Love To Love Again

LTLA - 17. Bölüm

Multimedya insanı kalpten götürecek tarzda çok fena :d Bölümede çok uyguuun^^  Her neyse. Size iyi okumalar!

______

Liam, çizdiğim resmi odasına götürmeye gitmişti.

Ben mi?

Ben ise sıkıntıdan patlamak üzereyim... Bu ev çalışma alanı olarak gerçekten mükemmel ama aynı şeyi eğlence açısından söyleyemeyeceğim. İnsan hayatının her dakikasını yarışmaya çalışarak geçiremiyor. 'Eğer Liam, bu yarışmada olmasaydı ve benim koçum seçilmeseydi o zaman ne yapardım?' düşüncesi de aklımdan geçmiyor değil.. Gerçekten Liam olmasa daha çok sıkılırdım..

Liam yanıma doğru koşarak geliyordu, bense sıkıntıyla 'of' çekiyordum.. 

"Ne uzun bir iç çekişti o?"

"Sıkılıyorum.."

"Neden?"

"Neden mi Liam? İnsanın senin gibi sıkıcı bir sevgilisi olur da nasıl sıkılmaz?" dedim, yine oflamıştım. Muzur muzur Liam'a bakıp, ne tepki vereceğini merakla bekliyordum.

"Ah, öyle mi?" deyip dibime kadar yürümeye başlamıştı, bende refleks olarak geri geri yürüyordum.

"Kendin kaşındın!"

Yürümeyi bırakıp, koşmaya başladığında bende ondan kaçmaya başlamıştım.

"Buraya gel Mill!" diye arkamdan bağırıyordu. Bense olabildiğince hızlı koşmaya çalışıyordum. 

"Liam, gelme! Hayır!"

Kahkahalarla gülüyorduk. Liam daha da hızlanıp bana yetiştiğinde çığlıkla karışık bir kahkaha atmıştım. Bahçeyi bir tur koşmuştuk bile..

"Liam, gelme dedim!"

"Sen kaşındın!"

"Liam!"
Olabildiğince hızlı koşuyordum ama Liam benden daha hızlıydı.. Sonunda bana yetiştiğinde, kolumdan tutup beni kendine doğru çekti. Bense kendimi yere atmıştım. Liam ellerini karnımda gezdirip, gıdıklamaya başladığında bende büyük bir kahkaha patlatmıştım.

Bluzumun, karnıma kadar açılmış olduğu tenime Liam'ın parmakları değdikçe gıdıklanmanın yanı sıra ürperiyordum da... 
Kahkahalarımın arasından, Liam'ın ellerini vurarak "Liam! Gıdıklamayı kes! Bırak!" diye bağırıyordum.

Sanki bağırdıkça daha çok gıdıklıyordu. Artık gülmekten çatlayacak gibi hissediyordum.

"Liam! Şimdi öleceğim! Bırak!"

 Bunun böyle olmayacağını anlayarak Liam'ı kandırma projemi ortaya koydum.

"Liam! Simon ziyarete gelmiş. Kapının önünde!" elimi kapıya doğru uzatmıştım.
Liam, bir anlığına arkasına bakma hatasında bulunduğunda, ellerinden kurtuldum ve tekrar koşmaya başladım. Havuzun kenarından Liam'a doğru bağırdım. "Hadi ama James, bu çok eski bir numaraydı!"