Cici Kocam

820 39 7
                                    

Medya;Rosa Ela ve nikah anında giydiği kıyafet.

Babam her zaman tek başımıza olduğumuzu söylerdi. Yanlızdık. Sadece ailemiz vardı. Ama artık parça parçaydık. Aile dediğim desadece anne baba demezdim. Ama şuan aile anne baba olmadan olmuyordu. Yada sana önder olan bir kahraman olmadan olmuyordu. Pek emin değildim. Tecrübem ben alışamadan elimden uçup gitmişti. Tek tek büyüklerimi denemek isterdim. Ama elime verilen bir şans yoktu. Etrafımdakileri izleyerek yetinmekte ayrı bişeydi. Özenmek. Bazen yaptıklarını not tuttuğum bile olmuştu. Ama hepsi geçmişten bir parçadan daha değerli değildi. Aslında aile anılarıma geçmiş demeyi sevmezdim. Hergün tekrar tekrar yaşanan mutluluk dizimdi. Beynime kaydolan anılarımı geri sarıp tekrar yaşardım içimde. Çok keşkelerim oldu. Ama yinede hiçbir anımda olan olaylara kızmadım kızacak cesaretim yoktu. Bazen resimlere bakardım. Anne ve babamın düğün kataloğuna. Hepsinde gülen gözler mutluluktan uçacak gibi duran annem hayatının en güzel şeyine bakar gibi aşkla her resimde babam...Babam özenle bir takımı olurdu. Annemin ise prensesi kıskandıracak kuyruğa sahip kabarık gelinliği. Kafasında ise taş kraliçe olduğunu vurgular gibi bir taç. Bende evliliğimi böyle hayal ederdim. Ama şuan evleniyordum ve üzerimde sadece yüksek bel kot şort salaş gömlek üzerine özensizce geçirdiğim krem hırkam. Saçlarım açıktı özensiz buklelerim serbestti. Yuvarlak şapkamla duruyordum. Sanırım benim tacım bir şapkaydı. Cem Ulusan, kot siyah pantılon üzerinde kot rengi spor gömlek ve blazer giymişti.

Şuan elim titriyordu. Kalbim sanki ağzımda atıyordu. Gözlerim bana ihanet edip bulanıklaşıyor odağını kaybediyordu. Kalemle imza atacaktım. Atamıyordum. Derin nefes aldım gözlerimi yumdum. Geri açtığımda doğru yere atacağımı umarak adımın altını imzaladım. Ben imzaladıktan sonra defter ellerimden kayıp şahitlerini imzalamaya başladılar. Herkez imzaladıktan sonra Cem beni umursamadan ayağa kalkıp nikah memurunun elinden evlilik cüzlanını aldı. Boş solandaki şahitler olan Cem'in arkadaşlarına baktım. Kızıl saçlı kız bana gülümsedi koluma girdiği kumral saçlı çocuğu geçerek yanıma geldi.

"Ben Naz memnun oldum Ela" dedi hem samimi hem mesafeli sesiyle elini bana uzattı. Yapabileceğim gülümseyi yapıp elimi uzattım. Elimi hafifçe sıkıp tebessüm etti.

"Ben Çağan" dedi kumral saçlı yeşil gözlü en az Cem kadar uzun adam. Çocuk demek isterdim ama ikiside benden büyüklerdi. Kocam benden 6 yaş büyüktü. Ortalama 6 yaştı yıla göre hesaplarsak 7 ay'a göre hesaplarsak 6'ydı-ki bu benim takacağım son dertti.

"Hadi gidelim" dedi Cem bizim tam yanımızda dururken. Çağam elini Cem'e uzatıp "Tebrikler dostum" dedi sesindeki alaylı tınıyla. Cem sıkmak yerine elinin üzerine vurdu.

"Daha tamamlanmadı " dedi yüzümdeki çarpık gülüşle. Naz'ın tiz kahkahası boş salonda yankılanırken Cem devam etti "Sen benim arabaya git ben geleceğim" dedi bana söylerken. Kafamla onaylayıp yanlarından ayrılıp dış kapıya doğru ilerledim. Korkulu gözlerle dışardaki arabalara baktım. Lanet olası tüm arabalar birbirne benziyordu. Aralarında mercedess aradım ama yoktu. Lanet olası kocamın arabası hangisiydi? Buraya yürüyerek gelmiştim. Görmemiştim arabasını. Arabaların toplandığı park arabalarına ilerledim. Hangisi diye arabaları izlerken birden bir arabanın anahtarlarından açılıp ışıklarının yanıp sönmesiyle. Cem'in benim için açtığını anlayarak arabaya ilerledim. Beyaz BMW'ye ilerledim ön kapısını açıp içine binecekken arkadan bir ses duymamla duraksadım.

"Hey! Hey o benim arabam!" Arkamı döndüm ve bana doğru koşan bir adam görmemle irkildim.

"S-sizin mi?" Diye sormamla yanıma ulaşmıştı. Kafasıyla onayladı.

"Siz kimsimiz?" Etrafa bakındındı gözleri tekrar beni buldu. "Etrafta benimkinden aynı olan araba yok nasıl karıştırdın?" Elimi arabanın kapısından çektim. Zoraki gülümseyip konuştum.

Rosa Ela Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin