Bölüm için açıklamayı bölüm sonunda yaptım. Yine kısa tutmaya çalışırken 55 sayfa oldu🤪Bu bölüm oy ve yorumlarınızı daha heyecanla bekliyor olacağım. Neler olacağını kim bilebilir? 👹Diğer bir kurgum olan UPIERZCI'ye göz atmayı unutmayın lütfen 🧛🏻♀️🧛🏻Her cuma akşamı yeni bölüm yayınlıyorum. O hikayeyi de seveceğinizi düşünüyorum.
Sevgilerimle💜
Bölüm ithafı hayallerdekiukteler ❤️Kirya'nın ınstagram hesabı: kirya_wattpad
Bölüm şarkısı: Chase Atlantic- Into It
Babamın kalbine kuramadığım salıncağımı Erebos'un kalbine kurmuş, yıllardır şefkatinin gölgesi altında tüm mutluluğumla sallanıyordum.
Ben cehennem ateşinde değil, aşk ateşinde yanmıştım.
Bunu 21 yılın sonunda, onunla beraber geçirdiğimiz yedi yılın ardından kabul ediyordum. Gözlerim ondan ayrılamıyordu. Az önce yazdığı cümlenin ağırlığı aramızda süzülüyordu. İfadesi yazdığı şeyi onaylarcasına ciddi duruyordu.
Cehenneme mi taşınmamı istiyordu? Onun yanına?
''Bu...'' dedim hafifçe kekeleyerek. Ne demem gerektiğini asla bilmiyordum. Erebos bana nazaran hislerini veya düşüncelerini söylemekten çekinmeyen biriydi. Ben öyle değildim, yavaş yavaş zamanla kabulleniyordum bazı şeyleri. İtirafımın üstünden, onun kalbini kazanmasının üstünden çok geçmemişti. Onun yanına, cehenneme taşınmamı istemesi çok başka bir seviyeydi. ''Emin miyiz? Yani yanına taşınmamı istiyorsun?''
''Söylediğim şey bir ihtimal değil bir istekti Gaia. İstemesem söyler miyim sanıyorsun?''
Parmakları durduğunda kaşları beklentiyle havalandı. Bakışları ruhuma işliyordu ve ben mantıklı düşünemiyordum. Şu an ne isterse tek bir kelimesiyle yaptırabilirdi. Denes ile aramızda bakışmalarımızdan geçen ayrı bir bağın olduğunu fark etmeye başlıyordum. Sanki onun sesi gözleriydi, bakışları tüm arzularının tercümanıydı.
''Erebos, biliyorum... Sadece okuldaki durumlarım karmaşık ve zar zor düzeldi gibi duruyor.'' Ellerimi nereye koyacağımı bilmiyordum. Bana öyle dikkatli bakıyordu ki gerilmiştim. Aldığım her nefeste onun kokusu biraz daha içimde yer ediniyordu. Erebos'u içimden atmak ölümcül olurdu.
''İsmimi özellikle telaffuz ettiğini sanmaya başlıyorum. Sen de istiyorsun değil mi?''
Bakışları koyulaştı, Karanlıklar Lordu'nun bakışları imkânı varmışçasına daha da karardı. Dudaklarını yaladığında gözlerinden gözlerime akan şehveti hissetmemek için kör olmak gerekirdi. Dişlerini sıktığını, hafifçe içe çöken yanaklarından anlayabiliyordum. İsmini özellikle söylemiyordum. Bazı anlarda sanki dudaklarımdan kendisi firar ediyor gibiydi. Yangına körükle gidecek birisi değildi, yani sanırım.
''Bilerek olmadı.'' dedim gözlerimi devirirken. Profesyonel bir yalancı olduğum düşüncesi anca kendimi kandırmaya yeterdi. Gözlerimi devirirken, göğsümün altında atan kalbim beni inkâr edercesine tüm hızıyla çarpıyordu. Bakışlarımı ondan kaçırıp arkasındaki odamı incelemeye başladım. Ben başka bir şeye odaklandıkça onun bakışları beni daha da odağına alıyordu. ''Taşınma konusunu bilemiyorum açıkçası.'' derken sesimden kararsız olduğum anlaşılıyordu. ''Bu, hemen kabul edebileceğim ya da basit görebileceğim bir teklif değil. Hem insan -özellikle lanetli- olarak nasıl cehenneme gireceğim? Beni öylesine kabul mu edecekler?''
''Lanetli ya da insan olduğun değil, benim için ne olduğun önemli Janseli.'' Parmaklarının zarif dansı beni etkisi altına alıyordu. Bedeninden bedenime akan o güven duygusu, o yanık kokusu beni yerle bir ediyordu. ''İstediğin şey zamansa, yaklaşık bir haftan var. Bir haftanın sonunda yani perşembe gecesi dolunay çıkacak. Ancak o zaman seni ayin yapmadan yeraltına götürebilirim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirya
Fantezie''Bir zebaniye kendini kaptırıp, cennetten muaf olan kızın hikayesi. Janseli'nin.'' *Kurgu ilk kez 2016 yılında yazılmaya başlanmış, daha sonrasında tekrardan yazılmaya başlanmıştır. Kurgusu şuan tekrardan d...