Hayatımda sadece bir kere aşık olma cesareti göstermiştim ve bu platonik bir aşktan ibaretti. Hiçbir zaman sevgimin karşılığını alamamış olmak artık neden bu aşk oyunlarından uzak durduğumun göstergesiydi. İçimde biriken bu kendime acıma duygusuyla artık bir başkasına platonik olarak kimsenin canını sıkmak istemiyordum. Yaşamım, dış görünüşüm ve derslerim yüzünden her zaman dışlanan kişi olmuştum ve artık o kadar yorulmuştum ki bu yargıyı kırmak için hiçbir çaba sarf etmiyordum.
Üniversiteye başladığımdan beri aşık olduğum adamı hiç görmemiştim ve eğer karşıma çıksaydı ona söylediklerini ödetebilecek hiçbir şey yapamayacağımı adım gibi biliyordum. Şimdiye kadar hiçbir zaman özgüvenli hissetmememin sebebi oydu aslında. Umursamadığı biri olarak düşüncesizce aklından geçenleri söylemiş ve beni tüm bu acıyla yalnız bırakmıştı. Hayata karşı duruşum o günden beri farklıydı. Sadece bir meslek edinmeyi ve bu tanıdık her şeyden kurtulmaktı. Eskisi gibi güzel biri olup onunla aramda bir şey olabileceğine dair hayallerim yoktu. Kendimden vazgeçmiştim ve tüm sebebi oydu. Birinin hayatını alt üst etmek bu kadar kolay mıydı? Ya da ben mi çok duygusal davranıyordum?
O benim ilkim ve sonumdu. Yıllardır görmediğim halde aklımdan çıkmazken artık ona olan aşkım yerini nefrete bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge Of The Fire || Justin Bieber "DÜZENLENİYOR"
FanfictionVe şimdi karşımda en sevdiğim ve en nefret ettiğim adam varken ben neyi seçecektim? Her şeyi geride bırakıp kollarına atlamayı mı, yoksa yıllardır içimde yanan intikam ateşini söndürmeyi mi? © Tüm hakları saklıdır. / © All rights reserved. ...