Benim Baş Rolüm

470 41 4
                                    

Medya; Cem Ulusan

Okuyan ve oy veren herkese teşekkürler :)

Keyifli Okumalar ^^

Geçip giden zamanda her şey değişir. Yok olanlar vardır ve de yeni var olanlar. Çoğu insan yok olanlara takılıp kalır. Bende öyleydim. Yok olanlara takılıp kalmıştım. İstemsiz olan bir şeydi benimki. Belkide babama düşkünlüğümden olan bir şeydi. Belkide hiç bir yere kabul edilmemem bunların bir sebebiydi. Yok olanlara özlemimi artırmıştı, onları aramama sebep olmuşlardı. Bazen kendimi 16 yaşıma takılıp kaldım sanıyorum. Büyümek istemedim çünkü hiçbir zaman. Büyümek benim hayatımı kötüye sürüklemişti. En son olay evlenince olmuştu. Sadece 1 kere gördüğüm bir adamla anlaşmalı evlilik yapmıştım. Ve bana 1 sene sonra boşanacaksın demişlerdi. Ama ben boşanmak istemiyordum. Bu adamı bırakmak istemiyordum. Bana bir akrabamdan daha yakındı belki görüntüde öyle değil ama hissediyordum. Onun yanında olan güveni hiç bir yerde hissedemiyordum. Bırakmak istemiyordum bu adamı.

"Ela iyi misin?" Ecrin'in sesini duyunca kafamı kaldırdım. Biranda herkesin bana baktığını fark ettim.

"İyiyim" dedim fısıltıyla. Cem hariç herkes bana bakmaya devam edince huzursuzca kıpırdandım. Önümde soğumakta olan yemeğe baktım. Tanrım midemi bulandırıyordu. Yengemin yemeklerini sevmezdim. Cem'e baktığımda sessizce yemeği yiyordu. Gerçekten yiyordu. Yengemin elinin ayarı yoktu. Çok tuzlu veya tuzsuz. Pişmiş ya da pişmemiş...

Ona baktığımı fark edip bana döndü. Gülümsedim ona. Kafa salladı. Neden salladığına emin değildim. Önüne döndü. Sessizlik ile masada yemeye devam ettiler. Bense sadece didikledim.

Yemeği yemiştik ve çok oturmadan Cem kalkmak istemişti. Kalkıp eve gelmiştik. Hiçbir şey demeden odasına gitmişti. Saat 23:00'di. Yatağa uzanmış tavanı izliyordum. Bugün olanları düşündükçe kalbim beni bırakıp uçup gidiyordu. Beni işine götürmüştü. Tüm gün onu izlememe bir şey dememişti. Onun sandalyesine oturduğumda kendisi koltuğa oturmuştu. Ben istiyorum diye oraya oturup beni kırmamıştı. Sırf benim için amcamın evine gelmişti. Beni düşünüyordu. Onun için görünmez değildim belkide. Belki de görmeye başladı beni eşi Rosa Ela Ulusan'ı. Güvenliğim o benim. Bu kadar zaman kimsenin bana hissettirmediği güveni hissettirendi o. Bu benim için çok önemliydi. Özlemimin bir nebze azalmasına sebepti.

Sabah 10.45

"Aslı" diye merdivenlerden hızla indim. Nerede bu kız? Normalde her kalktığımda salonda ya da mutfakta olurdu. Mutfakta görünmüyordu. Telefonumu alıp onu aradım. İlk çalışta açtı.

"Ela hanım?"

"Neredesin ?" dedim salonun ortasında durdum.

"Bugün izin günüm. Akşam eve gelebilirim" dedi üzgün sesi. Omuzlarım düştü.

"İyi o zaman. İzninin tadını çıkar" dediğimde teşekkür edip kapattı. Kendimi koltuğa atıp ayağımı masaya uzattım. Demek bugün yalnızdım. Sıkıntıdan ölmesem iyi.

Acaba Cem ne yapıyordu? Mesaj atsam cevap verir miydi? Mesaj hakkı vardır. Zengin çocuk sonuçta. Mesaj atmayı biliyordur değil mi? Biliyordur ne saçmalıyorum ben? Rehbere girip mesaj yazma yerine tıkladım.

"-Ne yapıyorsun?" yazdım deli cesaretiyle. Göndermese miydim? Acaba ne diyecek? Cevap vermezse? Vermezse ne yaparım ben? Utançtan ölürdüm sanrım. Telefonun titremesiyle elime aldım. Arıyordu. Yukarıdan ses gelmesiyle biranda irkildim ve telefon elimden düştü. Ve sustu. Telefonu elime aldığımda ekranı tuzla buz olmuştu. Üstten açma tuşuna bastığımda açılmadı. Lanet olası telefon böyle küçük bir düşmede bozulacak mıydı? Sinirle yerimden kalktım. Tamda Cem arıyordu. Umarım endişelenmez. Yukarıdan yeniden bir gürültü gelince korkmaya başladım. Bir şey düştü sanki. Ve adım sesleri. Yerimden kalktım. Güvenliğe haber versem iyi olurdu. Koşarak dışarı çıktım. Güvenlik kulübesinde kimse yoktu. Belkide uymuşlardı. Koşarak oraya gittim ama kulübe boştu. Onlarında mı izin günüydü? Korkmaya başladım. Kulübenin içinden birini araya bilirdim. Ama telefon yoktu. Lanet olsa kulübe! Korkumla yere sindim. Hırsızsa evden ne alacaksa alıp gidebilirdi.Kulübede yere oturdum. Dışarı çıkabilirdim ama üzerimde sadece kısa şort ve geniş salaş tişört vardı. Ayakkabımı bile giymemiştim.

Rosa Ela Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin