Multi: Tuğçe
Buse Uygun
Yemek faslının ardından hepimiz toparlanıp yine bir yardım arayışına girmiştik, bu sefer birbirimizden ayrılmak yerine hep beraberdik. Ve neredeyse bir saattir yürüyorduk, ben valizlerimi ve sırt çantamı güçlükle taşırken Tuğçe de bana yardım etmeye çalışıyordu. Bu yüzden sırtımızı yürüdüğümüz yola vermiştik.
"Kızlar dikkat edin çünkü arkanızda havuz var." Diye bizi uyaran kişi Ceren idi.
"Havuz mu?" Dedik Tuğçeyle aynı anda. Arkamızı döndüğümüzde cidden uzun bir havuz ile karşılaşmıştık.
"Havuz buradaysa otel fazla uzak olamaz, hadi gidelim." Mina hepimizden önce olayı kavramış ve elindeki bavuluyla önden önden yürümeye başlamıştı.
Biz üçümüz ise göz göze geldiğimizde gülmeye başlamıştık, erkekler bu halimize şok içinde baksada umursamadan yürümeye başlamıştık. Otel havuzdan fazla uzakta değildi, hatta neredeyse havuzun ön tarafındaydı denilebilir. Mina önden önden ilerleyip resepsiyonla konuşmaya başlamıştı.
"Mina müsadenle odaları biz ayarlayalım." Diyen kişi şaşırtır ki bütün kibarlığı ile Emirdi.
Mina cümlesini yarıda keserek Emir'i tiksinircesine süzdü ve kabullendi. Biz lobide oyalanırken erkekler gelip bir karışıklık (!) olduğunu ve odaların istediğimiz şekilde verilmediğini söyledi, her zaman dediğim gibi bu işte bir bokluk var ama.
"Dövmeli benimlesin
Tarık Buse
Emir Ceren
Poyrazda Tuğçeyle
Alev ve Afra sizinde odalarınız birleşik" Koray sıkkın bir yüz ifadesiyle yanımıza gelip odaların nasıl karıştığını açıklamıştı."Ben hayatta bu odunla yatmam" dedik Tuğçe ile. Mina umursamazken Ceren halinden memnundu.
"Mecbursunuz" dedi Tarık ve Poyraz.
Her ne kadar ilk başlarda mızmızlansakta yapacak bir şeyimiz olmadığını anlamıştık, bavullarımızı alarak hızlı bir şekilde odaya çıkmıştık. Kızlarla öğlen yemeğinde buluşacağımıza söz verip ayrılmıştık, ben odaya girdiğim gibi duş almak istediğim için şampuanları alarak banyoya girdim.
"Bu yatak benim" dedi Tarık yatağa zıplayarak.
"Yok ya, annen sana kızlara centilmen davranman gerektiğini öğretmedi mi?" Dedim şampuanları banyoya dizme işimi bitirip odaya geri dönerken.
"Öğretti de gördüğüm kadarıyla sen bir kız değilsin." derken yataktan kalkıp tam karşıma dikildi.
"Sen laf mı soktun şimdi bana?" dedim sinirle.
"Hissettin mi?" Dediğinde dizimi erkekliğine geçirdim. Acıyla iki büklüm olunca sırtına da dirseğimle vurdum ve Tarık yerdeydi.
"Hissettin mi?" dedim alayla.
Tuğçe'den
Odaya zoraki çıkıp kapıyı kırcakmışım gibi açtım Poyraz salağının tuhaf bakışlarını aldırmadan içeri girdim ve valizi yerleştirmeye başladım. Ben dikkatimi kıyafetlerime vermiş bir şekilde çalışırken Poyraz yatağa zıplamış ve sanki yatak kırılıyormuş gibi bir ses çıkartmıştı.
"Ne yapıyorsun ulan, babanın otelimi?!"
"Sana ne sen devam etsene işine Dişi Ayı."
Ayı? Dişi ayı hani ayı olan ayı? Ahh be yavrum bileydin böyle olacağını dermiydin hiç. Birden yatağa uçup Poyrazın ağzına bi yumruk çaktım o kendini toparlamaya çalışırken fırsat bilip Poyrazın ensesinden tutup tam burnunun ortasına kafa attım. Poyraz'ın burnu kanarken ben birazda olsa vicdan yapmıştım, lanet olsun sana ve insan sevgime.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Spastik
HumorBir anlık hevesle tatile çıkmaya karar veren güzellerimiz, Mina'nın salaklığı yüzünden dolandırılmış ve adaya düşmüşlerdi. Adada onlardan başka birileri daha vardı ama onlar ne Mina'nın salaklığıyla, ne de doğa üstü olaylarla haber alarak oraya gitm...