Kaçış "Final"

921 84 82
                                    


Gilan Mac'i de alıp giderken ben kafamda kurduğum planı uygulamaya çalışıyordum ve bunu başarmam için gerekli tek kişi Pixieydi.
Şu ana kadar gücü açığa çıkmamış tek kişi pixieydi, onun gücü bizi kurtaracaktı.
Koridor boyunca koştum ama pixie nin nerede olabileceğine dair hiç bir fikrim yoktu. Koşarken pixienin gücünü düşündüm başından beri o olmalıydı.
Koridorda koşarken acil durum ışıkları ve sirenleri ötmeye başlamıştı demek kaçtığım biliniyordu. Koridordan sağa dönecekken birine çarptım. Sarsılıp önüme baktım.
"Pixie? Lea." diye söylendim. Ne kadar şanslıydım.
"Destiny! Burada ne işin var!" diye çıkıştı ikiside.
"Sizi arıyordum. Pixie sana ihtiyacım var." dedim. Pixie gözlerini devirdi.
"Ne diye sana yardım edeyim ki?" diye sordu pervasızca.
"Fazla vaktimiz yok! Her şeyi hatırladım pixie buradan kurtulmalıyız." dedim. Lea güldü.
"Pixie sana nasıl yardım edecekmiş?" diye sordu. İkiside vaktimi boşa harcıyordu.
"Pixie senin gücüne ihtiyacımız var.."diyecekken sözümü kesti.
"Benim gücüm yok saçmalama." dedi pixie.
"Sözümü bir daha kesme!" dedim ve devam ettim. Gücü ilk ortaya çıkan sendin fakat farkında değildin. İlk oyunlardan beri sürekli kontrol edildiğimizi söylüyorduk değil mi? Bizi kontrol eden sendin. Çernobil faciasında hepimizin hafızasını silen de sendin. Senin gücün zihin kontrolü pixie. Şimdi bize yardım et!" dedim. Pixie ilk 10 saniye sadece durdu,sonra neden konuştu.
"O zaman seni kontrol edip Ashleyi öldüren ben miydim?" dedi gözleri hüzünle bakıyordu.
"Bilmiyorum pixie. Gücün bu olsa bile farkında değildin bu bizi katil yapmaz. Eğer katil olmaya dayanamayacaksan söyleyeyim Ash balkondan düşünce ölmedi hala yaşıyormuş onu diri diri gömen bendim. " dedim. Lea'nın gözleri dolmuştu.
"Hüzne vaktimiz yok gitmeliyiz" dedim ve pixie nin elinden tutup koridorun tam tersi yönüne koşmaya başladım. Lea da pesimizden geliyordu. Plan kurmaya bile vaktim yoktu ama Pixie'nin gücünü kullanabileceğimizi biliyordum. "Ne yapmamı istiyorsun Dess?" diye sordu pixie. Pixieye dönmeden cevapladım.
"Hepsini öldürmeni istiyorum. İntihar etmelerini sağla!" dedim. Titredi.
"Bunu yapamam Dess. Katil değilim ben."dedi.
"Katil olmazsan öleceğiz! Hangisini seçiyorsun?" diye direttim.
"Bunu nasıl yapacağımı bile bilmiyorum!" dedi. Durdum, derin nefes aldım. Koşmaktan ciğerlerim yanıyordu.
"Sadece zihninden onların intihar ettiklerini düşün ve emret." dedim.
"Yapamam" dedi hala titriyordu. Lea araya girdi.
"Neden bunu pixie den istiyorsun? Kendin öldüremiyor musun?" diye sordu.
"Öldürebilirim fakat her şey plana göre gitmeli mağduru oynamalıyız katili değil. Kısaca intihar etmeleri lazım."dedim. Pixie leaya baktı.
"Sorun yok Lea, kurtulmamız için bu şart." dedi.
"Aa, unutmadan Gilanı düşünme o bizim tarafta." dedim başını salladı. Derin nefes alıp gözlerini kapattı. Bir dakika geçmiştiki oflayarak gözlerini açtı.
"Olmuyor!" dedi.
"Tekrar dene! Bu sefer iyice odaklan farklı bir şey düşünme pixie." dedim. Tekrar başını sallayıp gözlerini kapattı. Başının üstünde birden fazla insan figürü şeklinde buhar çıktı.
Bir kaç dakika sonra çeşitli yerlerden silah sesleri duyuldu. Gülümsedim.
"Başardın pixie." dedi Lea.
"Buna sevinmeli miyim emin değilim." dedi pixie.
"Hadi gidelim" dedim ve çıkışa yöneldik. Mac ve gilan dışarıda bir ağaca yaslanmış duruyordular.
" hey! İyi misiniz?" diye sordu Gilan başımı sallamakla yetindim.
"Şimdi sizs planı anlatacağım." dedim.
"Ne planı? Yine ne kurguluyorsun Dess!" dedi mac.
"Merak etmeyin bu plandan sonra herkes istediği yere gidecek. " dedim ve devam ettim. "Ben polise gideceğim ve olanları anlatacağım fakat kanıt olmadığından polis bir şey yapamayacak." devam edecekken Lea beni susturdu.
"Nasıl kanıt yok?" dedi.
"Burayı söylemeyeceğim, kendileri bulacak ama bulduklarïnda biz gitmiş olacağız. Gilan senden bana bir belge hazırlamanı istiyorum, önceden psikolojik tedavi aldığıma dair." dedim başını salladı.
"Polis benim çoklu kişilik bozukluğum olduğunu söyleyecek ve benim hakkımda bir işlem başlatılmayacak böylece bizden iş geçecek. "Dedim.
"Bekle, neden polise anlatmakla uğraşıyorsun ki? Dediğin gibi kanıt yok." dedi Mac.
"Evet yok ama ilerde bu olanları anlayan biri çıkarsa başında anlatarak kurtulmuş olacağım." dedim.
"Peki neden sadece sen gidiyorsun polise?" diye sordu pixie.
" çünkü iki 5 kişi gidipte 5 imizin birden çoklu kişilik bozukluğu olması saçma olur değil mi?" dedim kimseden ses çıkmayınca devam ettim.
" Karakoldan çıktıktan sonra ileriki parkta buluşalım eğer ters bişe olur ve birimiz gelmezse herkes geri dönsün. Bu kadar artık birbirimizle bir işimiz kalmadı." dedim. Hepsi yere bakıyordu. Gilana döndüm.
"Teşekkürler, senin yardımın sayesinde kurtulduk." dedim. Başını salladı. Gilana ilk başlarda güvenmemiştim fakat güvenimi hep kazanmayı başardı. Kendini bizden biri gibi görüp ilk deneylerde yardım etmişti ve hep devam etti.
"Dess özür diler-" diyecekken Lea'nın sözünü kestim.
" Özür dileyecek bir şey yok bir daha karşıma çıkmayın yeter. Zayıflığım olsun istemiyorum." dedim. Ani bir hareketle Mac bana sarıldı. Omzumun ıslanmasından ağladığını fark ettim.
"Her şey için üzgünüm Dess. Her zaman sana yük oldum ve bunları başına ben açtım. Üzgünüm." dedi titrek bir sesle. Sarılmasına karşılık verdim.
"Olanlar için bir suçlu arama mackenzie. Her şey için teşekkürler eğlenceliydi." dedim bunun üstüne mac güldü.
"Değiştin Dess. Seni özleyeceğim umarım tekrar görüşürüz." dedi
"Hadi ama Mac beladan bıkmadın mı? Benden başka bela bul." dedim. Ve ayrıldık.
Artık hikayemiz bitmişmiydi bilmiyordum ama bitmesini umuyordum. Biraz daha ilerleyince Gilanı kolundan tutup kızlardan uzak bir mesafede durdum.
"Kimseye söyleme Gilan biliyorsun söz verdin." dedim. Gilan iç çekti.
"Öleceksin Dess ve bunu herkesten uzak ve yalnız bir biçimde yapmak istiyorsun ve bunu bilmek beni mahvediyor." dedi. Gilan benle konuşmaya geldiğinde bende reaksiyon oluşmaması gerektiğini söylemişti. Doğruydu oluşmamalıydı bunu tek anlamı vücudum aşıyı kabul etmiyordu ve kısa süre sonra kendi kanımda boğularak ölecektim.
"Biliyorsun dess bir hastaneye gidersek belki-" derken sözünü kestim.
"Kurtulamayacağımı biliyorsun Gilan uzatma. Şu an aklımdan geçen tek bir şey var." dedim. Gilan merakla baktı.
"Ve şeytan sonunda kendi döktüğü kanda boğulacaktır." dedim ve gülümseyerek Gilana baktım. Üzgünmü emin değildim ama sonumun böyle olmasına acıdığına emindim...

Gizem Şelalesi: Yok Oluş...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin