5.Bölüm

30.9K 1.5K 127
                                    

Bölüm şarkısı: Neşet Ertaş - Acem kızı

Evet arkadaşlar uzun hatta çok uzun bir bölüm ile karşınızdayım. Bölümleri uzun yazıyorum çünkü haftada yada on günde bölüm yazdığım için telafi etmeye çalışıyorum. Fakat bölüm uzun geliyor yada okurken sıkılıyorsanız görüşlerinizi bildirin. Ayrıca hikaye hakkındaki görüşlerinizi de merak ediyorum. Nasıl gittiği konusunda görüşlerinizi bekliyorum. Neyse lafı fazla uzatmayayım hepinize iyi okumalar.

***

Giray ağır adımlarla masadakilere doğru yaklaşmaya başladı. Otuzlu yaşlardaki yanında ki adama sokulan kadın bulundukları ortama yakışmayacak uygunsuz hareketler eşliğinde kahkaha atarken kendilerine yaklaşan adamı hâlâ fark etmemişti. Giray yaklaştığı kadının tam karşısına dikilirken hâlâ şuh kahkahalarına devam eden kadın boya olan sarı saçlarını savurarak başını kaldırınca karşısında ki adamı görmesi ile attığı kahkahaları bir anda kesilmişti. Kadın şaşkınca bakarken yanında ki adamda kadının sessizliğe bürünmesi ile karşılarında ki adamı fark etti. Giray tiksinerek baktığı kadına alayla sordu.

"Esra! Bu ne güzel tesadüf böyle? Seninle karşılaşacağım aklıma gelmezdi doğrusu." Şüpheli bakışlarını karşısındaki kadına dikerek sözlerine devam etti." Daha iki gün önce şehir dışında olduğunu söylerken şimdi seni burada görmek biraz şüpheli açıkçası." Giray karşısındaki kadının renkten renge girmesini büyük bir zevkle izliyordu şu an. Elbette ki üzülmüştü ama aldatıldığı için değil aptal durumuna düşürüldüğü içindi bu üzüntünün sebebi. Yoksa Esra'yı iplediği bile yoktu. Esra kırmızının en cırtlak tonunu kullandığı rujlu dudaklarını dişleyerek kem küm etmeye başlamıştı.

"Imm Giray ben dün döndüm aslında. Ama sana haber veremedim." Giray, Esra'nın söylediği söze belki inanabilirdi. Tabi yanında ki yarım akıllı olmasaydı. Esra'nın yanında ki adam işittiği sözler ile şaşkın bir şekilde konuşmaya başladı.

"Esra bu adam kim? Hem sen hangi ara gittin şehir dışına ve hangi ara geri döndün. Bir aydır neredeyse tuvalete de birlikte gireceğiz. Bu ne demek oluyor açıklar mısın bana?" Esra yalanlarının ortaya çıkmasının verdiği sıkıntı ile gözlerini iki adam arasın da çaresizce gezdirip yerinde kıpırdanmaya başladı. Yanındaki adam cevap beklerken Giray yüzünde ki alaylı gülüşle adamın omzuna elini koydu. Adam omuzuna konulan elle ters bir şekilde Giray'a bakarken Giray konuşmaya başladı.

"Şimdi dostum,"adamın şaşkın bakışları eşliğinde omzunu hafifçe sıkarak sözlerine devam etti.

"Dostum diyorum ama sakıncası yoktur umarım? Çünkü bu kadın yüzünden düşman kazanmaya niyetim yok." Adamın tabiri caizse aval aval bakması ile devam etti konuşmasına. "Her neyse Esra'nın veremediği cevabı vereyim sana. Ben sevgilisiyim." Gözlerini bir şeyleri tartar gibi kısıp konuşmasına devam etti. "Yani en azından bir ay öncesine kadar teorik olarak öyleydim. Ya da ben öyle zannetmişim." Adam sert bakışlarını Esra'ya çevirerek konuştu.

"Ne demek oluyor Esra bütün bu saçmalıklar?" Esra Giray'a şeytan görmüş gibi bakarak adamın sorusunu cevaplamaya çalıştı.

"Şey... Umut biz ayrılmıştık aslında." Gözlerini bu defa yalvarırcasına dikti Giray'a. Fakat Giray yardım etmeyi bırakın kendini aptal yerine koyan bu kadını şuracıkta boğabilirdi. Tabi ortada yurt dışı meselesi ve babası olmasaydı. Umut sinirli bir şekilde Esra'nın kolundan tutarak hesap sormaya başlarken Giray sadece umursamazca bakmakla yetiniyordu. Çünkü kendisini kandırıp üstüne yardım isteyecek kadar da yüzsüzleşeceğini beklemiyordu. Ailesi ne kadar da haklıymış meğer. Adının Umut olduğunu öğrendiği adamın bir sözü dikkatini çekince içinden gelen kahkaha isteğini bastıramayarak büyük bir kahkaha atmış ve adamın sinirli bakışlarının hedefi olmuştu. Umut'un sinirli bakışlarına karşılık ellerini kaldırarak konuştu.

SİDELYA (Cennet Çiçeği)  TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin