22."Kan Kokusu."

7K 297 162
                                    

Biraz geç oldu ama; biz döndük!!! Neyse, fazla uzatmayım. İyi okumalar!
-MinaSena

Bonus kısım

Buse Uygun

Nihayet saat dört çeyrek olduğunda stajyer olarak çalıştığım otelden adeta koşarak dışarıya çıktım, soyunma odasında apar topar hazırlandıktan sonra Tarık'ın yolladığı taksiye atladım. Nişandan sonra babamın haberi olmasada Tarık'ın evine taşınmıştım, odasındaki eşyaları değiştirmiş ve kendimize yepyeni bir yatak odası almıştık.

Zaten Tarık'ın zevkiyle döşeli olan evimizde yaptığım bir kaç değişiklik sonrası o evde olmak bana sebepsiz yere huzur veriyordu, gerçi zaten sevdiğim adamla yaşmak huzur verici bir şeydi.

Eve gitmeden önce kuaföre uğradım, bugün Tarık'ın üç yıl önce beni alışveriş merkezinde görüp aşık olduğu tarihti ve özel bir şeyler yapmak istemiştik eve gidip akşam o gelene kadar yemek yapacak her şeyi hazırlayacaktım yemekten sonra da eğlenmek için dışarıya çıkacağımızın sözünü almıştım.

Kuaförde uzun zamandır değiştirmeyi düşündüğüm saçlarımı kestirerek boyattım, bir kaç saatimi orada harcadığım için yaptığım planın fazlasıyla gerisinde kalmıştım ama bu dert değildi.

Kuaförde uzun zamandır değiştirmeyi düşündüğüm saçlarımı kestirerek boyattım, bir kaç saatimi orada harcadığım için yaptığım planın fazlasıyla gerisinde kalmıştım ama bu dert değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kuaförden çıkıp eve yürürken telefonuma -Tarık'ın kız kardeşi- Arin'den bir mesaj geldi;

Küçük kız: Akşam abimle yemek yiyecekmişsiniz, eşlik etmeyi çok isterim!

Aman ne hoş!

Her gün geç saatlere kadar dershanede ve arkadaşlarıyla gezmekte olan müstakbel görümcemin bugün eve geleceği tutmuştu! Görümce değil mi işte hiç yaşı fark etmiyor.

Kuaför evin arka sokağında olduğu için çok kısa bir sürede lüks siteye girmiş ve kendi evimize ulaşmıştım, stajın yorgunluğu ve sabah erken saatte kalkmış olmanın verdiği ağırlık üzerime çökerken mutfağa girdim.

Dün marketten aldığım tüm yemek malzemelerini tezgaha döktükten sonra işe başladım ve iki saatin sonunda her şey hazırdı, fazlasıyla aç olduğum için sofrayı kurmaya başladım.

"Ben geldim!" Kapının tıkırtısını bile duymamıştım ama Arin'in sesi koridordan geliyordu.

"Hoş geldin tatlım." Yorgunluktan ayakta duramayacak halde hissetsemde kocaman gülümseyerek Arin'e baktım.

"Ben çok acıktım, abim ne zamana gelir?" Omuzundan çıkarttığı çantasını koltuğa fırlatırken derin bir iç çektim, "Tarık'ın şimdiye kadar gelmiş olması gerekiyordu, eğer telefonumu bulabilirsem onu arayacağım."

Kendisini de koltuğa bıraktığında masanın üzerinde katladığım peçetelere döndüm, bir süre ikimizde konuşmasak da aramızdaki gerginlik resmen gözle görülüyordu.

4 Spastik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin