O Benim Oğlum

446 29 0
                                    

Medya; Demir Efe

Keyifli Okumalar..

2 yıl özlemi ile baktım ona. İçimde yok oldu bir şeyler. Nerde nefret? Hissedemiyorum. Beni bırakan bu adama nerde bu nefret? Neden özlemişim bu kadar. Hak mı bu? Onu böyle özlerken o ne yaptı? Özledi mi? Beni düşündü mü? Bir kere olsun! Özlesin beni. Sarsın bir kez. Sadece bir kez. Sonra yine bıraksın yeter bana yine 2 sene. Yalandan olsada söylesin 'özledim'.

Gözlerimi çektim ondan yola baktım bende. İlerde gördüm durağı. "Teşekkürler. İnebilirim burada" dediğimde bana bakmadı bile. Durdurdu arabayı. Bana döndü. "İn hadi" dediğinde baktım ona. Boğazımda bir düğüm vardı. Burnum sızlıyordu. Gözlerim dolmasın diye diledim. Bir veda daha mı? Evet bir veda daha dedim kendime. "Tamam" dedim yutkunarak. Kapıyı açıp arabadan indim. Kaldırıma çıkar çıkmaz bastı gaza gitti. Onun gitmesiyle sanki ölüyor gibi oldum. Giderken kalbimide almıştı sanki. Yok ederek gitmişti. Ben istememiş miydim bunu! Gitsin istemedim mi? Belki canı yanar dedim. Ama yanmadı. Belki yeniden evlendi. Tabi ya 32 yaşında biri neden evlenmesin? Belki çocuğu da vardır. Hiç özlemimi çekmemiştir. Benim gibi yapmamıştır. Tek o var dememiştir.

Kaldırımda bekledim bir süre otobüsün gelmesini. Geçti bir iki tane. Boş boş bekledim sadece. Eşofmanlarıyla paspal halde bekleyen üzgün bir kız. Yaşadıklarının altında ezilmiş bir kız...

Gelen otobüse bindim bu sefer eve gidene kadar yolu izledim. Düşünmek istemedim. Ne onu ne de beni bırakışlarını. Sonunda ineceğim durakta inip hızlı adımlarla gittim eve. Önce Adile Ablalara çıktım. Zillerini çalıp bekledim. Seda açtı kapıyı. "Sonun Ela Abla" sesi korkuyla. Ardından korkuyla bakan Adile Abla geldi. "Kızım, Cem.." sesi durdu, korktum. "Gelip Demir'i aldı" dediğinde yıkıldım. Yapmaz dediğimi yapmıştı. Ne yaptım bilmiyorum o an. Ağladım mı? Durdum mu? Belki de güldüm. Bilmiyorum ama gerçekten kalbim sökülmüş gibi hissettim. "Nereye gittiler" dediğim "Aşağı indiler. Ne yapacağımızı bilemedik. Sende telefonu açmadın." Dediğinde kendime gelemedim. "Durduramadınz" diyebildim ardında merdivenlere yöneldim. Koşar adım indim. Gözüme kapım ilişti. Açıktı. Ve o an içeriden küçük bebeğimin kahkahasını işittim. Durdum. İçime bir ferahlık yayıldı. Araladım hafif kapıyı içeri adım attım. Sonra Cem'in gülüşünü duydum. Nefesimin kesildiğini hissettim. Gözümden akan yaşların haddi hesabı yoktu. Kahkahalar kesildi. Kendime geldim. Ayakkabıları umursamadan girdim içeri. Salonun girişinde durdum. Cem arası dönük yere oturmuş ceketini çıkarmış Demir'in oyuncaklarıyla onu güldürüyordu.

Bu anı hep istedim ben. Oğlum babasıyla oynasın. Hangi anne istemez? Oynuyor. Babasıyla ilk kez oyun oynuyor. İlk kez gülüyor ona. Yazın tarihi, oğlum babasıyla tanıştı bugün. Ağladı mı acaba Cem alırken onu? Belki hissetti oğlum. Babasının o sıcaklığını hissetti.

"Anne!" Diyen Demir'in sesiyle gözüm tekrar oğlumu buldu. Ayağa kalkmış Cem'den destek alarak bana geliyordu paytak adımlarla. Kapattım o iki adımı. Sardım kollarımı ona sıkıca. Cem'i umursamadan aldım kucağıma durduramadığım yaşlar mutluluk muydu? Korkunun etkisi miydi? Bilemedim ama bu his beni tamamladı. Oğlumu tamamladı.

Bir süre sonra kafamı kaldırıp Cem'e baktım. Ayağa kalkmış karşıdaki koltuğa dayanmış bize bakıyordu. "Böyle yapamazsın! Git buradan" dedim Demir'deki gözlerini bana çevirdi. "Bu gece burada kalacağım." Dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Öldürmek mi istiyordu beni?

"Otelin yok mu git oraya." Kafasını olumsuzca salladı.

"Ankara'da otelim yok." Gözlerini baktım. Korktum biraz.

"Git." Gitme. Ne olur gitme. Sana ihitiyacımız var. Bebeğimin, benim , bizim sana ihitiyacımız var.

"Kalacağım" dediğinde gözlerimi yere indirdim. Mutlu hissettim. Ama kırgınımda. Huzur vardı evimde ama sadece bir günlük huzur. Kabul ettim kalmasını. Çok istediğimden kabul ettim. Kendim için, biraz iyi hissedeyim diyerek kabul ettim.

Rosa Ela Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin