İlk Bakışmaları

346 31 0
                                    

Medya;Rosa Ela

Keyifli okumalar..

2  Yıl Sonra

Kapıyı kapattığım anda içeriyi bir çığlık doldurdu "Anne!" Beni görmesinin verdiği heyecanla paytak adımlarla Seda'nın elini bırakıp bana doğru ilerledi. Sadece 2 saat onu görmemiştim ki sanki günler geçmiş gibi özlemiştim. Anne olmak derdim buna. O uyurken bile özlediğimdi Demir'im.

Onu tutup havaya kaldırdım. "Özledin mi sen anneyi?" Dediğimde ağzında "ebet" gibi kelime çıkınca gülümsedim ve yanağıma kocaman bir öpücük kondurdum. "Anne sana ne aldı?" Dedim elimdeki poşetti göstererek. Sevinç'le gözleri parladı. Ellerini çırpıp "yoyut" dedi dilinin döndüğü kadar. Sanırım onun en sevdiği şeydi meyveli yoğurtlar.

"Seda yedirebilir misin ?" Dediğim Seda gülümseyerek yanıma geldi. "Tabiki yedirim Demir Efe'me" dedi ve poşeti alıp Demir'e uzandı. Demir yoğurda karşılık beni bırakarak Seda'nın kucağına gitti. "Ben üzerimi değiştiriyorum. Annen de gelicek güzelce yemek yapalım" dediğimde başıyla onayladı Seda. Onlar salona giderken ben üzerimi değiştirmeye yatak odama girdim.

Uzun zaman olmuştu buraya taşınalı. Seda bu evin eski sahibi Adile Ablanın küçük kızıydı. Bana her konuda yardım ederdi. Onlarla bir aile gibi olmuştuk. Adile ablada çocuklarını babasız büyütmüştü. Beni en çok cesaretlendiren oydu ya zaten. Bana hep destek olurdu. 2 kızı 1 oğlu vardı. Oğlu Melih en büyüğüydü evliydi ve arada annesine gelir giderdi o sırada görmüştüm onu. Diğer kızı Aylin Diş hekimliği okuyordu Adana Çukurova'da. Yazları burada olurdu hep oda yardımcı olurdu bana. Demir Efe'yi de çok severlerdi. Adile abla herşeyim olmuştu bazen Ablam bazen arkadaşım bazen de annem olmuştu. Her şeyime koşardı. Yalnız bırakmazdı beni. Demir'in doğumuna da o götürdü beni kontrollerde... Ona borcumu asla ödeyemem.

Annem ayda bir gelirdi Ottawa'dan buraya. 1 Hafta kalır giderdi. Adile ablayla yakın olmuşlardı. Hatta ilk hamile olduğumu öğrendiğimde adile abla aramıştı annemi. Ve 2 gün Sonra annem buradaydı. Bana çok ısrar etmişti Cem'e söyleyelim ama istemedim. Anneme eğer bundan Cem veya ailesine söylerse onunla asla konuşmayacağını söylemiştim ve annem elbette kabul etti. Geçimimi Cem'in ayda bir yatırdığı 6.000 Tl ile sağlıyordum. Çalışmama gerek kalmıyordu. Demir Efe'me ne isterse sağlayabiliyordum. Harika bir Odası oyuncakları vardı. Çünkü o mutluyken mutluydum ben. Onsuz olduğumu düşündüğümde nefessiz hissediyordum kendimi. Yapayalnız. Pişman değildim hiçbir şeyden. İyi ki Cem bana onu verdi diyordum. Cem'in gözleri gibi taş kahvesiydi gözleri. O gibi bakıyordu bana. Demir ile kapatıyordum belkide özlemimi. Ondan hediye kabul etmiştim onu. Kaybettiğim sevgimi vermiştim ona.

Zilin çalmasıyla kendime geldim. Adile Abla gelmişti büyük ihtimal. Seda'nın bakacağına güvenip üzerimi değişmeye koyuldum. Üzerime siyah eşofmanımı ve beyaz düz tişörtümü giyip saçlarımı tepeden dağınık olmasını umursamadan toplayıp tekrar odadan çıktım. Adile Abla Demir'i kucağına almış salona ilerlerken beni gördü.

"Malzemeleri getirdim Ela. Başlarız birazdan" dediğinde gülümsedim. Bana sarma sarmayı öğretecekti. Bunun için gerekli malzemeleri getirecekti. Beni bankaya para çekmeye giderken fikrini sunmuştu. Tabi yeni şeyler öğrenmek harika olacağından kabul ettim.  Ya da kafamı başka şeylere vermenin Harika olacağından.

"Tamam  o zaman. " dedim ve bende peşlerinden salona girdim. Her yer Demir'in oyuncakları doluydu. "Kız Seda toplasana şuraları." Diye söylenen Adile Ablaya yan bir bakış attım. Seda oyuncakları sepete koyarken Demir bunu fark edip Adile Ablanın kucağından indi. Gidip doldurduğu oyuncakları geri çıkarırken "Seda bırak kalsın Demir uyuyunca toplarız" dedim. Seda gülümseyip Demir'e döndü.

Rosa Ela Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin