LTLA - 27. Bölüm

1.2K 82 2
                                    

Multimedya'ya ölünüüüüüüüür!

Uzun bir bölüm karşınızda, iyi okumalar! Vote'a basmak sadece iki saniyenizi alır! Bunu bana çok görmeyin :):)

__________

"Millie, mutfakta sana bir sürpriz var."

"Ne sürprizi?"

"Mutfağa gir ve bak." deyip tatlı tatlı gülümsedi. Kanepeden kalkarken aklıma bu sürprizin ne olduğuyla ilgili bir sürü fikir gelmişti.

Bu sürpriz mutfaktaysa, Liam kesin en sevdiğim makaronlardan almıştı. Yada üstünde Harry'nin karikatürü olan birkaç kapkek. Hayır. Durun, kesin içeride ornitorenk şeklinde bir pasta var. Evet. Kesinlikle ornitorenk şeklinde pasta yaptırdı! Ama kahverengi ornitorenk değil, yeşil olanından...

Yeşil ornitorenk şeklinde pasta olmasını umarak mutfağa ilerledim. Kapıyı açmamla karşımda yeşil ornitorenk pastası görmemiştim.

Hadi ama, şaka mı bu?

Onu görmemle, bir anda vücut ısımın sinirden yükseldiğini hissettim.

"Senin ne işin var burada?!!" diye bağırdım.

Arkamı dönmemle Liam'ın kapıyı kapatıp, kilidini çevirmesi bir oldu. Kapının koluna asıldım, açmaya çalıştım ama kilitli bir kapıyı açmak pek mümkün olmasa gerek.

"Liam!! Aç kapıyı! Miranda'nın burada ne işi var?!! Çıkmak istiyorum. Liam!!"

Kapıya vurmaya başlamıştım. Arkamdan, Miranda'nın kıkırdadığını duydum. Sinirle ona doğru döndüm.

"Sanırım, burada kilitli kaldık." dedi sırıtarak.

Onu, hiç umursamadan kapıya yöneldim tekrar.

"Liam. Şu lanet kapıyı hemen şimdi açıyorsun!!"

"Miranda ile konuşacaklarınız vardır. Boşuna açmayayım." dedi. Onunda elini ağzına kapatarak kıs kıs güldüğüne adım gibi emindim.

"Liam! Ben Miranda ile sonsuza kadar konuşmayacağım. Bu muydu sürpriz? Miranda bir kabus bence! Burada kilitli olsam bile konuşmayacağım. Hiçbir şey fark etmeyecek. O yüzden aç şu kapıyı! Hem, eğer-eğer açmazsan... Seninle de sonsuza dek konuşmam!!"

Elimle kapıya vurmaya başladım. "Aç şu lanet kapıyı! Konuşmayacağım!"

Arkamdan yükselen Miranda'nın sesi ile tekrar ona döndüm. Kapıya doğru -aslında Liam'a doğru- konuşuyordu.

"Merak etme Lee. Benimle de sonsuza dek konuşmayacaktı ama bak şuan burada kilitliyiz. Ve konuşacağız." dedi.

Tam gözlerimin içine bakıp ukalaca sırıttı.

"Bakıyorum da, şu hastanede ki görüşmemizden sonra sana bir öz güven gelmiş Miranda." dedim aynen onun o ukala gülüşünü taklit ederek.

"Hala aynı kararımdayım. Sonsuza dek seninle konuşmayacağım Miranda." diye de ekledim.

"Öz güven konusunda haklısın Mill. Ama şunu eklemeden edemeyeceğim, şuan benimle konuşuyorsun. Sonsuza kadar konuşmayacağım dediğin kişiyle."

Tamam, bazı lafları bir güzel yediğim için, şuan söyleyecek bir şey arayışına girişmiştim. Bu arayışımın içindeyken, kapının ardından Liam'ın sesi yükseldi.

"Mill ve Miranda... Sizin daha çok konuşacaklarınız vardır. Sizi yalnız bırakayım. Bir şey lazım olursa salondayım. Bağırmanız yeter." deyip güldü.

Kapının buzlu camından salona doğru ilerlediğini görebiliyordum.

"Lanet olsun sana Liam. İlla ki buradan çıkacağım, o zaman seninle görüşeceğiz!!" diye bağırdım.

Love To Love AgainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin