29*talk

113 10 2
                                        

Michael kararlı bir şekilde hala Madelyn ve Luke'la konuşmazken Calum'un da anneannesinin ölümü yüzünden evinden çıkmaması işleri hiç düzeltmiyordu çünkü Michael'ı ikna edebilecek tek kişi Calum'du.

"Onu tekrar görmek istemediğimden kesinlikle eminim." dedi Trudy tekrardan. Calum anneannesinin üzerinden 3 gün geçmesine rağmen okula gelmiyordu ve bu normaldi. "Neyin var senin?"

"Bir şey yok." dedi Madelyn bunalmış bir şekilde. Trudy ona baktı. Suratı aşırı asıktı ve sanki her an etrafındakilerin karnını deşecekmiş gibiydi.

"Hayır, hayır çok büyük bir şey var. Hemen anlatıyorsun." dedi Trudy onunla birlikte arkalarındaki banka otururken.

"Tamam, Michael ile aramız çok kötü." dedi ve Madelyn rahatsızca oturduğu yerde kıpırdandı.

"Ne oldu?" Trudy'nin bakışları endişeliydi. Evet, Michael'la kavga ederlerdi ama hiç bir zaman Madelyn bu yüzden surat asmazdı.

"Luke ile birlikte olduğumuzu öğrendi ve çok kötü bir kavga ettik. Ne benim ne de Luke'un suratına bakmıyor. Daha kötüsü onunla evde tek kalıyoruz ve benimle tek kelime bile etmemesi çok boktan." dedi Madelyn bir solukta.

"Sen Luke'la mı çıkıyordun?"

"Sana anlatmayı unuttum değil mi?" Trudy'nin şaşkınlığı yüzünde okunuyordu. Madelyn şu güne kadar ondan hiçbir şey saklamamıştı, aksine ne olup bittiyse anında anlatıp tavsiye almıştı. Bu, kesinlikle beklemediği bir şeydi.

"Sana inanamıyorum neden anlatmadın?" dedi Trudy ama ses tonu istemeden sinirli çıkmıştı.

"Kendi sıkıntıların vardı ve seni sıkmak istemedim." diye savunmaya geçti Madelyn.

"Saçmalama lütfen senin için her zaman vaktim var." derken Trudy'nin sesi yumuşamıştı. Gerçekten böyle düşünmesi onu üzmüştü.

"Son zamanlarda pek öyle değil ama."

"Bunu nereden çıkarıyorsun?" dedi Trudy ve Madelyn stresli bir şekilde saatine baktı.

"Eve gitmem gerek, pazartesi görüşürüz." dedikten sonra banktan kalkıp gitti. Madelyn hızlı adımlarla eve yürürken Ashton'la karşılaştı.

"Selam Madelyn!"

"Merhaba Ashton."

"Nereye böyle alelacele?"

"Eve gidiyorum, sen nereye?"

"Ben de size gidecektim tam."

"Ama ters istikamettesin Ashton?" dedi Madelyn gülümseyerek.

"Ah, fark etmemişim." dedi Ashton ve Madelyn'le birlikte yürümeye başladı.

"İyi misin sen? Dalgın gibisin bir sıkıntı mı var?"

"Hayır, hayır, gayet iyiyim bunu da nereden çıkardın?"

"Çünkü bizim eve senelerdir geliyorsun ve ilk defa karıştırdığına eminim."

"Dalgınlığıma gelmiştir ya oluyor öyle arada." dedi Ashton ellerini cebine sokarken.

"Son zamanlarda epey dalgınsın."

"Beni sorguya mı çekiyorsun sen?" dedi Ashton gülerek.

"Ne alakası var ya? Sadece seni merak eden bir arkadaş olamaz mıyım?"

"Eminim öyledir. Dökül hadi."

"Aa, bir şey sakladığımı nereden çıkarıyorsun! Asıl sen dökül. Jo ile ne kadar süredir konuşuyorsunuz?"

dear madelyn//hemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin