24. 'Sıkı Fıkı'

5.2K 197 141
                                    

MINA KOÇYİĞİT 27 Mart 2016

"Ne dedi?"

Koray'ın sorusuyla dağılan dikkatimi toplama gereği duymadan Ona döndüm. Yüzünde ki sıkıntılı hal, benim surat ifademi gördüğünde daha da büyürken sesli bir nefes verdim.

"Ona hamile olduğumu söyledim." dedim boş gözlerimi duvara dikerek. "Onun cevabı ise 'sevindim tatlım, eminim harika bir anne olacaksın. Ben bir iki aya Türkiye'ye döneceğim, o zaman görüşürüz' oldu." Burukça gülümsedim. "Hangi anne, kızının evlenmeden hamile kaldığını öğrenince böyle bir tepki verir ki? Bu normal mi? Annelik bu mu?"

"Değil..."

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde kafamı yere eğdim. Annemin sorumsuzluklarından nefret ediyordum. Beni önemsememesinden nefret ediyordum. Onu arayıp, hamile olduğumu söylemiştim. Kızmasını beklemiştim. Bağırmasını beklemiştim. Hatta benden utanmasını bile istemiştim. Çünkü gerçek anneler böyle yapardı.... Annelik buydu... Benim annem, anne değildi....

Belime dolanan kol, beni tek seferde yanına çektiğinde kedi gibi sığındım Koray'ın kaslı gövdesine. Kulağımı tam olarak kalbinin üstüne dayadım. Bebeğimin ve benim, bu adamın kalp atışlarını dinlemeye ihtiyacımız vardı.

"Annen hakkında yorum yapamam, Onu tanımıyorum. Böyle tepki vermesi normal değil, orası kesin. Ama onu da anlamak lazım Mina... Babanı hiç görmediğini söylüyorsun. Kim bilir annen ne yaşadı? Belki de canı çok yandı. Çok zor şeyler atlattı sen küçükken. Ve artık hayatı umursamamayı öğrendi? Kim bilir? Annenin tavırlarına normal demiyorum ama, ne yaşadığını bilmeden onu yargılamakta doğru değil...."

Gözlerimi kapatarak "Haklısın," dedim. "...Ama yine de ben haklıyım."

Koray gülümsediğinde saçlarımla oynamaya başladı. Sırtımda ki elini karnıma indirdi ve göbeğimi okşadı.

"Acaba cinsiyeti ne?"

Omuzlarımı silkerek "Bence kız," dediğimde "Bence erkek," dedi.

"Erkek adamın erkek oğlu olur, deme sakın, yemin ederim çocuk doğunca yüzüne işetirim."

Koray, içimin huzurla dolmasına sebep olacak bir kahkaha attığında "Tabi ki de o yüzden değil," dedi. "Sadece... Erkek olacak gibi hissediyorum."

"Bence kız olacak, enişte."

Merdivenlerden inen Tuğçe'nin dedikleriyle gülümserken "Hayırlısı olsun da," diyerek konuyu kapattı Koray.

"Poyraz nerede?"

"Gelir şimdi, lavaboya gitmişti."

"Buse'yle Tarık?" diye sorduğunda bu sefer Koray, kafamı boynuna gömerek "Onlar bu gece yoklar," dedim sırıtarak. "Maç yapacaklar."

Koray kafasını iki yana sallayarak gülümsediğinde "Ben acıktım ya," diyerek mutfak tarafına geçen Tuğçe'ye "Daha iki saat önce tüm sofrayı yedin, hâlâ mı açsın be Tuğçe!" diye takıldı Koray.

Koray'a oldukça ters bir bakış atan Tuğçe "Fazla konuşma, sizi de yerim," diyerek tekrar buzdolabını karıştırmaya başladığında Koray ile aynı anda kahkaha attık.

"Kanka saat onbir, bu saatten sonra yediğin her şey kilo olarak sana geri dönecek. Hâlâ yemek istiyor musun?"

Elinde ki nutella kavanozuna üzgünce bakan Tutu, bakışlarını bana çevirdi. Bir kaç saniye düşündükten sonra suratında geniş bir gülümseme peyda oldu.

"İstiyorum!"

Tuğçe, Nutellayı yemeye başladığında gözlerimi devirerek kafamı Koray'ın göğsüne koydum.

4 Spastik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin