Don't do it to me... /22

503 35 3
                                    



X

Zorlukla konuştu. "B-bunlar." dedi ve bana baktı. "5 Şubat 2011. Tamam senden nefret ediyor olabilirim ama eski ve defterde senden başka insanlar da var." dedim hızlıca.

Yapıştırıcıyı alıp masama geçtim ve defter sayfalarında gezindim. Gözüme bir fotoğraf takıldı.

Mutfaktaydık ve ben Justin'in burnuna un sürüyordum,gülüyordum o da beni belimden tutup dilini çıkartıyordu.

Anıların gelmesi için kendimi zorladım.

Flashback
"Canım pasta istiyor Sel." diye sızlandı Justin. Taylor gülüp "Git yap." dedi. "Aşeriyor resmen. Hamile misin sevgilim?" dedim onun göğsünde yatarken.

"Ah Sel,dalga geçme. Hadi kalk yapalım." diyip beni zorla kaldırdı. "Justin,hiç havam yok." dedim ama beni mutfağa sürüklemişti.

Un,karıştırıcı vb. pasta için gerekli olan bütün malzemeleri çıkarttı. Unu açtım ve parmağıma birazcık aldım.

"Ne yapıyorsun gizlice Gomez." diyerek beni belimden tutup kendine çevirdi. Burnunu una buladım bende. Kahkaha atıyordum.

Daha sonra dilini çıkarttı bana. "Seni seviyorum." dedim. Justin una bulanmış yüzüyle bir anda dudaklarını dudaklarıma değdirdi.

Ah lanet olsun bu çocuğu çok seviyordum!

End.

Bu fotoğrafı Taylor çekmişti. Gözlerim dolarken istemsizce gülümsedim.

Defteri kapatıp dosyalarımdan birini açtım ve yazmaya başladım.

Telefonum titrediğinde gülümsedim ve açtım "Selam bebeğim." diye fısıldadı Nick. "Şapşal mısın acaba?" dedim gülüp.

"Hayır,belki,evet!" diye cırladı. "Belkide seni bu yüzden seviyorumdur?" dedim kulaklığımı taktım ve yazmaya devam ettim.

"Ne yapıyorsun?" dedi. "Çalışıyorum sen?" dedim. "O sümsükte orda mı?" diye fısıldadı.

"Sence?" dedim belli etmemeye çalışarak. "Neyse güzelim. Ben rahatsız etmeyeyim seni. Öpüyorum." diyip telefonu kapattı.

Sırıtıp yazmaya devam ettim. "Hep ilişkiniz böyle midir?" diye yan gözle baktı Justin.

"Çoğunlukla." dedim yazarken. "Biraz ara vereceğim.Beynimi hissetmiyorum." diye sızlandı ve yanıma gelip masamın üstüne oturdu.

"Çalışıyorum?" dedim. "Biliyorum da..." diyip duraksadı. "Şu defterini verir misin bir?" dedi. "Neden?" dedim.

"Romantiklik yapacağım da." dedi. Masanın yanındaki defteri eline verdim ve yazmaya devam ettim.

Sonuçta eskiler,geçmişte kalmıştı. Fotoğraflara ciddi bir şekilde bakıyordu,başını kaşıdı.

Yan gözle ona baktım. "Favori fotoğrafın hangisi?" dedi. Defteri elinden alıp Taylor'la olan anımızı işaret ettim.

Yalan.

"Hayır,hayır. Benimle birlikte olanlardan." dedi. "Hiçbiri. Hepsi aynı değerde." diyip gözlerimi devirdim.

"Selena." diyerek bana baktı. "Bana bakar mısın?" dedi. "Sonra konuşalım mı?" dedim. "İşten sonra?" diye ekledim.

"Mesai saati şuandan itibaren bitti." diyip saati gösterdi. Oflayıp saçımı düzelttim.

Terasa çıktık sonra. "Şimdi bakacak mısın?" dedi manzarayı izlerken. Gözlerimi kapattım.

Ona gerçekten bakmaya hazır mıydım? Gözlerimizi birleştirmeye hazır mıydım...

"Zama-" sözümü kesip "Bana zaman deme Selena." diyip beni kendine döndürdü. Ona bakmamak için başımı öne eğdim ve dudaklarımı kemirmeye başladım.

"Selena." diye fısıldadı. Ellerini yanağıma koyduğunda "Selena'm." diye fısıldadı bu sefer.

Kesinlikle tahrik olmuştum,evet. Gözlerimi kapattım ve nefes alış-verişime düzen vermeye çalıştım.

"Yapma." diye fısıldadım. "Yapma Justin." Ellerimi ellerine koyup yanaklarımdan çektim ve ordan hızlıca ayrıldım.

Boğazım düğümlenmişti,kalp atışlarım eski halini almıyordu. Midem kelebeklerle dolmuştu.

Çantamı hızlıca topladım. "Selena." diyerek içeri girdi Justin. "Bağır,çağır bana Selena.Hepsini hak ediyorum ama lütfen susma." dedi.

"Bana iyi gelmiyorsun Justin,benden uzak dur. Yalvarıyorum." dedim ve odadan çıkıp babamın odasına koştum.

Gözlerimi daha fazla tutamayacaktım. Kendimi saldım. "Selena,yapma böyle nolur." diyerek babam bana sarıldı.

"Dayanamıyorum,baba." dedim ağlarken. "Canın yanıyor değil mi?" dedi. "Çok." dedim.

"Özür dilerim." dedi. "Yüzleşmem gerekiyordu." dedi. "Yüzleşemedim,yüzleşemiyorum." dedim.

Babamdan ayrıldım ve kızarmış gözlerle odadan hızlıca çıktım ve merdivenlerden hızlıca inip arabamı istedim.

Arabama hızlıca binip Nick'in evine sürdüm.

Kapıyı çaldım. "Nick dayanamıyorum." dedim hüngür hüngür ağlarken.

Direk bana sarıldı. "Yüzleşmen gerekiyor Selena." dedi. "Çok kötü davranıyorum,hala beni bırakmıyor." dedim.

"Bırakmasını mı istiyorsun?" dedi. Afalladım sonra cevap veremedim. "Seni hiç bırakmayacağını söylemişti evet bıraktı ama belli ki çok pişman Selena. Sana 2 sene önceki gibi bağlı."dedi.

"Sen ondan nefret ediyorsun.Neden bunları söylüyorsun?" dedim. "Çünkü üzülmene dayanamıyorum. Git konuş şu şerefsizle." diye bağırdı.

Artık korkmamam gerekiyordu. Gözlerine bakacak ve dik duracaktım. Dik duramazsam da ondan bütün hıncımı çıkaracaktım.

X

Feel Me• (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin