Feelin' Peaceful/33

487 30 3
                                    


*

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Fakat 2.bir şans vermeyi deli gibi istiyordum.

Ama ben 2 sene önce ona pişman olup geri dönecek olursan yanında olmayacağım demiştim.

Sizce bunları dememe rağmen güçlü aşkımız beni yenip geçebilir, ona evet hak ediyoruz şansı diyebilir miydim?

Zaman, zaman ve zaman diyip duruyordum. Yeterince zaman geçmişti. Justin gözlerimin içine bakıyordu.

Dayanamayacak ve kendimi bırakacaktım. "Hak eder." dedim gözümden bir yaş damlası düşerken.

Sonra birbirimize sıkıca sarıldık. "Her şeyi,kaçırdığımız her bir detayı sana geri vereceğime söz veriyorum Selena'm. Her bir şeyi hemde." dedi.

Ona gülümseyerek baktım. "Özür dilerim." dedim. "Neden?" diye sordu. O tanımlanamaz gözlerinin ben 'Aşkımız ikinci bir şansı hak eder.' dediğimde nasıl parladığını hatırladım.

"Üstüne çok geldim.Saçma sapan davrandım. Bu kadar gelmemeliydim." dedim, kendi kendime sitem ediyordum.

"Hayır,haklıydın.En azından çoğunda. Bazıları kalbimi kırmadı değil. Ama hak etmiştim." dedi.

"Biz şimdi neyiz?" dedim tereddütle. Her şey bir anda olmuştu. Şimdi sevgili miydik? Yoksa arkadaş mıydık...

"Arkadaş." diyip duraksadı devam etmedi. Boğazım düğümlenmişti. "Aşkımız ikinci bir şansı hak eder mi diye soran biri bana şimdi arkadaşız sadece nasıl diyebiliyor anlamıyorum." dedim.

"Arkadaş olamam ki ben seninle Selena." diyip beni hızlıca çekti ve dudaklarımızı birleştirdi. Gözlerimi kapattığım an 2 yıl öncesine dönmüş gibiydim.

Flashback;

"Sevgilim." diye bağırdım mutfaktayken. "Geliyorum." dediğini duydum. Gülümseyerek damla çikolatalı keki kalıbından çıkarttım ve büyük tabağa yerleştirdim.

"Ne de güzel kokuyor." diyerek yanaklarımdan öptü Justin. "Acaba mükemmel bir aşçı olabilir misin? Dün yaptığın pasta hala aklımda." diye söylendi.

"Tabi aklında kalır, 2 saate kalmadan bitirdiniz." diyip güldüm. "Bir dahaki sefere sende yardım edeceksin Justin.Kızarım yoksa." dedim.

"Çok uykum vardı Sel, bir dahakine söz." dedi sızlanarak. Elini keke uzattığında kolunu tuttum ve geri çektim.

"Ne yapıyorsun Justin? Sıcak o. Midene oturur." dedim kızarak. Bu çocuk ne kadar da sabırsızdı böyle.

"Ama çok açım. O yüzden seni yiyeceğim." diyip dudaklarıma yapıştı. Gerçekten şapşalın tekiydi ama beni mutlu ediyordu.

The End.

Geri ayrıldığımızda "Çok özledim." dedi. "Çok özlemişim." dedi. "Soruma cevap alamadım." dedim kendime geldikten sonra.

Beni öptüğü için aptala dönmüştüm ve eminim ki şuan yanaklarım domates gibidir. Camları açtım ve temiz havayı içime çektim.

"Bilmiyorum." Bilmiyorum mu? Bende bilmiyordum. "Çok karışığız Selena,çok." dedi sonra.

"Ama düzeleceğiz." diyip bana gülümsedi. "Ben artık eve gidiyim." dedim sakince.

"Sonra görüşürüz." diyip evden dışarı çıktım. Eve gitmeyecektim olanları anlatmak için Taylor'a gidicektim. Beni rahatlatırdı.

*

"İşte böyle oldu her şey. Ne olduğumuzu bile bilmiyorum." dedim. "Bence seni geri kazanmak için elinden geleni yapacak Sel. Anlattıklarına göre çok tatlısınız." dedi Taylor.

"Ondan nefret ediyordun hani?" dedim. "Hala da bir tarafım öyle. Seni bir deri bir kemik bıraktığı için nefret ediyorum. Sana çok acı çektirdi. Ama şimdide geldiğinden beri peşinde ve mutlu etmek için uğraşıyor.Tekrar yüzünde tebessüm gördüğüm için mutluyum." dediğinde gülümsedim.

"Ben eve gidiyim artık. Dinleneceğim." dedim. Anlayışla karşıladı ve evden çıkıp arabama bindim.

Eve giderken içimi bir mutluluk kapladı. Yolda ilerlerken kocaman yemyeşil ağaçlara baktım. Sonra sahilde gezen mutlu insanlara. Radyodaki şarkının sesini arttırdım ve bağırarak söylemeye başladım.

"I don't know what else to say but you're pretty fucking dope,just so you know..."

Varınca arabadan indim ve eve girdim. Derin bir nefes alıp kendimi koltuğa attım. Yorgundum ama içim huzurla kaplıydı. Rahat rahat uyuyabilirdim artık.

x

Feel Me• (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin