Love To Love Again

(Tanıtım Liam'ın ağzından, ileriki bölümler ise Millie'nin ağzından... Lütfen bir sonraki bölümlere bakarak okumaya devam etme yada bırakma kararı alın :3 Multimedya da Liam ile Millie var!)

-Giriş Bölümü-

Kolumu Niall'ın omzuna atıp, Zayn'in muhabir kızın sorusuna vereceği cevabı merakla beklemeye başladım.

"Ne tür kızlardan hoşlanırım? Güzel soru.." dedi Zayn ve devam etti. 

"Anlaşabileceğim biri olmalı. Görünüm açısından belli bir tipim yok. Yanında kendimi rahat hissedeceğim ve şımartabileceğim birini isterim." 

"Peki, Niall sıradaki sorum sana..." dedi muhabir kız.  "En sevdiğin ülke neresi?" 

"Irlanda. Orası benim ülkem ve çok seviyorum." 

"Bende çok severim. Peki, Liam.. Favori kız ismin ne?" diye bana sordu sarışın muhabir.

Cevabımı hiç düşünmeden söyleyecek kadar iyi biliyordum... Zaten yıllardır o isim aklımdaydı... Hiç düşünmeden "Millie." dedim. 

"Vay canına, güzel isim. Neden bu isimi seçtin?"

"Sadece, söylenişi hoş.." diye bir yalan söyledim. 

Sadece söylenişi hoş... 

Ah, herkes gerçeği bilse ne yapardı acaba? 

Aslında, Millie adında bir meleğe tam 4 senedir platonik aşık olduğumu, umutsuzca sevdiğimi kimse bilmiyor. Ondan tam 4 senedir hoşlanıyorum; ama ona bir türlü söyleyemedim. Evet, doğru duydunuz aslında yüz binlerce Directioner kızın hayallerini süsleyen Liam Payne hoşlandığı kıza 'Seni seviyorum' diyemedi. Millie'yi yaklaşık 2 senedir görmüyorum. Wolverhampton'dan ayrıldığından beri... Wolverhampton'dan ayrılma sebebi, annesi ile Milano'ya taşınmalarıydı. Onu liseden beri tanıyorum. Birlikte dramaya giderdik. Aslında ben gitmeyi hiç istememiş, ısrarla reddetmiştim. Annem ağırlığını kullanarak -zorla- yollamıştı. Ama Millie'yi tanıdıktan sonra iyi ki gitmişim dedim. O, istediği zaman tam bir cadıya bile dönüşebiliyor, aslında tamda melek sayılmaz. Çok sık tartışırdık, özellikle ses konusunda...

Kendi sesine laf ettirmez, benim sesime karga gibi derdi. Gerçekten mi? Karga mı?!? 

Bu yüzden çok sık tartışırdık. Onu kızdırmak çok hoşuma gidiyordu aslında... 

Ama benim One Direction'a katılmam, onun Wolverhampton'dan ayrılması bizim bağlarımızı koparmıştı. Şimdi şu lanet soru ile onu yeniden hatırladım. Millie'yi unutmak için, çok çabaladım; ama kimse onun yerini alamadı. 

Muhabirin Louis'e sorduğu soruyla kendime geldim.

"En sevdiğin şarkı nedir Louis?"

"En sevdiğim şarkı Katy Perry'nin Firework şarkısı. " 

"Peki Niall, fanlarınla ilgili hatırladığın bir anını anlatır mısın?"

"Bir fan benim için pankart hazırlamıştı ama adımı yanlış yazmıştı. Yazdığı isim Neildı. Bende ona Neil değil N-I-A-L-L demiştim." dediğinde hep birlikte güldük. 

"Bir soruda sana Harry, nasıl kızlardan hoşlanırsın?"

"İki gözü olan kızları severim." dedi Hazza.

İki gözü olan?! Harry'nin cevabına hep birlikte gülüştük. 

"Evet, Liam. Hoşlandığın kız tipi nedir?"

"Utangaç, sessiz sakin kızları severim. Yüksek sesle konuşan kızları pek sevmem." dedim. Aslında bu tam bir yalandı; çünkü Millie ne sessiz sakin ne de utangaçtı. Hatta yüksek sesle konuşmayı severdi. Ya da biz hep kavga ettiğimiz için sesi çok çıkardı... Neden Millie'yi anlatmak yerine tam tersi karakteri söyledim? Ah, inanın bende bilmiyorum ama ben Millie'yi direkt olarak anlatamazdım. 

***

Merhaba, Love To Love Again hikayemi facebookta 'One Direction Tadında Hikayeler' sayfamda yayınlıyordum ama artık wattpad'e de taşınması gerektiğini düşündüm ve şuan burada! 

Ayrıca bir not: Liam'ın hoşlandığı kız ismi Rachel'miş ancak hikayemde Millie olarak kullanılacak. ^^