Ben öylene kadar uyumayı pilanlarken çalan telefonum böyle bir şeyin mümkün olmayacağı mesajını veriyordu. Ama bugün pazar günüydü ve ben uyumak istiyordum bu yüzden de telefonu açmama kararı alarak uyumaya devam etdim. Lakin telefonda ki her kimse fazla israrcıydı. Haliyle de bu sese daha fazla maruz kalmamak için açmışdım. Arayanın kim olduğuna bakmadığımdan sesinden anlamışdım kim olduğunu. Ve nedense hiç şaşırmamışdım bu saatde aramasına.
"Ne var Cihan?" Konuşurken bile gözlerim kapalıydı.
"Sana da günaydın İzmirin en güzel kızı."
"Cihan şu an uyuyorum sonra konuşsak?"
"Benimle konuşduğuna göre uyandın. Hadi kalk hazırlan da kahvaltı yapalım."
"Ne kahvaltısı Cihan? Bugün öylene kadar uyumak istiyorum."
"Uyandın bir kere Derin. Hadi kalk. On beş dakikaya bekliyorum seni. Bak kapıdayım ona göre."
"Ben uyumaya devam edeceğim Cihan. Sana iyi kahvaltılar."
"Ha sen şimdi kalkmıyor musun?"
"Hayır."
"İyi o zaman ben de kendim gelib kaldırırım. Bak kapıdayım ve elim tam zilin üstünde." İlk kes onda gözlerimi açmışdım. Hem de sonuna kadar.
"Of Cihan tamam bekle."
"Oflama hadi bekliyorum. Çabuk ol."
Telefonu kapatıb kalkmışdım. Cihandı bu yapardı. Tanıyordum arkadaşımı. Cihanı bekletmemek için hazırlanmaya başladım. Salaş gömlek altına da kot pantolon giyib hiç makyaj yapmadım. Saçlarımı da doğal halinde bırakıb çantamı ve gözlüyümüde alarak evden çıkdım.
"Salaş halinle bile güzelsin."
"Cihan?"
"Ne şurda sana iltifat ediyorum."
"Etmesen direkt kahvaltı etsek?"
"Niye döndükden sonra uyuyacak mısın?"
"Evet."
"Hastasın sen." Göz devirerek söylemişdi.
"Teşekkürler." Demişdim süni bir gülüşle.
Kahvaltı için deniz kenarında yerleşen güzel bir kafeye getirmişdi Cihan beni. Masaya oturub siparişimizi verdikden sonra kafeyi dikkatden geçiriyordum. Pek kalabalık değildi daha. Lakin yan masada oturan bir kız dikkatimi çekdi.
"Cihan şu kıza baksana."
"Hangi kıza?"
"Yan masada oturan kız işte."
"Evet ne olmuş?"
"Seni kesiyor bence bir düşün."
"Tarzım değil canım."
"Ayy gıcık Nazlı mı tarzın?"
"Ya Nazlı gerçekden kötü biri değil ki."
"Onu bana şu an övüyor musun?"
"Tamam Derin'ciğim susdum."
Kahvaltı ederken bir anda aklıma gelen fikirle Cihana bakdım. Yani şuan saçmalıyor da ola bilirdim ama bunu deneyecekdim en azından.
"Cihan aslında düşündüm de Nazlı iyi biri haklısın. Güzel kadın da."
"Yok artık. Bunu cidden yapacak mısın?"
"Ne var Nazlıyla çok yakışırsınız bence."
"Nazlıdan bahs ediyorsun Derin."
"Ay git Nazlıyla evlen demiyorum ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucizevi Aşk
RomanceHayat da zaten bir mucizeden ibaret diyil midir? Bir de bu mucizeye aşk dahil olursa... Aşksa başlı-başına bir mucizeyse eyer, işte o zaman mucizevi aşk olur...