Kırık Ayak

606 42 1
                                    

Tam karşımda bana bakan bir Cem Ulusan. Bu bakış sanki ölüm gibiydi. O bakışı yapmak için çok zorluyor muydu? Beni korkutmak için mi yapıyordu? Kahretsin ki evet korkuyordum.

"Bana küfür mü ettin sen?" Geri gitmek istedim ama artık belim kapıya çarpmış gidecek yerim yoktu. Ağzımı açtım bişey demek için ama diyemedim. Hiç bişey gelmedi aklıma.

"Küfür eden insanların zeki olduğunu söylerler" dedim. Bunu söyleyenin kim olduğunu bende merak ediyordum.

"Bence küfür etmek zeka göstergesi olduğunu sanmıyorum" dedi sinirle tıslarken.

"Saçların çabuk yağlanıyor mu? Buda bir zeka göstergesi" dedim ve ellerimi saçlarına daldırdım deli cesaretiyle. Bana sert bakan suratı biran afalladı. Yüzüme ciddi olup oladığıma baktığına emindim.

Şaşkınca geri çekildi ve elimi itti. Bişey demeden yanımdan gitti. İtmeseydi sanırım bayılırdım. Ne kadar yumuşaktı saçları. Benimkine elledim. Benim saçlarım onun saçlarının yanında süpürge gibiydi. Hangi şampuanı kullanıyordu acaba? Ya ne diyorum ben! Korku bana iyi gelmiyordu. Kesinlikle iyi gelmiyordu. Saçmalardım. Annem kızıncada hep böyle olurdu saçmalardım annem o zaman gülme krizine girerdi. Her olayı anneme bağlamak huy oldu sanırım bende.

Derin bir nefes aldım. Yaslandığım kapıdan merdivene doğru ilerledim. Sanırım banyo yapsam iyi olurdu.

•••••

Bornozuma sarılıp banyodaki aynadan kendime baktım. Saçlarımı iyice yıkamıştım. Onunknden yumuşak olacaktı. Kiloda vermiştim şu 2 haftada zaten yüzümde tuhaf duruyordu. Baloncuk kafa olabilirdim. Ne saçmalıyordum yine ben? Kafamı iki yana salladım. Derin bir nefes alıp kapının oraya gidecekken ışıklar gitti.

Tam zamanı korku filimlerinde kadın işini halledip tam banyodan çıkacakken biranda ışıklar kapanır ve geri açıldığında kadının ceseti olduğu sahne lanet olasılar.

Çığlık atmaya başladım. Kapıya doğru koşarken altta birşeyin kayması ile sağ ayağımın üzerine düştüm. İkinci bir acı çığlığı. Canavar benim kaçamam için beni sakat bıraktığı sahne. Aman allahım!

Bir anda kapı açıldı. Canavar geldi. Çığlığım dahada büyürken tanıdık bir ses duymamla yumduğum gözlerimi açtım. Cem karşımda bana bakıyordu. Dehiet içerisinde!

"Ne oldu? " dedi yutkundu. O an bulunduğum pozisyon geldi aklıma. Bacakladım açılmış bornozum ipi bağlı olduğu için mahrem yerlerimi kapatmıştı ama göğüslerimin yarısı nerdeyse dışardayı. Hemen toparlandım. Tam ayağa kalkmayı yeltendiğim sırada tekrar düştüm. Üzerine düştüğüm ayağım sanki koparmışçasına ağrıyordu. Bunu fark eden Cem bana yaklaştı.

"Düştün mü? Neresi acıyor" bu sefer yutkunan bendim. Çünkü yattığım şekilde önümde diz çökmüş bana bakıyordu.

"Ayağım. Sanırım burkuldu"

"Sakar" diye mırıldandığıma yemin edebilirim. Ama ben ses çıkarmadım. O ise gösteridiğim bacağıma hafifçe dokundu ama bu dokunma sanki yarayı eşermiş gibi açımıştı.

"Kırmış olabilirsin. Hafif şişmiş dahada şişebilir" dedi ve elinin birini dizlerimin altından geçirip diğerini ise boyun tarafımdan tutup beni kaldırdı. Kucağında banyodan çıkarken konuştum. "Elektirikler neden gitti?"

"Karanlıktan korkar mısın?" Diye sordu bu sefer o.

"Sadece o an izlediğim tüm korku filmleri beynime hucum ediyor" ses çıkarmadan beni yatağa bırkatı.

"Burada bekle doktoru çağıracağım"

•••••

Ayağımda alçı destekçim koltuk değneklerim ve benim yanımda sap gibi duran canım kocam.

Rosa Ela Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin