Gökhan Kader'in yanına geçerken, Fırat herkese başıyla selam verip Alp'in yanına oturdu. Betül'ün yanına ise Alp oturmuştu.
Fulya'nın da burada olmasını çok isterdi. Ancak bugün fazladan çalışması gerektiğini söylemişti. Betül sabahtan beri karnına doğru girip duran ağrının az önce tekrardan başladığını fark edip sıkıntılı bir iç çekti.
"Bizde tam düğünü konuşuyorduk" dedi Ayça neşeli bir sesle.
"Yenge valla bizim Batuyu adam ettin ya helal olsun sana" dedi Alp. Ayça'nın göğsü kabardı. Betül'ün donuk yüzünü görüp karşılık vermeye hazırlandı.
"Alpciğim aşk böyle bir şey işte. Sevdiğinde her şeyi yaparsın. Yeter ki seven kalpler değişmesin"
Kader, Gökhan'a doğru baktı. Gökhan daha elini bile tutmamıştı. Bu adamın çapkın olduğunu ilk kim söylemişti? Gökhan menüye bakıp bir şeyler söylerken Fıratta ona eşlik etti.
"Siz nasılsınız kızlar? Betül işler nasıl gidiyor? Sizin restaurant yıldız yükseltmiş" dedi Gökhan, Kader'e göz kırpıp.
"Evet öyle oldu. Mutlu olduk tabi. Çalışma saatim biraz uzadı. Merak etme Kader de bir değişiklik yok" dedi Betül gayet doğal bir şekilde. Fırat genç kadına doğru baktı. Oldukça normal ve mutlu görünüyordu. Üzülmediği için sevinmişti.
Betül gülümseyerek telefonunu eline aldı ve bir şeyler yazdı. Az sonra Kader ve Ayça'nın telefonuna aynı anda mesaj geldi. İkisi de telefona gelen mesaja bakıp arkadaşlarına doğru baktılar. Betül ağrı kesici istiyordu. Ancak ikisinde de ağrı kesici yoktu.
Genç kadının tek çaresi kalkıp eve gitmekti. Ancak Fırat'ı bir daha ne zaman görürdü bilmiyordu. Biraz daha oturup bu acıya az da olsa dayanmayı seçti.
"Şimdi gelini evden almak için gelecek arabanın şoförü benim. Şimdiden anlaşalım" dedi Gökhan bu sefer.
"Benim birader yapacak o işi boşuna ümitlenme " dedi Batuhan.
"Oldu mu ama şimdi? Bende Fırat'ın düğününde şoförlük yaparım" dedi Gökhan. Masadaki yüzler gülerek Fırat'a döndü. Betül gülmüyordu. Çektiği acıdan olsa gerek denilenleri de tam anlayamamıştı.
"O iş yatar Gökhan. Başta aday olarak Ömer var."
"Alp sana kaldık lan. Sende bulma şimdi bir bahane" dedi Gökhan ve Alp gülerek "Tamam abi. Şoförlük senindir" dedi.
O sırada Betül ayağa kalkıp lavaboya gitmek için yürümeye başladı. Hemen ardından Kader ve Ayça da kalktı. Masadakiler ne olduğunu anlamasa da fazla sorgulamadılar. Kadınların işleri belli olmuyordu. Aniden makyaj yapma istekleri gelmiş olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atıfet
General FictionBetül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşmeleri yaparken ev sahibinin oğlu Yüzbaşı Fırat'a ilgi duymaya başlar. *atıfet:karşılık beklemeden duyulan sevgi (Tamamlandı) ©Tüm Hakları S...