LTLA - 18. Bölüm

1.4K 82 0
                                    

Geçen bölümün vote'u çok düşüktü. Okuyamadınız mığığ? Lütfen okuduktan sonra Vote'a basın. Zor olmamalı :) Mill'in giydiği elbise multimedya da var^^

____

*Yarışma Günü*

Ah, o makyözün burada olmadığına çok seviniyorum. Geçen hafta yaptığı makyajdan sonra zaten ona yaptırmayacaktım.. Keyifle, -saçımı bozmadan- koltuğu oturdum ve makyajımın tamamlanmasını bekledim.

Bu akşam izleyicilerin arasında Miranda da olacak ve ben heyecandan ölmek üzereyim. Onu görmeyeli bir sene olmuştu. Geçen yaz tatil için Milano'ya, kalmaya, yanıma gelmişti. En son yüz yüze o zaman görüşmüştük ve o zamandan beri hiç görüşemedik. Bende en yakın arkadaşımı çok özledim! Liamla -sonunda- sevgili olduğumuzu öğrenince ne yapacak çok merak ediyorum. Umarım, beni öldürmez.

 Makyajım tamamlandığında, koltuktan kalktım ve aynaya doğru yürümeye başladım. Üzerimde ki, beyaz kolsuz elbiseye memnunlukla baktım. Eteği beyaz ve miniydi, üst kısmı ise altın sarısı payetlerle kaplanmıştı ve sırtımı açıkta bırakıyordu.. 

Her zaman sadelikten yana olduğum için bu haftaki elbiseme bayılmıştım!

Gözlerim Liam'ı ararken, Harry'ye takılmıştı. Elinde ki papyonla uğraşıyordu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun Harry?"

"Papyon takıyorum, oradan bakınca ne yapıyormuş gibi gözüküyorum ki?"

"Buradan bakınca... Papyonla sevişiyormuşsun gibi gözüküyor."

"Papyon ile arama girmeye ne dersin?"

Oflayrak yanına gittim ve elinden papyonu çekip aldım. Boynuna geçirdim ve bilerek iyice sıktım.

"Mill ne yapıyorsun? Nefes alamıyorum!" Öksürmeye başlamıştı.

"Bende zaten nefes alama diye sıkıyorum."

Neredeyse boğulacaktı. Kahkaha atarak papyonu sıkmayı bıraktım.

"Boğulacaktım. Aman Tanrım! Jade bana yardım et!" diyerek kuliste koşturmaya başladı.

Ona kahkahalarla gülerken birden belime yapışan iki el ile ürkmüştüm. Arkamı döndüğümde ellerin sahibinin sevgilim olduğunu anlamam ile ürkmem, keyfe dönüşmüştü. Liam, giydiği gömleğin düğmelerini en sonuna kadar iliklemişti. Ve bu onu çok... komiğim-ama-edepliyim-de yapmıştı.

"Sevgilim, sen çok... Mm, yakışıklı ve.. edepli olmuşsun!"

"Sende çok güzel ve çekici olmuşsun!"

Liam'ın burnuna küçük bir öpücük bırakıp, ayrıldım. 

"Miranda geliyor, heyecanlı mısın?"

"Heyecan mı? Şuan yaşadığım duyguya sadece heyecan dersek az kalır!" heyecandan sesim yüksek çıkıyordu.

Yüzümü avuçlarının içine aldı.

"Heyecanlı olman güzel.. ama çok heyecan yaparsan sahnede her şeyi mahvedebilirsin.. Bu yüzden, çok heyecanlanma. Derin nefesler al."

Dediğini yaptım ve derin nefesler almaya başladım.

"Al şimdi, ve ver!"

"Hey ama bir dakika Liam. Bu da ne böyle? Sanki doğum yapıyorum!"

Liam, söylediğim şeye kahkaha atarken "Ben iyiyim. Sahnede de her şey çok güzel olacak!" dedim.

"Bu hafta düetler önce söylenecekmiş."

"Mükemmel. Kaçıncı sıradayız?"

"Üçüncü.."

Love To Love AgainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin