Bölüm şarkısı -Barış Manço -Kol Düğmeleri
Arkadaşlar gecikme için kusura bakmayın malum ramazan ayındayız (: Bir sonraki bölümüde yazayım derken biraz oyalandım. Diğer bölümde bitimine çok az kaldı bitince onuda yayımlayacağım (: Umarım bölümü beğenirsiniz Keyifli okumalar (:
Bir canın vardır, sonra bir de cananın olur, daha sonra canını da cananını da parçalara bölüp yüreğinin baş köşesine oturan bir can parçan olur.
Hayalini bile kurmak sanki harammış gibi içini kanatırdı adamın. Gördüğü her çocuğun gülüşünde yüreğinin ta orta yerine bir ateş düşer kimseler bilmezken yakıp küle çevirirdi. Şimdi elinde tuttuğu bir kağıt parçası mı veriyordu hayalini bile kuramadığı o müjdeli haberi? Göz yaşları yavaşça yüzünden süzülürken tuhaf bir duygu kapladı tüm bedenini. Bakışları kendisi gibi ağlayan karısını bulduğunda sarsak adımlarla ona doğru ilerledi. Beyninde sürekli aynı kelime dönüyor, içine yayılan o his her defasında alevlenerek dahada büyüyordu sanki. Acıdan başka hiç bir duyguyu taşımayan kavrengi gözleri karısının mavi hareleri ile karşılaşınca, ağlamamak için kendini sıkmaktan çatallaşan sesi ile fısıldadı.
"Onu görmek istiyorum! Beni ona götür! "Elif hiç bir şey söyleyemedi. Bir tepki, bir hakaret, bir kötü söze bile razı olsada Giray'ın içinde bulunduğu duygu yoğunluğunun farkındalığı ile sadece başını sallayarak onu onayladı. Giray çıkışa doğru ilerlerken sarhoşluğundan dolayı sendeleyince geldiğinden beri hiç sesini çıkartmadan olanları izleyen Talha hemen koluna girdi.
"Aman abi! Dikkat et! Daha kızına kavuşmadan bir yerlerini kıracaksın mazallah! " Baygın bakışlarını Talha'ya çeviren adamın yüzünden pişmanlık dolu bir gülümseme geldi geçti. Bu çocuğa her seferinde yapmadığı eziyet kalmamıştı. Ama her düştüğünde de yaptığı onca şeye rağmen yine Talha elini uzatmıştı kaldırmak için. Nasıl bir yüreği vardı bu çocuğun? Belkide bu olanlarda aralarında en masum olanları oydu. Nasıl suçlamış,günahını almıştı? Talha, Giray'ın tuhaf bakışlarına aldırmadan tekrar konuştu. "Elif'i ben getirdim abi. Sen bu halde araba kullanamazsın istersen ben götüreyim yine sizi. " Başını olumlu anlamda sallayan Giray'la, Talha koluna girdiği adamı mekanın çıkışına doğru yönlendirirken Elif'te arkalarından onları takip etti.
Ali ve arkadaşları hala üzerindeki şoku atamazken Ömer babasına bakarak başını olumsuz anlamda salladı.
"Baba lütfen yeter! Bak yaşlandın artık lütfen sahalardan çekil! Yahu senin yüzünden bende mimleniyorum! Bütün kadınların aklını çeliyor önce kocalarına karşı kışkırtıyor, sonrada ara buluculuk yapıyorsun." Babasının öfkeden kızaran yüzüne bakarak oda kaşlarını çattı ve sözlerine devam etti. "Hayır derdin ne anlamıyorum ki! Yoksa sen evlenmek mi istiyorsun? "
"Höst!!İt herif! Ben daha rahmetli ananın üzerine gül koklamadım Puşt! Beni kendinizle karıştırmayın!" Babasının sözleri ile Ömer'i bir kahkaha sararken zorla konuşmaya çalıştı.
"Ya baba, kime, kimi anlatıyorsun Allah aşkına. Madem anamın üzerine gül koklamadın Sultan Anne ile ne demeye cilveleşip duruyorsunuz yeni gelinle, güvey gibi? "
"Neee!"Ali duydukları karşısında oturduğu yerden aniden kalkınca sandalye sert bir şekilde yere düştü. "Ulaaan! Koca Ankara'da karımı kalmadı da anama göz koydun kart zampara! "
"Size demiştim oğlum her taşın altından illaki çıkacak. Önce Azgın teke lakabını aldı, yetmedi başıma Ceyar kesildi, o da yetmedi kümeste tavuk kovalayan horozlar gibi erafındaki tavuklarla cilveleşiyor! Ha Ali işte hepsini benim bu kart zampara babam yapıyor! Duy, duyda sende anana sahip çık! Tazecik Sultan Annemin başı yanmasın bu Ceyar'ın yüzünden! "Ali öldürücü bakışlarını Ziya Bey'e yollarken adam en sonunda gök gürültüsünü aratmayacak şekilde tısladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİDELYA (Cennet Çiçeği) TAMAMLANDI
Fantasia+18 Sahneler içerir Anaların Ayağı Altındaysa; Cennet Kadınların Başına yakışır, SİDELYA'lardan Taç. Bir ölümle başlar başka bir hayat. Küçük yaşta öğrendi evlilik ne demek eş ne demek. SİDELYA'nın hikayesini merak ediyor musun? Hşşşt sessiz ol yakl...