GÜNEŞTEN önce uyandım, garip bir hal vardı üstümde. Öğlenlere kadar uyuyan ben, yerinden kalmakta bile zorlanan ben ve şimdi ayaktaydım, üstelik kendiliğimden uyanmanın ne demek olduğunu bile bilmezdim. Dün kaç saat yürüdüğümü bilmiyordum ama bacaklarındaki hafifi sızı oldukça fazla olduğunu söylüyordu. Yatak odasındaki balkona çıktım, eski halının üzerine uzanırım diye düşündüm ama yapamadım, içimde karşı koyamadığım bir enerji vardı, yorgun bacaklarıma rağmen dışarı çıkıp biraz daha yürümek hatta koşmak istiyordum, en son lisede beden eğitimi hocamızın zoruyla koştuğum düşünülürse oldukça ilginç bir durumdu.
Buzdolabını açıp ne var ne yoksa çıkardım, bozulmuş peynirleri çöpe atıp, geride kalanlarla mükellef bir kahvaltı sofrası hazırladım, bu bugüne kadar kendim için yaptığım en değerli şeydi. Kahvaltıdan sonra biriken bulaşıklara baktım, ne zamandır tembellik ediyordum, hesaplayamadım. Önce onları yıkadım, sonra mutfak dolaplarını, sonra da duvarlarını. Mutfaktan çıktığımda mutfak hâlâ eski eşyalarla dolu ama tertemiz bir mutfak olmuştu. Bu halini çok sevdim. Kendimi bir daha yokladım hâlâ kendimi yorgun hissetmiyordum. Fırsat bu fırsattır diyerek, oturma odasını temizlemeye başladım, kendimi, o kuvveti nereden bulduklarını hiç anlamadığım temizlikçi ablalar gibi hissediyordum, gün boyu az bir yemekle hiç durmadan çalışıyorlardı. Ben de durmuyordum, en son yatak odasındaki balkon ve iki banyoyu da yıkadıktan sonra evin tüm işinin bittiğini gördüm. Gerçekten bitmişti ve o reklamlarda gözüken ışıltı belki de yıllardan sonra ilk defa evindeydi, bizim evimizdeydi. Benle Rüya'nın.
Hayalperestliğim rotasını Rüya'ya çevirmişti, onunla evlendiğimizi ve çocuklarımızı benim büyüdüğüm mahallede yetiştirdiğimizi düşünüyordum. İşten geldiğimde "Baba! Baba!" sesleriyle karşılaştığımı görüyordum sanki. Bana amma da yaptın diyebilirsiniz, haklı da olabilirsiniz, ama daha hikayem bitmedi. Yalnız bu hayalde eksik olan bir şeyler vardı, ben aylardır işsizdim ve bu halimle değil Rüya'yla evlenmek, karşısına bile çıkamazdım.
Ben de iş aramaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garip Şeyler Oluyor (Devam edecek)
FantasySezgin Tanrıkulu başına gelen garip olayları anlatıyor. Bu hikayede adı geçen kişi ve kuruluşların gerçek hayatta var olan kişi ve kuruluşlarla alakası yoktur. "İkindi ışığı yerini akşam karanlığına bırakmak üzereydi ve çok güzeldi; ardından kıpkırm...