9.Bölüm(Okyanusa Batan Balık.)

17.5K 1.4K 1.2K
                                    

*Bölüm Şarkıları:
*Piiz (Fırtınam.)
*Sezen Aksu (Köz.)
*Haggard (Herr Mannelig.)

*Lütfen bölüme geçmeden yıldız butonuna basıp, okurken paragraf arası yorum yapmayı ihmal etmeyin.

*Keyifli Okumalar :)

Hayatımızda öyle ânlar vardı ki, kalbe atılan neşterden daha acıydı.

Benim yaşadıklarım da acılarım da bir şiirin veya bir şarkının ya da altı çizilmiş bir romanın en acıtan cümlesi gibiydi.

Bir damla ömrümde dağlardan büyük hüzünler vardı. Susmuş, bitmiş, erimiştim ama hiç kimse anlamamıştı. Dört bir yanımı kor ateşler sarıyor, hangi tarafa adım atsam orada kavruluyordum. Sessiz bir melodi tüm bedenimi kapladığında bana yansıtılan aynada içimdeki karanlığı gördüm. Bakışlarım ıslandı, koynumdaki suskunluğu unutup umutlarımı sereserpe savurdum. Bağrıma bastığım haykırışlarım baş ucumda biriken çığlıkları topluyor, ruhum onların susmasına müsaade etmiyordu. Zihnimin diplerinden sızan feryatlara kulağımı yatırdım, bu sesler ruhumu delirtiyordu. Sancılı gecelerin gözlerine sığınan bedenimin tamamına sürülen şaşkınlık nabzımın yaşamını kısıtlamış ve damarlarımın içinde akan kanım donmuştu.

Son birkaç dakikadır yaşadığım, donarak yaşam faaliyeti sağlamaya çalıştığım ânların döngüsü beynimde durmadan dolaşırken, abimle nasıl karşılaştığımızla ilgili hiçbir fikir üretememiştim. Sesler ve gürültüler kulağımın etrafında çınlarken, herkesin dilinde aynı şey dönüp duruyordu, yangın. Alevlerin yansımasını gölge gibi üzerime devirdiği saçlarım nemlenmiş, yüzüme isler düşmüştü. Kalçamın üzerinde geriye doğru gitmek istesemde saçlarımın arasında olan silah hareketlerimi kısıtlamıştı. Hızlı hızlı nefesler alıp kendime gelmek istediğimde dudaklarımda acılı bir inilti firar etti.

Nefes alamıyordum.

Aras yoktu, hâla mekanın içinde miydi?

Alevlerin büyüsü gözbebeklerime yansırken, koridordaki ateş hızla büyüyor, yangının acı kokusu kalbimi sıkıştırıyordu.

"Kalk lan ayağı!" Diye bağırdı abim öfkeli sesiyle. Saniyeler içinde dediğini yaptım, titreyen ellerim duvara tutunarak güç bela beni ayağa diktiğinde sertçe yutkunup tam kaçacaktım ki saçlarıma asıldı ve dudaklarımdan tiz bir çığlık yükseldi.

"Bırak beni!" Diye bağırdığımda abim saçlarıma daha çok asılıp kafımı geriye yatırdı ve saç diplerimden beynime sürünen sızılarla dişlerimi birbirine geçirdim.

"Sessiz ol sürtük." Dedi dudaklarını kulağımın hizasına getirerek. "Çıttın çıkarsa gözümü kırpmadan beynini dağıtırım."

Avuçladığı saçlarımla beni sertçe kendine doğru çekti. Sırtım onun gövdesine çarparken, beni yürütmeye başladı. Canımı çok yakıyordu ama bağırmak yerine ona ayak uyduruyordum, zorluk çıkarırsam eğer beni öldüreceğinden emindim. "Esila kahpesiyle buraya geldin değil mi?" Diye sordu karanlık bir sesle. "Yoksa kendini satıyor musun, nede olsa buradaki oruspulardan farkın yok!" Silahı saçlarımın arasına sertçe bastırdığı zaman gözlerim faltaşı gibi açıldı. Abim bunu hissedip sırıttığında nefessiz kaldım.

"Benden ne istiyorsun?" Diye tısladım. Abim adice sırıtıp sessizliğini sürdürdü bu sırada koridoru çoktan bitirmiştik. Yalpalanarak yürüdüğüm için ayağım yan yatıp bileğim büküldüğünde abim geldiğimiz lavabo kapısının önünde durdu, kapıyı açarak beni tüm gücüyle içeri savurdu ve yüz üstü yere kapaklanmama neden oldu. Avuç içlerim fayansla örülü zemine hızla çarpınca avuç içlerimde yanma oluştu, gözlerimi kapatarak acıyla inlerken, nefesim kesildi. Dizlerim acıyordu, uzun salık saçlarım önüme savrulmuş, yüzümü kapatmıştı.

Cehenneminden Alacaklıyım +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin