Bölüm şarkısı : ÇELİK - Hercai
Son konuşmalarının üzerinden aylar geçmiş,Giray,Elif hakkında ailesinden,Demir'den ve şöför Metin abi den bilgiler almış, Elif'i asla aramamış,sormamıştı. Ailesi ve Demir gelmeyişinden şikayet ederken Giray derdini yine bir tek arkadaşına anlatabilmişti. Demir,Giray'a yanlış yolda olduğunu söylese de arkadaşının katır inadı tutmuştu bir kere. Sürekli iletişim halindeler di. Ama her aradığında mutlaka Demir'in damarına basacak bir şey buluyordu Giray.
" Bak arkadaşım hata yapıyorsun. Sana bunu kaç defa söyledim. Kız da bir yerde haklı sonuçta." Giray her defasında aynı sözleri duymaktan sıkılmıştı. O yeterince iyi niyetle yaklaşmıştı alttan almaya çalışmıştı. Ama Elif illaki sorun çıkarıyordu. Ne yani doğru değilmiydi? Çocuktu işte. Çocuk olmasa evliliğin ne demek olduğunu bilir biraz alttan alırdı bazı şeyleri. Telefonun ucunda ki arkadaşının sesi ile kendine gelip düşüncelerinden sıyrıldı.
" Anlamıyorsunuz Demir! Ben alttan aldıkça o çocukça davranıyor. O yüzden onun da söylediği gibi o benim gözümde büyüyene kadar gelmeyeceğim Türkiye'ye." Demir,Giray'ın sert ve kararlı ses tonu ile kaşlarını çattı. Ne diyordu bu manyak herif? Zaten Salih Amca,Ayten Teyze bazı şeylerden şüphelenirken Elif ise rahat davranmaya çalışsa da huzursuzluğu her halinden belliydi. Sinirli bir şekilde konuştu.
" Lan manyakmısın? Ne demek gelmeyeceğim? Okullar kapanalı bir ay oldu. " Bir gözü karşısında ki evin kapısında ha çıktı ha çıkacak diye Asya'sını beklerken stres olmuş bir de bu gerizekalı üstüne tüy dikmişti. Direksiyon daki eli ritim tutarken arkadaşının cevap vermemesi üzerine iyice sinirlendi. "Senin daha önce gelmen gerekirken hep bir bahane ile erteledin. Daha ne kadar erteleyeceksin Giray? Annene,Babana,en önemlisi Elif'e ne hesap vereceksin?" Giray oturduğu masada elinde ki telefonla ilgilenen kıza bir bakış attı sıkıntı ile. Elinde ki telefonun ekranına hasretle bakıyordu adeta. Önünde ki kahveden bir yudum alıp fincanı tekrar masaya bıraktı. Şimdi söyleyecekleri belkide arkadaşında ufak çaplı bir sinir krizi yaratacaktı ama o kararını çoktan vermişti.
"Ben okulum bitene kadar dönmeyi düşünmüyorum kardeşim. Gerekirse babam'lada konuşacağım ama kararım kesin dönmeyeceğim." Demir işittiklerini bir müddet algılamaya çalıştı. Yanlış duymuştu galiba ne diyordu bu? Ya da ne yapmaya çalışıyordu? Hırsla arabadan indi. Arabanın tavanına attığı yumrukla telefonun ucunda ki arkadaşına bağırmaya başladı.
" Ne demek lan? Ne demek gelmeyeceğim? Sen ne dediğinin farkındamısın?" Kardeşi gibi görüyordu Elif'i. Onun çekingen bir şekilde Giray dan haber alma çabaları üzgün hali gözlerinin önüne gelince sinirle dudaklarını ısırıp arabanının lastiğine tekme attı. Giray karşı taraftan gelen tuhaf seslerle ne olduğunu az çok tahmin edebiliyordu.
" Vurum seni Giray! Yemin olsun gelirim oraya vururum seni! Hem kıza her bok için izin ver,hem padişah oğlu gibi trip yap, üstüne gider ayak yüzük tak,derdin ne lan senin? Kendi etrafında sinirle döndü. Gözleri bir noktaya takılınca telefondaki arkadaşını bile unutmuştu. Giray seslenmelerine cevap vermeyen arkadaşı ile hattın kesildiğini zannedip telefonu kaparken Demir ise hala aynı noktada takılı kalmıştı. Karşısındaki kadının hüzünlü bakışları sanki her an yağmurun geleceğini haber veren bulutlar kadar buğuluydu. Asya bir şeyler diyor du ama Demir de görüntü var ses yoktu o an için. Tiz bir çığlık ile kendine geldi. Sesin geldiği yöne bakınca karşısındaki kadının bacaklarına sarılmış sarışın saçları bukle,bulle bir kız çocuğunun feryat figan ağladığını gördü. Demekki bu tiz çığlık bu küçük kızdan çıkmıştı. Asya kızla göz teması kurabilmek için eğilip konuşmaya başladı.
" Tamam canım ağlama artık korkulacak bir şey yok." Küçük kız içini çekerek korku dolu gözlerle başını kaldırıp Demir'i işaret etti.
" Ama bu adam çok bağardı. Hemde vurum dedi." Küçük ellerini yumruk yapıp arabaya yanaşarak lastiğine küçük ayakları ile tekme attı. " Arabayı yumruklayıp tekmeledi." Bakışlarını Asya'ya çevirerek tekrar koşup arkasına geçti ve bacaklarına sarıldı. Demir şaşkınca kızı izlerken kız Asya'nın kırmızı elbisesinin eteklerinin arkasından, büzdüğü küçük dudakları ile başını çıkarıp Demir'i işaret etti. " Asya ben bu adam dan korktum. Deli mi o? "Asya kızı önüne çekerek tekrar boy hizasına inip kızın kulağına bir şeyler fısıldadı. Biraz önce ağlayan kız küçük, tombik ellerini ağzına kapatarak kıkırdamasını bastırmaya çalışıp başını salladı. Daha sonra Asya'nın yanağına bir öpücük kondurup yandaki apartmana koşarak girdi. Demir merakla Asya'ya bakarken,Asya ise buğulu gözlerini kaplayan öfke ile Demir'e çevirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİDELYA (Cennet Çiçeği) TAMAMLANDI
FantasíaBazen hayat katlanamadığın acıların içine saklar mutluluğu... Sebebi olduğu bir kaza ile mi değişmişti hayatı,yoksa zaten yaşadığını düşündüğü hayat onun hayatı değilmiydi? Giray Eyüboğlu, Bir canın ölümüne sebep olduğu için vicdan azabı ile boğuşur...