Direk bölüme geçebilirsiniz, parça parça okumanızı tavsiye ederim, bölüm baya uzun benden söylemesi.*Bölüm şarkıları:
*Banks (Someone New.)
*Cem Adrian (Bir Kar tanesi.)
*Kaan Boşnak (Seni Buldum Ya.)
*Mehmet Erdem (Olur O Zaman.)Not1: Perla anlamı 'İnci.'
Not2: Yine iyisiniz, bayıla bayıla dinlediğim şarkıları sizinle paylaşıyorum. (sjksjksjksjksjk)
*Keyifli okumalar :)
❄
Ağlayan gözler, hüzünlü bir geçmiş ve yapayalnız bir kalbe sahiptim.
Ruhum acılarımdan besleniyordu.
Kendimi ölmüş hissediyordum.
Bir sonrası olmayacağını bilsemde
aynı rüzgarın önündeki yapraklar gibi hayatın kollarında gecikmiş, mevsimlerde doğan güneşimi gökyüzüme ahenkle savurmuştum. Yalıtımlı duvarlarımın ardında acıklı ve kahırlı çığlıklarım duyulmuyor, kaderimin satırları inim inim inliyordu. Kelimelerim ve harap olmuş yüzüm çatlaklarla dolu aynada bitik bir görüntüyü ruhuma yansıtmış, kalbim çöl toprakların kısırlığında inadına yaşam savaşı vermeye başlamıştı. Sanki yastığıma düşen göz yaşlarım yapraklarına zaman değmiş kader defterimin arasına kurumuş, sokaklardan sokaklara sürülmüştüm. Ruhumun fısıltıları zihnimi bulanıklaştırırken, damarlarımın yüzeyinde şeytan nefesleniyordu. Beni öldürmek isteyen bu gerçeği, beni yaşatan bir yalana takas ederdim ama ruhumun intiharlarına meyl eden olanlar avuç içimden bileklerime kadar dolanıp avuçlarımda kanayarak çoğalıyordu.Gözlerim avını bulmuş yırtıcı hayvan gibi kısılmış ve onun kusursuz yüzünde asılı kalmıştı. Aras uyuyabilmişti ama ben tam tersine şafak sökene kadar onun kolları arasında kokusunu içime almış, düşüncelerimle savaşmıştım. Bedenimi yavaşça hareketlendirdim, belimde gevşek duran kolları arasından çıkıp yatağın diğer tarafına yuvarlandım. Sırtı bana dönük kalmıştı, altında eşofmanı vardı onun dışında çıplaktı. Ona dokunmanın sancısıyla sızlayan elime hâkim olarak sargı beziyle sarılmış ayaklarımı yataktan sarkıttım. Kaşlarım çatıldı. Uras'ın benimle ilgili söylediklerini zihnimde birçok soru işaretlerinin bulunduğu odacığa yerleştirip üzerine kapıyı kilitlerken, dudaklarımı birbirine bastırdım. Kirpik uçlarımda asılı kalan göz yaşlarım donarken, yıldıramayacağım kelimeler dilimde yoğrulmuştu. Bir yığın cesetler kapımın önüne düştüğünde, nasırlı parmaklarının tuttuğu silahı topraklarıma gömen bir katil oltama asıldı.
Aras uyanmadan gidip Uras'la konuşacaktım.
Onun bu eve gelmesi demek Aras'ın öfkeden deliye dönmesi demekti bu yüzden bir saate kadar gidip gelecektim. Anlık bir cesaret kalbimi yiyip bitirmek üzereyken, kendimi dizginledim ona dokunmayacaktım, kesinlikle.
Kalbimin ne diye ona dokunmam için kıvranıp duruyordu ki sanki!
Ben bu acıya bile bağışıklık kazanacağım diye öyle çok korkuyordum ki, benim çürümüş bir cesetten farkım yokken içimde oluşan bu tuhaf ve adlandıramadığım hislerde neyin nesiydi?
Sertçe yutkunarak başımı geriye yatırıp omzumun üzerinde ona baktım, yorgan beline kadar çekiliydi, elinin biri başının hizasında bükülmüş diğeri ise yorganın üzerindeydi ve gökyüzünü bile unutturacak kadar güzel, nefes kesici biriydi. "Gitmek istiyorum Aras." Diye fısıldadım gözlerim buğulanırken. "Ben bunlara çok yabancıyım, gitmek istiyorum, deli gibi korkuyorum. Gitmek istiyorum." Burnumu usulca çekip kurumuş dudaklarımı ıslattım. "Ama..." Sanki beni izleyip dinliyormuş gibi gözlerimi hızla ondan uzaklaştırdım. "Ama senden başka güvenebileceğim hiç kimse, hiç kimsem yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehenneminden Alacaklıyım +18
Mistério / SuspenseSevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi. "Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın adı cennet olmayacak." Duyuyor musun? Senin ruhun ölümün kırçıl masalı, uçurumlar vaad etti sana. Da...