28. a legendery."

998 18 20
                                    

6551 Kelime ile finalin ikinci kısmı huzurlarınızda, spastiklerin bu çılgın serüveninin her bir anında yanımızda olduğunuz için hepinize tek tek teşekkür ederim. Son kez bu sayfalarda buluştuk ama üzülmeyin dört spastik sizi başka bir yerlerde mutlaka bulur.

İyi okumalar 💚

Tarık Kaygaç 3 Eylül

Kızları, Ceren'in vefatından sonra geçirdikleri travmadan dolayı hastaneye yatıralı bugün tam iki ay oluyordu, Buse haberi aldığı anda dizlerinin üzerine çöküp ağlamaya başlamıştı ve bir daha da asla susmamıştı, ilk önce geçirdiği ağlama krizi zamanla sinir krizine dönmüştü.

Hal böyle olunca bizde onu hastaneye yatırmak zorunda kalmıştık, Buse iki aydır evde olmadığı için her şeyle Elif ilgileniyordu.

Ben ise bütün günümü bir şirkete bir de hastaneye giderek belki Buseyi görmeme izin verirler diye beklemekle geçiriyordum.

Diğer kızlarında Buseden pek bir farkı yoktu açıkçası, biz erkekler kendimizi kısa sürede toparlanmıştık fakat Emir o günden beri uyuyamıyordu.

Şimdi ise bir kez daha hastanede Buse'nin kaldığı odanın hemen önünde bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyordum, hemşireler hiç bir şekilde içeriye girmeme izin vermezken ben camdan baktığımda korkunç bir manzarayla karşılaşıyordum.

Yatağın üzerinde beyazlar içinde oturan sevgilim aralıksız bir şekilde ellerini saçlarından geçiriyor ve çoğu teli yoluyordu, arada bir kahkaha atıp arkasından ağlamaya geri dönüyordu.

Doktorlar böyle bir durumda Buse'in yanına girmeyi bırakın görmemin bile benim ruh sağlığım açısından iyi olmadığını söylüyorlardı.

"Tarık, sen yine mi burdasın be abicim!" Diyen Poyraz hızlı adımlarla yanıma ulaştı.

"Burdayım tabii ki, başka gidecek bir yerim mi var? Sen niye geldin?" Kafamı ellerimin arasına alıp gözlerimi yere diktim.

"Seni almaya geldim, Koray ulaşamamış bende burada olduğunu tahmin edip geldim."

"Hiç görmek istemiyor musun Tuğçeyi?" Diye sorup Emir'e baktığımda gözlerinin dolmuş olduğunu gördüm.

"Sabah durumunu sormaya geldim." Dediğinde sol gözünden bir kaç damla yaş düşmüştü.

"Burdan ayrılmak istemiyorum." Dedim ayaklanıp sırtımı kapıya yaslarken.

"Bende istemiyorum ama gitmek zorundayız." son kez camdan içeriye baktığımda Buse'nin sırtını kapıya dönüp yatmış olduğunu gördüm. Derin bir nefes alarak diğer odalara göz ucuyla baktım ve Poyrazla birlikte asansöre yöneldik.

***

"Emir?" Koray beni ve Poyraz'ı masaya zorla oturtmuştu ama Emir ısrarla odasından çıkıp aşağıya gelmiyordu.

"Emir bir kere daha seslenmeyeceğim, gelip seni orada sikeceğim, duydun mu beni güzel kardeşim?" Koray üçümüze göre daha iyiydi, hatta bayağı bir iyiydi.

Koray Mina ile ayrılma sürecine girdiklerinde psikolojik tedavi görmeye başlamıştı, aldığı ilaçlar yüzünden çoğu zaman sakindi.

4 Spastik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin