Feel Me• (Tamamlandı.)

Resignation /18

X

Ona yüz vermek falan yoktu. Evden çıktığımda saat 10'du.

Dün geç yatmıştım. Mesai 9'da başlıyordu. Telefonumu uçak moduna almıştım o yüzden kimseyi duymadım.

Babamın odasına girdim. Beni çağırmış.

"Selena. Dün hiçbir arkadaşına bir şey olmamış. Sahildeymişsin." dedi.

"Erken çıkmak için yalan söyledim." dedim. "Neden?" diye sordu. "Nickle buluştum baba. Kaç yıllık arkadaşım,kardeşimle. Ve aramız bozuldu bu senin yüzünden." dedim.

"Ben ne yaptım?" dedi. "Sen beni buraya işe soktun zorla başka ne yapacaksın?" diye bağırdım.

"Seni işe soktuğum nedeniyle mi kavga ettiniz Selena ?" diye sesini yükseltti bu sefer bana.

"Bak baba, Justin burda çalışıyor ben de burda çalışıyorum ve üstüne üstlük aynı odadayız! Nick Justin'i beni bıraktığından beri sevmiyor. Beni üzdüğü için nefret ediyor ondan. Haklı olarak. Senin amacın ne ya? Gelmiyorum bir daha buraya." diye bağırdım.

"Selena senden güzellikle bir şey istedim. Kısa bir süreliğine. Arkadaşınla aranı bozman benim suçum değil. Niye bu tavırlar?" dedi.

O sırada kapıdan Justin belirdi. "Önemli değil Brian amca ben giderim." diyip elindeki kağıdı masaya bıraktı.

"Bu ne Justin?" dedi. Olanları duymuş olmalıydı. "İstifa mektubu." diyince Babam güldü ve kağıdı yırttı.

"Yürü git işine. Ben ve kızım arasında olanlar aramızdadır. Seni ilgilendiren bir şey yok Justin'ciğim. Hadi odana." dedi.

"Bakın ben gerçekten rahatsızlık huzursuzluk vermek istemiyorum." dedi. "Vermiyorsun Justin." dedim.

"Benim suçum. O yüzden ben gideceğim." dedim. Justin odadan çıktıktan sonra "Dün sen gittikten sonra o da izin aldı çıktı." dedi.

"Rahatsızmış." diye ekledi. "İlaç kullanıyor merak ettim sordum söylemedi. Sonra ne işler karıştırıyorsun diye benle konuştu." dedim.

"Merak etme sen de. Hadi odana." dedi. "Gitmiyorum baba." dedim.

"Selena beni zorlama, bu kadar iş almışken batmamızı mı istiyorsun?" dedi. Hiçbir şey söylemeden odadan çıktım.

Odaya girdim. Justin odanın terasında dışarıya bakıyordu. Sessizce yanına oturdum.

Saçlarım rüzgardan sallanmaya başlamıştı bile. "Nick'le benim yüzümden mi kavga ettiniz?" dedi.

"Evet." dedim. "Burda seninle çalıştığım için. Yanlış anlama rahatsız olmuyorum iş sonuçta ne samimiyiz ne başka bir şey. Ama Nick başka bir şey sandı sanırım dert etme ya düzelir." dedim.

"Kardeşim diyorsun, sana destek olması gerekiyor." dedi. "Bana ne oldu da destek olucak ki?" dedim gülüp.

"Kızdığı nokta başka bir şey. Boşver her neyse." dedim. "Özür dilerim." diyince güldüm.

"Ne için?" diye sordum.Yüzüme bakmadan konuştu "2 yıl sonra çat kapı geliyorum babam işe sokuyor seninle mesajlaşıyoruz sonra aynı yerde çalışmaya başlıyoruz dışarı tarafta hala suçlu olduğum halde seninle konuşmaya çalışıyorum. Resmen yüzsüzlük yapıyorum. Gururumu bir kenara atmışım. Ama sen beni ufacık bile takmıyorsun. Benim hatam bu kadar seninle samimi olmaya çalışmamalıydım. Üzgünüm." dedi.

"Dün sana sesimi yükselttiğim için de. Sen beni dün umursamıştın ama ben yine berbat ettim." dedi.

Hiçbir şey söylemedim. "Sadece." dedi ama devamını getirmedi. "Sadece ne?" dedim.

"Sadece belki bir şansımız vardır diye düşünmüştüm. Ama hata ettim." diyip yüzüme bile bakmadan odadan çıktı.

Boğazım düğümlenmişti.

X