İNANIN bu nasıl bir acıdır bilmek istemezsiniz. Ben de istemezdim. Ancak bazı şeyler yaşayarak öğreniliyor, ben öğrendim.
Bazı çocukların geleceğinin parlak olduğunu öğretmenler anlarlar ve o çocuğun daha da parlaması için ellerinden geleni gönüllü bir şekilde sunarlar. Belki de sadece kişisel tatmin meselesidir; bakın benim yetiştirdiğim öğrenci demek vardır işin ucunda, belki de sadece idealist öğretmenlere denk gelmişimdir, bilemiyorum. O zamanlar beni sadece o geleceği parlak öğrencilerden biri olmak mutlu ediyordu, çünkü bu öğretmen olan ailemi de mutlu ediyordu.
İtiraf etmeliyim ki ben de çok çalıştım, çabaladım, bazen bunu sadece onları mutlu etmek için yaptığımı düşünüyorum, boşvermiş zamanlarımdan, adanmışlık zamanlarımı çıkarınca elimde bir tek bu kalıyor çünkü; onlar için çalışıyor, başarılarımı da yine onlara adıyordum. Ergenlik sorunlarım olmuyor muydu, oluyordu elbet ama hiçbir zaman onlara yansıtacak kadar vaktim olmadı, hep yoğundum, çoğu zaman onlardan bile yoğun. İşin garip yanı kendimi bir yarışın içinde görmüyordum, hâlâ da beni bir yarışın içine soktuklarını düşünmüyorum, onların tek isteği benim iyi bir yerlere gelmemdi, benim de tek çabam kendimi geçmekti. Şimdiki halimi görselerdi kahrolurlardı, eminim.
Sonra bir gün geçilmesi gereken tüm sınavlar bitti, büyük sınav vakti geldi çattı, kaderimizi çizmek için elimize bir kalem verdiklerini söylüyorlardı ve çalışmak için üç sene gibi bir süremiz olsa da aslında çizmek için sadece üç saat veriyorlardı ve ben sınavdan çıkmıştım.
Şanslı biri olarak sınav yerim, evimden oldukça uzundu, başarılı geçen sınavın ardından ailecek neşelenmiştik ve arabayı babam kullanıyordu, hızlı gitmiyordu, yavaş da; dikkatsiz değildi, tüm kurallara uyan bir sürücü de; ama kader ve kaza devreye girdiğinde sizin sürüş performansınızın hiçbir önemi yoktur. İşte ben bunu öğrendim. Öyle de oldu, ne olduğunu anlamadım bile, sanki önce bir ses duydum, sonra şiddetli bir acı. Sonrası sessizlik, uzun bir sessizlik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garip Şeyler Oluyor (Devam edecek)
FantasySezgin Tanrıkulu başına gelen garip olayları anlatıyor. Bu hikayede adı geçen kişi ve kuruluşların gerçek hayatta var olan kişi ve kuruluşlarla alakası yoktur. "İkindi ışığı yerini akşam karanlığına bırakmak üzereydi ve çok güzeldi; ardından kıpkırm...