*Bölüm Şarkılar:
*Cevdat Bağca (Bilesin.)
*Çağan Şengül (Nolur Gitme.)
*Melike Şahin (Hançer.) Bu kadına aşığım, şarkıyı söylemiyor, yaşıyor/yaşatıyor resmen. Bölüme en en en çok uyanda sanırım bu şarkı.Heyecanla, hevesle yazdığım ve çok sevdiğim bir bölüm oldu, umarım sizde benim gibi hissedersiniz.
Not- Dildâr: Gönlü kendine bağlamış olan kimse, sevgili. Osmanlıca bir kelimedir, kelime kökeni ise Farsça.
Bölüme geçebilir, bolca yorum yaparak beni gazlaya bilirsiniz. O zaman bölümler daha erken gelir.
Keyifli okumalar!
❄
İyi hissedip kendimi toparlayana kadar yok olmak istiyordum.
Hayatıma ne yaparsam yapayım kendi bildiğini okuyordu. Ne kadar acı çekersem çekeyim ve acıda ne kadar ileri gidersem gideyim sona varacağım tek yer yine acının kollarıydı. Bu yüzden sancı çeken hayatımı ruhuma biçerken bazen acım bir okyanusa, sancılarını ise o okyanusta yüzen balıklara benzetiyordum. Okyanusun kolları nereye uzanırsa balıklarda oraya kadar gidebiliyordu. Çünkü nereye kadar gideceğine karar verecek olan okyanusun içindeki balık değil, okyanusun kendisiydi.
Derimi kıyan acı, zihnimde aşılanan şokla paylanmış, ruhumun rıhtımında çaresizce inlerken, kulak zarımı delen uğultular kalbimi dağlamıştı. Zihnimin ucube caddelerinde ateşten olma dilim sözcükleri karanlıklara yuvarlarken, kalbim yalnız mezarlıklara yurt gibiydi.
Bana nakşedilen acılarla olgunlaşmıştım.
Dudaklarımı birbirine bastırdım, burnumdan yavaşça nefesimi verdim. Duyduklarımı unutmak istiyordum, hafızama reset atsam bir şeyleri aşmak daha kolay olurdu. Zihnimin dip köşelerinde sakladığım o kadar çok ânılar vardı ki... Bazen banyoya gidip küveti doldurmak ve kendimi o suda boğmak istiyordum. Ölmeyi çoktan hak etmiştim. Ben neden yaşıyordum?
Sertçe yutkundum, mavi gözlerimden ateş püskürdüğüne emindim. "O sürtüğü öldüreceğim." Diye tısladım, sesim o kadar çok tehlikeli çıkmıştı ki Aras'ın yüzündeki ifade enkâz gibi dibe çöktü. Alt dudağımı ısırıp hınçla önümde olan koltuğu tekmeleyecektim ki Aras bileğimi tutup beni geriye çekerek buna engel oldu. Kendimi öne iterek bileğimi tutan güçlü elden kurtulmaya çalıştım. "Bırak beni! Bu kaç etti, susuyordum hep ama artık fazla olmaya başladı. Yaptıklarını onun yanına bırakmayacağım duydun mu!" Dedim bağırarak, resmen gözüm dönmüştü. Eğer Aras bileğimi bıraksa koltukla birlikle bu evi yıkıp döküp yangına verirdim. "Bırak diyorum Aras! O kırığına söyle sakın karşıma çıkmasın tamam mı? Onu ilk gördüğüm yerde gırtlağına yapışacağım!"
"Şşhh." Diye Aras susturdu beni. Ardından bileğimi tutan eli aniden yılan gibi belime dolanıp sıkıca tutarken, nefesimin kesildiğini sandım. Kelimeler ağzımın kuyusuna düşüp yok olduğunda dişimi dilime bastırdım ve gözlerimi yumdum.
"Bırak beni hayvan herif!" Diye bağırmaya devam ettim şiddetle. "Beni sakinleştirme bahanesiyle orama burama mı elliyorsun sen! Faydalanma, çek ellerini."
"Oranı buranı ellemeye ölüyorum güzelim." Dedi kulağıma dökülen sıcak nefesin etrafında pervane olan fısıltılı sesiyle. "Çok hoşuma gidiyorsun, keşke izin versen hep dokunsam. O bal dudaklarını yalayıp öp..."
Dirseğimi geriye atarak onun karnına vurdum ve kelimeleri ağzına tıkmayı başardım. "Kes şunu!" Bedenim buz kütlesine dönüşmüş, hareketlerim donuklaşmaya başlamıştı. "Konuyu değiştiriyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehenneminden Alacaklıyım +18
Mystery / ThrillerSevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi. "Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın adı cennet olmayacak." Duyuyor musun? Senin ruhun ölümün kırçıl masalı, uçurumlar vaad etti sana. Da...