1.9

4.4K 141 11
                                    

Beni alıp evine götürdüğünde uçuyor gibiydim. Rüya da gibi hissediyordum. Beni hakaretlerle yerden yere vurmasını beklerken o beni affetmiş, elimden tutup evine getirmişti. İlk defa ellerimiz kenetlendiğinde heyecandan kıvranıyordum. Bu kadar mutluluğu hak etmediğimi düşünürken yanımdan hiç ayrılmıyordu. Tekrar gitmemden korkuyor gibiydi. Ancak o, her şeyi geride bırakıp beni yanında istediğini söylediği andan itibaren artık böyle bir şey mümkün değildi.

Ondan almak istediğim intikam raydan çıktığında her şeyden vazgeçmiştim. Şimdi onun yanında olmak hayal gibiyken her şey doğru hissettiriyordu. Ben buraya aittim.

Kalbimin ortasındaki koca yük kalktığında artık önüme bakacaktım. Olanları unutmak ikimiz içinde en iyisiydi.

İçeri girdiğimizde evdeki ağır alkol kokusu yüzümü ekşitmeme neden oldu. Her yer dağınıktı ve yerdeki içki şişeleri sayamayacağım kadar fazlaydı. Bunu ona yapanın ben olduğum gerçeği bir kez daha yüzüme sertçe çarparken bunu yok saymaya çalıştım. Artık mutlu olacaktık.

"Seni böyle karşılamak istemezdim." Dudaklarını hafifçe büzdükten sonra güldü. Dediği şeyin hiçbir önemi yoktu. Biz birlikteydik önemli olan buydu.

"Sence bunu umursuyor gibi mi gözüküyorum?" Hafifçe kıkırdadıktan sonra derin bir nefes aldı. Bunu bu kadar dert etmesine gerek yoktu. Yıllar sonra ona sahip olmuşken savaş çıksa bile önemseyeceğimi sanmıyordum. Eli hala elimi sıkıca kavrarken gerçekliğine hala alışamamıştım. Hep hayalini kurduğum şeyin hiç beklemediğim bir anda gerçekleşmesi beni serseme çevirmişti.

Kapıyı arkamdan kapattığında etrafa bakmayı kesip onu izledim. Elimi kısa bir süreliğine bırakıp elindeki anahtarları vestiyere fırlattı ve üstündeki ceketi çıkardı. Özensiz görüntüsüne rağmen bu kadar ilgi çekiciyken kendimi ona bakmaktan alamıyordum. Ben de üzerimdeki deri ceketi çıkarıp bir kenara bıraktıktan sonra beklemediğim bir anda kollarını belimde hissetmemle irkildim. Onunla bu kadar çok temasta olmak hala inandırıcı değildi. Bunun hiç bitmemesini diliyordum.

Bu sefer çekinmeden ben de ona sarıldığımda saçlarımı kokluyordu. Kulağım göğsüne denk geldiğinde duyduğum kalp atışları her zaman dinlemek isteyeceğim bir melodi gibiydi.

"İnsanın hiç sahip olmadığı birini bu kadar özlemesi sence de garip değil mi?" Kalbim hızlandı. Vücudunun sıcaklığı tenime işlerken bana aşık olması binlerce kilometre ötedeki bir hayal gibiydi. Beni özlemişti.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Gözleri ileriye kitlenmişken beni fark etmesiyle göz göze geldik. Bana aşkla baktığına yemin edebilirdim. Her şey, uyanmak istemediğim bir rüya gibiydi. Cesaretimi toplamaya çalışırken bir elimi yanağına koydum. Gözleri dudaklarıma kayarken onun önce davranacağını anlamıştım. İzin ister gibi gözlerime baktığında ona istediğini verdim.

Sıcak dudakları benimkilerle buluştuğunda nefesim kesildi. Yavaşça ona karşılık verdiğimde bu benim ilk öpücüğümdü. İlk öpücüğümün ona gideceğini tahmin bile edemezdim.

Alt dudağımı dişleriyle kavrayıp hafifçe inlediğinde ona beceriksizce karşılık vermeye devam ettim.

Bir süre sonra çekilip bana gülümsediğinde utandığımı sezmişti.

"İlk olduğunu biliyorum." Kollarımı daha sıkılaştırarak ona sarılmaya devam ederken kalbim daha fazlasını kaldıramazdı. Ani duygu değişimleri yorucuydu.

Cevap vermeyeceğimi anladığında geri çekilip elimi tuttu. Beni arkasından bir odaya sürüklediğinde buranın onun odası olduğunu anladım. Diğer her yer gibi burası da darmadağınıktı. Yerdeki kıyafet ve şişelere basmamaya çalışırken zorlukla yürüyordum.

Revenge Of The Fire  ||  Justin Bieber "DÜZENLENİYOR"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin