27*car

144 12 9
                                        

Bütün bir hafta boyunca Trudy ve Madelyn kütüphaneden çıkmamıştı. Okulda sınav haftası olduğu için dersler işlenmiyor, öğrenciler serbest bırakılıyordu.

"Neden bu kadar zor?" dedi Trudy matematik kitabına bakarak.

"İnan hiçbir fikrim yok."

"Böyle diyorsun ama yine en yüksek notları sen alıyorsun."

"Çünkü çalışıyorum." dedi Madelyn Trudy'nin kitabından çalıştıkları sayfayı açarken. "Senin gibi etrafa bakınıp beş sayfa geriye çalışmıyorum. Sınavda bunlar sorulmayacak."

"Sen ciddi misin? En zorlandığım kısım orasıydı!"

"Neyse ki sınav bugün değil. Geri kalanına çalışacak kadar vakit var."

Madelyn uzun masanın diğer ucuna baktığında Trudy'ye kaçamak bakışlar atan Calum'u gördü. Onu son zamanlarda bunu yaparken çok sık yakalamaya başlamıştı ve Calum'un ilgisi onu meraklandırmıştı. Merakına yenik düştüğünde ayağa kalktı ve Calum'un yanına gidip onu dışarıya çağırdı.

"Neden sürekli Trudy'ye bakıyorsun?"

"İlgimi çekiyor. Geçen seneden beri ve... Bilmiyorum bakasım geliyor." dedi Calum suratı yanmaya başlarken. "Bana psikolojik baskı falan mı uyguluyorsun?"

"Hayır ama bir şeyler hissediyorsan açılmanı tavsiye edebilirim."

"Beni reddetmeyeceğini nereden biliyorsun?"

"Calum, onu senelerdir tanıyorum."

"Pekala, anlıyorum çok zekisin falan ama bir sıkıntı var ki onunla tanışmıyorum bile!"

"Ne yapmamı bekliyorsun çocuklarının kaynaşmasını bekleyen anneler gibi sizi dışarı mı çıkarayım?"

"Hayır ama bence bana bir iyilik yapmak istersin."

"Ne gibi?"

"Mesela yakın gelecekte Trudy'yi evine çağırabilirsin ve ben de şans eseri orada olurum sonrasında da..."

"Tamamdır, olmuş bil ama benim de senden bir isteğim var."

"Nedir?"

"Önümüzdeki bir kaç gün içerisinde annem ve babam iş seyahatine çıkacaklar. O gün sana mesaj atsam bir geceliğine Michael'ı oyalayabilir misin? Ama sonraki akşama kadar eve gelmemesini sağlayacak şekilde."

"Ne planların var?"

"O da bana kalsın."

"Tamam, anlaştık o zaman." dedi Calum ve Madelyn'in elini sıktı. "Seninle anlaşma yapmak güzeldi."

"Teşekkür ederim. O zaman konuşuruz bir kaç güne."

"Konuşuruz." dedi Calum ve ikisi birlikte kütüphaneye geri döndüler.

"O kimdi?"

"Calum, Michael'ın arkadaşı."

"Ne konuştunuz?"

"Hiç, bir şey istedim de önemli bir şey değil yani."

"Öyle olsun bakalım." dedi Trudy ve matematik testine geri döndü. "Şu soruyu anlatsana ya." dedikten sonra kitabı Madelyn'e çevirdi. Onlar hararetli bir şekilde soru çözmeye başladıkları sırada Luke, Michael'ın gitmiş olmasından faydalanarak Calum'u ne konuştuklarıyla ilgili soru yağmuruna tutmaya başlamıştı.

"Bir şey konuşmadık Luke, en azından seninle ilgili bir şey konuşmadık. İkimiz arasında kalması gereken bir şey. Ha, bir de Ash biliyor olabilir."

dear madelyn//hemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin