*Zakkum (Acıta Acıta.)
*Melike Şahin (Ellerin Hani?)
*Çağan Şengül (22.)
*Mert Demir (Ateşe Düştüm.) Bu şarkı o kadar Alya ki :(Lütfen yıldıza basıp yorum yapar mısınız?
Keyifli okumalar :)
❄
Zihnim doğru bir intihar girişimimde yıkanıp yanlış ipe asılmış idam gömleğiydi. Sokakları çıkmazdı.
Bir çocukluk ölümü bende saklı kalmış, ölümü dilimde paslanmış bulmuştum. Ruh dik durmanın omurgasıydı, yaşamak ise her bedende dik duramayan çimentoydu. Hayatın tek gerçeğinin ölüm olduğuna inanıyordum ben. Ölümün anı hiçbir zaman belli değildir, yaşamakta ölene kadar sürmemiş ise ölümden beterdi. Her insanın nasıl bir hayat yaşayacağını, nasıl öleceğini seçimleri belirliyordu çünkü.
Aras'ın gözlerinde sönmeyen ateşi gördüğümde cehennemi beni tehdit eder gibi uzantıları bana sıçrıyor, eteklerime yapışan kıvılcımlar tutuşmak için tek bir hamleye bakıyordu. Biliyordum, zaman an'dan ibaret bir mefhumdu, geçmiş biterdi ve yarınlarımız yokturdur. Terasın buz gibi havası derimin altından kemiklerime ve iç organlarıma kadar sızmıştı. Yaşadığım şoktan ötürü dilim dolaşmış, bedenimin içinde sıkışan ruhum güz dönümleri misali titremişti. Aras beni gerisinde bırakarak terastan çıkıp Emre ile giderken, bende onun arkasından onu takip etmiştim.
Korku çiçekleri bahçeme dikildiğinde, hayatın bana attığı çelmede tökezledim ama düşmedim.
Aras'ın beni arkasında bırakarak koşuşu bir türlü gözlerimin önünden gitmiyordu.
Mekanın içinde ayağımdaki topuklu botlara rağmen olabildiğince hızla ilerlerken, önce Batu'ya çarptım sonra Demir dehşetin yıkadığı yüzüyle Batu'nun arkasında belirdi. "Neler oluyor?" Diye sordum korku içinde. "Söylesenize ölen kim?"
Sorumun cevabını Demir bana vereceği zaman çalışan personellerin koşuşturması bedenimi geriye savurdu. Gözlerim doğrudan lavabonun kapı önünde birikerek oluşan kalabalığı yakaladı ve derin bir bıçak izi göğsüme açıldı. Çok geçmeden Emre'nin de burada olduğunu gördüm, bir şeyler diyordu ama kulaklarım uğuldadığı için harfleri algılayamıyordum.
Aras lavabonun içindeydi, oraya gitmek istediğim an Demir kolunu belime dolayarak bana engel oldu. "Sakın Alya, görmene izin veremem." Dedi beni bedenine bastırarak. "Gidemezsin."
"Demir görmek istiyorum," Bedenimi çekiştirdim ama onun gücüyle benim gücüm kıyaslanamazdı. "Neden izin vermiyorsun?" Göz yaşlarım toplandı, panik küçük böcekler gibi tenimde yürüyordu. "Lütfen Demir..."
Kızarık gözleri gözlerimi bulduğunda bakışları yumuşadı. "Kafayı mı yedin yenge," Sertçe yutkundu. "Olmaz, nasıl bir şeyle karşılaşacağını bilmiyoruz."
Beni kendine çevirip kollarını omzuma doladı. Yüzümü göğsüne gömdüğümde personellerin telaşlı ve panik yüklü cümlelerine rağmen durdum. Zihnimin yamaçlarını ayaklandıran sis tabakası beni suskun ve kederli yapınca tek istediğim şuan ölmek ve yok olmaktı. Birkaç saniye durgunluğun içinde iç organlarımın kavrulduğunu hissettim. Bazen keşke beynimin bir fişi olsada çekseydim diye düşünüyordum.
Aras sonunda yorgunca lavabo kapısından çıkıp gelirken, yarattığımız kargaşa bıçak gibi kesildi. "Ölmüş," Dedi usulca. Gözlerim kararır gibi oldu ama birkaç saniye içinde toparlanıp sertçe yutkundum. "Polisi arayın."
Zamanla beraber ruhumun sessiz isyanları da durdu ve ruhum boyu yetmiş arşın olan zincire vuruldu. Bu zincir ruhumun arkasından girip ağzından çıktı. Çekirge çöpe nasıl dizilmişse öyle dizildi, yere yığılarak ayağa kalkamadı. Yalnızca dudaklarını oynatarak söylediği kelimeleri kalbimde yarattığı büyük bir kaosu hissettim. Düşüncelerime ağır bir yük çöktüğünde Aras'ın gözleri gözlerimi hedef aldı. Yüzüm Demir'in göğsüne yaslı şekilde bu olanlara anlam veremiyormuş gibi ona baktım. İçimde ki cehennemin kızıl koru zihnimin karanlık duvarlarına yansıdığında, bir buzun kemiğe dayandığı soğukluk etrafımı sarmalamıştı. Kafam allak bullaktı. Düşüncelerim bir abajurun en kısık seviyede açılmış ışığı kadar ısısızdı. O kadar çok kafam karışmıştı ki, tıpkı yaprakları çürümüş bir çıban gülü gibi kelimlerim solmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehenneminden Alacaklıyım +18
Mystère / ThrillerSevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi. "Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın adı cennet olmayacak." Duyuyor musun? Senin ruhun ölümün kırçıl masalı, uçurumlar vaad etti sana. Da...