Feel Me• (Tamamlandı.)

8th May-Who Are You /2-3

x

2 yıl sonra;

18 yaşındayım. Annem çok yetenekli biri olduğumu söyleyip duruyordu. Oyunculuk okumamı istiyordu. Fakat ben is-te-mi-yor-dum.

İronik olan buydu ya zaten.

Başarılı biriydim. Gitar,piyano gibi aletleri çalabiliyordum. Cover videoları çekip Youtube'a yüklüyordum. Sesim vardı ve 2 yıl öncesine kadar katıldığım tiyatrolar yüzünden annemde oyunculuk hevesi  de başlamıştı.

Kendi çapımda yeterliydi ama annem bir kariyer yapmamı istiyordu. O kadar insan seni tanıyacak ve hem sevilecek hem de çok fazla eleştiriye maruz kalacaksın..

Dünya önünde rezil olduğun anlar olucak, birileri yüzünden nefret mesajları alacaksın. Hadi ama hangi ünlünün yoktur ki?

Hayatımı Justin'e adamıştım. Daha 14 yaşındaydık, 8.sınıfın sonlarına doğru çıkmaya başlamıştık. 10. sınıfa kadar bu devam etti. Geleceğimiz olduğunu düşünmüştüm.

10.sınıfta beni her zaman yaptığı gibi yine diğerlerinden daha farklı büyük bir şekilde yargılamıştı ve kavga etmiştik.

Bu sefer gerçekten bitmişti. Böyle demişti çünkü. Yalan yanlış şeylerden dolayı darbe almıştı ve doğruyu bilmeden burayı terk etmişti.

2 yıldır buraya gelmiyordu. Lise bitiyordu bu sene. Kurtuluyordum. 2 yılım Justin olmadan bok gibi geçmişti.

O gittiğinde birkaç hafta okula gitmemiştim. Annem bunu anlayışla karşılamıştı. Justin'e haftalar boyunca ulaşmaya çalışmıştım ama sonradan "O seni umursamıyorsa sen de onu umursama." diyerek konuyu kendi çapımda kapatmıştım.

Lise son mezuniyet balosu vardı. Çok güzel bir elbise diktirmiştim.

Yakın bir arkadaşım vardı Taylor. Orta okuldan beridir arkadaşız.Orta son mezuniyetinde Kraliçe olarak beni ve Prenses olarak onu seçmişlerdi.

Kral olarak Justin'i ve Prens olarak da Taylor'ın eskiden sevdiği çocuk Dylan'ı seçmişlerdi ve dördümüz dans etmiştik.

Güzel günlerdi tabi. Çocuktuk o zaman ve Justin'le o gün çıkmaya başlamıştık. Gece'nin sonuna doğru sıkılıp sahile kaçmıştık ve kumsalda sabahlamıştık.

Gözümden bir yaş aktığında elimle sildim. "Noldu tatlım?" diye sordu Taylor. "Önemsiz." diye yanıtlasam da Taylor bir şeyler olduğunu fark etmişti.

Kuaförde saçlarımızı yaptırıyorduk. "Hadi ama Sel, söyle." diyince tebessüm edip "Aklıma orta son balomuz geldi. Baloda n'aptıklarımız falan." dedim.

"Güzel günlerdi." dedi. "Evet." dedim. Balomuz daha doğrusu Justin'le çıkma tarihimiz 8 Mayıs'tı. "Bugün ayın kaçı?" diye sordum.

"8'i. 8 Mayıs. 4 sene öncede aynı gündü. Tesadüfe bak." dedi gülüp. Justin'den nefret ediyordu o yüzden bu konuyu daha fazla devam ettirmeyi düşünmüyordum.

"Değişiklik var ama. Bu seferki maskeli balo." dedi. "Evet." dedim. "İronik." diyip güldüm.

Gri simle kombine edilmiş bembeyaz altı tülden oluşan straplez model bir elbise seçmiştim, riskli ama göz alıcıydı.