Bölüm -20

23.8K 923 33
                                    

Bölüm Şarkısı : Neşet Ertaş - Doyulurmu

Giray karısının kırgın gözlerine bakarken Ayten Hanım kocası ve Demir'i ite kaka kapıya doğru yönlendirdi. Bir taraftan da söylenmelerine devam ediyordu.
Gönül Hanım da,Ayten Hanım'ın peşinden durumun açıklamasını  yapamak istercesine ilerliyordu.

Elif,Demir ve Asya adına tabiki mutlu olmuştu ama Giray'ın uzun bir ayrılıktan sonra onlar için gelmiş olduğunu öğrenmesi içinde bir yerlerin kırılmasına sebep olmuştu. Buğulanan gözlerini gizlemek için başını öne eğdi ve dikatle kendini izleyen kocasının yanından usulca merdivenlere doğru yöneldi. Oysa kendisi için geldiğini onun da,kendisi gibi bu ayrılığa daha fazla dayanamayıp,yaralanmasını bir fırsat olarak gördüğünü düşünmüştü. Ne kadar da aptaldı. Merdivenin ilk basamağına adımını atmıştıki bileğinden sıkıca kavrayan el onu geriye doğru çekmişti. Hızını ayarlayamayan kız kocasının göğsüne sertçe çarparken,dirseği de yanlışlıkla yarasına çarpmıştı.Giray vücuduna yayılan sızı ile inlememek için yüzünü buruştururken Elif endişelense de belli etmemeye çalışarak dişlerinin arasından tısladı.

"Bırak kolumu!" Karısının mavi gözlerindeki kırgınlık genç adamın nefesinin daralmasına sebep olmuştu. Oysa On beş dakika öncesinde mutluluktan nasıl da ışıltılar saçıyordu etrafına. Yarasından yayılan sızıyı bastırmak için derin bir nefes aldı ve üzgün bakışlarını karısının yüzünde gezdirdi. Elif ise bileğini tutan elden kurtulmak için tekrar debelenmeye başlamıştı.

"Elif,olanları biliyorsun." Kızın mavi hareleri kırgınlığın yerini öfkeye bırakırken bu defa bileğini daha sert bir şekilde çekiştirdi genç  adamın elinden. Kurtardığı elinin işaret parmağını kaldırarak Giray'a doğru tehdit edercesine salladı.

"Ben bir şey bilmiyorum. Sadece senin anlattıklarına inanıyorum her seferinde. Ama bu defa farklı Giray! Bu defa farklı." Genç adamın kaşları çatılırken Elif merdivenleri hızla çıkmaya başladı. O kadar hızlı çıkıyorduki Giray yarası yüzünden ona yetişmekte zorlanıyordu. Son basamağa gelmiştiki aşağıdan annesinin sesini işitti.

"Karısını bir kere bile görmeye gelmeyen küçük beyimiz koşa,koşa nişan takmaya gelmiş. Öldüreceksiniz beni!" Arkasından da Gönül Hanım'ın sesi yükseldi.

"Ayten Demir ve Salih'i kovmanı onaylasam da Giray konusun da sana katılmıyorum. Tabiki Elif'in açısından bakınca da  kırıcı bir durum. Sen de haklısın " Giray adımlarını hızlandırırken annesinin çığlığı evde yankılandı.

"Gönül yeter! Sende onlarla iş birliği yaptınya ne deyim ben sana. Ama benim zirzop oğluma her şey müstehak! Şu saatten sonra gelinin gözünü açacağız duydun mu beni." Son sözlerden sonra yüzünü buruşturan Giray yarasına aldırmadan  adeta koşar adımlarla karısının peşinden odaya doğru süzüldü. Elbette babası bu yaptığı boş boğazlığın hesabını verecekti. Tabiki annesi de söylediği o son sözlerin. Ama önce karısının gönlünü alıp kendisinin hesap vermesi gerekiyordu.

Elif kapıyı sertçe kapamaya çalışırken Giray son anda ayağını koyarak onu engelledi. Fakat karısı o kadar inatçıydı ki sanki deli gücü gelmişcesine ittiriyordu kapıyı.

"Güzelim önce bi dinle. Her şeyi yanlış anladın." Elif hala kapıyı ittirirken aralık olan kısımdan gözleri buluştu. O zorladıkça karısı da zorluyordu. Uzun sarı  saçları öfkeyle kızaran yüzüne dökülürken sertçe soludu.Tabiki Giray kapıyı  bir hamleyle açabilirdi, fakat orantısız güç kullanıp ona bir zarar vermek istemiyordu.

"Seni dinlemek falan  istemiyorum git buradan." Karısının inadı karşısında dudakları kıvrılan adam onun gülümsediğini görmesinden tırsarak ciddi bir ifade takındı.

SİDELYA (Cennet Çiçeği)  TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin