Bölüm Şarkısı :Esmeray - Gel Teskere
Gözyaşları yanaklarından akarken bir an yanlış duymuş olmayı diledi. Ama kulaklarında yankılanan Hakkari Yüksekova gözyaşlarının iyice şiddetlenmesine sebep oluyordu. Telefonun diğer ucundan gelen sesle biraz olsun toparlanmaya çalıştı.
"Elif! Bak beni söylediğime pişman etme. Cevap ver lütfen." Giray söylediği için çoktan pişman olmuştu bile. Keşke başka bir şehiri söyleseydim diye geçirdi içinden. Dayanamıyordu onun üzülmesine. Hele birde aradaki mesafeler yokmu, karısı orada gözyaşı döküp üzülürken mesafeler yüzünden yanında olup sarılamamak koyuyordu en çokta. Derin bir nefes alan kız titreyen sesiyle sitemkar bir şekilde konuştu.
"Keşke kısa dönem yapsaydın. O zaman doğuya göndermezlerdi seni." Elif'in ne kadar korktuğu sözlerinden bile anlaşılıyordu. Yoksa karısı böyle şeyler düşünecek karakterde değildi.
"Cennet gözlüm,hiç yakışıyor mu sana bu sözler? Hem bir biz değiliz ayrı olan." Biraz ilerisinde karısıyla konuşan arkadaşına çevirdi bakışlarını. Diken üstündeydi. Karısı bu gün yarın doğum yapacaktı ve o, onlardan uzaktı. " Evli arkadaşlarım var karısı doğum yapacak olan var,bebeğinin doğumunu bile göremeyenler var,annesinin babasının cenazesine bile gidemeyenler var Sidelya. Sence biz şu anki durumumuza isyanmı etmeliyiz yoksa şükürmü?" Elif'in içini bir pişmanlık kaplamıştı fakat özlemi o kadar büyüktüki dilinden dökülenlere mani olamıyordu.
"Tabiki onların durumları daha zor ama sen beni hiç özlememişsin anlaşılan. Herkesin hasreti,özlemi, bekleyişi farklıdır Giray!" Genç adam yaktığı sigaradan derin bir nefes çekti. Sigara kullanmıyordu normalde ama askerlik onada alıştırmıştı. Dumanını üfleyerek son zamanlarda iyice alınganlaşıp huysuzlanan karısına cevap verdi.
"Cennetim! Niye böyle yapıyorsun? Özlemez olurmuyum hiç? Kokun bunumda tütüyor. Her gün özlemle verdiğin saç tutamını kokluyorum. Parmaklarımı gezdiriyorum hasretle her bir telinde." Gözleri dolarken burukça gülümsedi ve sigarasından bir fırt daha çekti. Sigaranın dumanı soğuk havaya karışırken karşıdan gelen içli ve kırılgan sesle kalbinin sıkıştığını hissetti.
"O zaman neden görüntülü aramalarıma cevap ver miyorsun yada sen ara mıyorsun?" Ne diyecekti şimdi. Eğitim sırasında bir kaza olmuş ve yüzünün bazı yerlerinde hafif yaralar oluşmuştu. Seni daha fazla korkutmamak için açmıyorum diyemezdi. Ne cevap vereceğini bilemez bir şekilde bakışlarını arkadaşlarına çevirdi. Bazıları onlar rahat konuşsun diye gözcülük yaparken, bazıları aileleri ile hasret gideriyordu.
"Sevgilim biliyorsun telefonum bozuldu ve şu an kullandığım eski bir model. Çarşı izinleri de iptal olunca değiştiremedim." Kim derdi Giray Eyyüboğlu küçük bir kıza rapor verecek diye. Resmen karısı üzülmesin diye tek ayağının üzerinde kırk yalan söyler olmuştu. Bu ayrılık Elif'i çok değiştirmiş üzerine düşmeye başlamıştı. Tabiki şikayetçi değildi aksine çok mutlu oluyordu onun ilgili tavırları karşısında. Düşünceleri yüzünde gülümsemeye sebep olurken hasret kokan bir ses tonuyla tekrar konuştu.
"Elif seni çok özledim. Gözlerini,saçlarını,ellerini. " Kız kocasının sözleri ile hem mutlu olmuş hem kelimelerdeki özlem kokusu ile üzülmüştü. Pencereye doğru sessiz adımlarla yaklaştı. Giray askere gittikten sonra Gönül Hanım da bu odadan ayrılmıştı. Ona göre tehlike geçicide olsa ortadan kalkmış sayılıyordu. Yanlızlık belkide Gönül Hanım'ın da başka odaya taşınması ile daha çok canını yakar olmuştu. Daldığı düşüncelerden kocasının sesiyle sıyrıldı. "Öyle özledimki bir bebeğin anne sütüne olan muhtaçlığı gibi gece uykularımdan uyanıyorum." Dudaklarına yayılan tebessümle pencereden uzaklaştı kız. Yatağına doğru yaklaşarak kenarına yavaşça oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİDELYA (Cennet Çiçeği) TAMAMLANDI
Fantasia+18 Sahneler içerir Anaların Ayağı Altındaysa; Cennet Kadınların Başına yakışır, SİDELYA'lardan Taç. Bir ölümle başlar başka bir hayat. Küçük yaşta öğrendi evlilik ne demek eş ne demek. SİDELYA'nın hikayesini merak ediyor musun? Hşşşt sessiz ol yakl...