Biz Beraber İyiyiz

467 40 5
                                    

Medya; Sekreter Şeyma.

En yakın arkadaşım Şeyma'ya ithafen yazdım :)

Oy vermeyi unutmayın ^^

Gözlerini hafifçe kaldırıp bana baktı ciddi olup olmadığımı tartıyor gibiydi. Ama sadece bakmakla yetindi. Tek kelime etmeden işlerine geri döndü. Umutsuzlukla omuzlarım düştü. Ona arkamı dönüp dışarıya baktım. Üzülmemeliydim. Sonuç olarak 'olur' dememişti ama 'olmaz' da dememişti. Hala bir şansım vardı sonuç olarak.

12.40'ı geçerken saat ben kendimi yine Cem'i izlerken buldum. Tüm gün boyunca yaptığım gibi. İşlerinden kafasını kaldırıp bir saniye olsun olsun bana bakmamıştı. Bazen bilgisayara bazen kağıtlara bakıyor birşeyleri yazıyordu. Güvenliğim beni görmüyordu. Yayıldığım koltuktakı tek hareket göz kapaklarımdı sanırım. Nefes aldığımdan da emin değildim.

Kapının iki kez tıklanması ile kendimi toparladım. "Gir" dediğinde Cem içeri 40 yaşlarında kel bir adam girdi ve ardından Amcam geldi. Beni görünce baya şaşırdı. Ne de olsa 1 aydır görüşmemiştik. Eve gelmek istemişlerdi  beni dinlememişlerdi ve sonunda Cem müsait olunca davet edeceğiz diyince birdaha bana bu konusa ısrar etmemişlerdi.

Onlar içeri girince ben yerimden kalktım.

"Çıkayım mı ben?" Dedim Cem'e dönüp o ise başıyla onaylamaktan başka birşey yapmadı. Hızlı adımlarla odadan çıktım. Geniş alanda kapının hemen sağında yeri alan cam bölgede sekreter odasına baktım Şeyma denen kadın da Cem'den kalır yanı yoktu. Çalıyordu. Burada böyle dikilmekten vazgeçip yanına gitmeye karar verdim. Cam kapıyı hafifçe iterken aynı zamanda kapıya vurdum. Kafasını kaldırıp bana baktı.

"Bir şey mi lazımdı efendim?" Dedi doğrulurken.

"Rahatsız ediyorum ama Cem'in misafirleri var yanına gelebilir miyim?" Dediğimde içtenlikle gülümseyip kafa salladı.

"Ne rahatsızlığı buyrun!" Dedi yerinden kalkıp masasının önündeki deri sandalyeleri gösterek. Yanına ilerleyip oturdum. Oturup bana baktı. "Bir şey içer miydiniz?"

"Hayır teşekkürler" dedim. O ise gülümseyip önündeki kağıtlara baktı.

"Berfin gidince tüm iş bana kaldı kusura bakmayın" dedi kağıttaki rakamları bilgisayara yazarken.

"Sen işini yap sorun değil."

"Gitmesi bir yandan iyi oldu. Cem bey'e yalakalık dışında birşey yaptığı yoktu" dedi bana bakmadan.

"Sanırım Cem'e aşıktı" diye söylendim. Kafasını kaldırıp bana baktı. Renkli çerçeve gözlüklerini düzeltti.

"Evet bende öyle düşünüyorum." Dedi gülümsedi. "Bu arada ben Şeyma"elini uzattı bende elini sıkarken "Rosa Ela. Bana Ela demeni tercih ederim" dedim içten şekilde gülümserken.

"Memnun oldum" dedi ve kolundaki saate baktı. "Sanırım biraz ara versem sorun olmaz" dedi yerinden kalkıp önümdeki sandelyeye oturdu. "Çok genç duruyorsun" dedi gülümserken. Cem ile kıyaslıyordu sanırım beni. "Yaşın kaç?"

"23" dediğimde gülümsemesi dahada arttı. Gözlüğünü çıkarıp masaya bıraktı.

"Çok gençsin ve güzel"

"Teşekkür ederim sizde öyle" dediğinde yüzünü buruşturdu.

"27 yaşındayım ve bu iş beni yaşlandırıyor"

"Ne zamandır buradasın?"

"4 yıl oldu seninle aynı yaştaydım ozaman" bacak bacak üstüne atıp gözlerini kısarak bana baktı. "Cem bey ile ne zaman evlendiniz? Hiç haberimiz olmadı"

Rosa Ela Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin