LTLA - 24. Bölüm

1.2K 71 5
                                    

Multimedya "Milliam" çifti!!!

___________

"Liam, seni öldüreceğim. İğrenç bunun tadı!"

"Bunun için bana minnet duyacaksın."

"Bunun için mi? Minnet duygusunu bilmem ama katil olma duygusunu doruklarda yaşıyorum. Bunu bana nasıl içirirsin sen?!"

Çocuklar susmuştu, bizim kavgamızı izliyorlardı. Louis ise hala gülüyordu.

"Louis. Sus artık." dedim dişlerimin arasından tıslayarak.

"Sus seni lanet."

"Millie, Millie, Millie... Hepsi sesin için." dedi numaradan bir iyilik rolüyle.

Ona dil çıkarmakla yetindim. Bu tadın ağzımdan gitmesi için, bir şeyler yemek istedim ama onu içtikten sonra midemin bir süre hiçbir şeyi kaldıramayacağını düşünüyorum.

Odama gitmek için çıkarken, Liam arkamdan bağırdı.

"Unutma Millie. Bugün konuşmak yok. Ağzını bile açmamalısın."

Mutfağa, eski yerime geri geldim. Tam Liam'ın yüzüne bakarak "Zaten bu da senin işi-" diyecekken, Liam, işaret parmağını dudaklarımın üstüne bastırdı.

"Shh, ne dedim? Konuşmak yok." dedi nefesini yüzüme üfleye üfleye.

Tamam, itiraf vakti. Nefesi yüzüme değdiğinde, tahrik olmuştum. Evet, kesinlikle tahrik oldum.

Liam'a söyleyeceğim o şeyi içimden söylemeye karar verdim. 'Zaten, bu da senin işine gelir Liam Payne.'

Arkamı dönüp, mutfaktan tüydüm hemen. Tahrik olduğumu anlamasını istemiyorum çünkü.

Aslında çoktan anlamış bile olabilir. Odamın kapısına yaklaştığımda kendi telefonumdan geldiğine emin olduğum o sesi duydum.

Kapıyı hızla açtım ve telefonumun nerede olduğunu gözlerimle taradım. Telefonumu bu sefer yatağın altında değilde komodinin üstünde bulduğum için kendi kendime bir sevinç kaplamıştı içimi.. Evet, küçük şeylerle mutlu olabiliyormuşum demek ki.

Arayanın annem olduğunu görünce daha da bir mutlu oldum.

"Anne."

"Nasılsın Millie?"

Nasılım? Gerçekleri söylesem mi söylemesem mi ikilemini yaşıyorum ama eğer hastayım dersem çok telaşlanır, bu yüzden söylememek en iyisi.

"İyiyim anne. Çok iyi, sen?"

"Bende tatlım, şarkını merak ettim.."

"Over Again, One Direction'dan.. Bu şarkı çıktığı için çok mutlu oldum. Ah, az kalsın unutuyordum. Bu hafta kesin geliyorsunuz değil mi? Çünkü acil bir kararla final oluyor yarışma.."

"Tabii ki tatlım. Emin ol, ölecek olsam bile gelirim. Bensiz, yarışma bitemez." dedi gülerek.

Bende güldüm. Kapının arasından başını sokan Liam'ı görmem ile anneme veda etmemin vaktinin gelmiş olduğunu anladım.

"Anne, daha sonra görüşürüz kapatmam gerek. Hoşça kal.."

"Hoşça kal tatlım."

Liam, kızgın yüz ifadesi ile bakmaya başladı.

"Hadi ama, Liam. O annem. Konuşmama yasağı anneme işlemez."

"Haklısın." deyip gülümsedi.

"Liam--"

"Millie, konuşmayacaksın, unuttun mu?"

Liam'ın iki de bir sözümü kesip durması sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

Love To Love AgainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin