11.Bölüm"Yalancı İlkler"

19 1 2
                                    

Yatağımda uynadığımda ev sandığımdan sessizdi. Yanımdaki iki koltukların birinde Taylan, diğerinde ise Çınar uyuya kalmıştı. Nisa neden yerde yatıyordu? Mal mıydı bu kız? Ayaklarımı yataktan sarkıtıp ayağa kalktım. Uzun süredir hiç hareket etmemişim gibi hissediyordum. Yüzümü buruşturarak başımı tuttum. "Sen iyi misin?" Yerimden sıçrayarak yeni uyanmış olan Çınar'a baktım. Gözünü ovustururken dudaklarını büzünce sessizce yutkundum. Resmen tatlılık akıyordu be!
"Evet," diye mırıldandım. Taylan'ın koltuğuna ilerlerken Çınar beni izliyordu. Nisa'nın üstünden atlarken sırıttım. Elimi Taylan'ın elinin üstüne koyup yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Mırıldanarak uyanırken beni görünce "Sevgilim, uyanmışsın." Diye fısıldadı. Ona gülümserken birden beni dudaklarına çekti. Gözlerimi büyütmüş ona bakarken o çoktan yummuştu. Korkakça öpüyordu. Çınar yerinden fırladı ve odanın kapısını çarparak çıktı. Böylece Nisa'da uyanmış oldu. Kafasını kaldırarak "Hay senin ananı-"devamını getiremeden bizi gördü. Eliyle gözünü kapatırken sırtıyordu. Yavaşça dudaklarımı oynattım ve gözlerimi kapatıp anın tadını çıkardım. Sözümü tutmuş olmasam da gerçek ilk öpücüğüm buydu.Yalancı ilkler... Taylan beni şevhetle öperken ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Kısa bir süre sonra benden ayrıldı. "Çok korktum." Dedi anlını anlıma dayıyarak. "Sorun yok ben iyiyim." Dedim gülümseyerek. O da gülümsedi. "İlk öpücüğünü aldım işte. Gerçekten çok güzeldi." Diye fısıldadı. Belli etmemeye çalışarak yutkundum. Ona ihanet etmiştim. Bu düşünce ile göğüs kafesim sıkıştı. "2 gündür uyuyorsun. İyisin değil mi?" Kaşlarımı çatarak başımı çektim. "2 gün mü?" Dedigimde kafasını salladı. "Evet 2 gün."  Aşağıdan patırtılar duyunca eğildiğim yerden kalkıp odamdan çıktım. Hemen arkamdan Taylan beni takip edip elimi tutarak bana eşlik etti. Hızla merdivenlerin yarısına gelmiştik ki durup gergin ortama ağzım açık bakakaldım. Çınar Semih'in boğazına yapmış, sinirle sıktığı dişleri arasından kulağına bir şeyler fısıldıyordu. Şaşkınlık modumdan çıkıp Taylan ile devreye girdi. Taylan Çınar'ı diğer tarafa çekmeye  çalıştı ama onu ittirdi. Taylan zorda olsa onu çekince bir daha Semih'in üstüne atlamaya çalıştı. Bu sefer ben araya atlayıp onun geri çekilmesini sağladım. Tekrar başım dönmeye başlamıştı. Zor nefes alarak mutfak tezgahına tutundum. Nisa hızla yanıma gelip beni omuzlarımdan kavradı. "Seninle, seninle işim bitmedi Semih. O lafları sana yedireceğim."dedi ve duvara yumruğunu geçirdikten sonra kapıyı çarparak evden çıktı. Gözlerimi kırpıştırıp kendime gelmeye çalıştım. Bora Semih'i tutup üst odaya çıkardı. Ben de onların peşinden yüzümü yıkamak için çıktım. Onların girdiği odanın önünden geçerken "Ne dedin de onu bu kadar kızdırdın?" Dedi Bora. "O kadar büyültülecek bir sey demedim ki abi. Sadece gelip bana Taylan'ın Ronya'yı öptüğünü söyledi, ben de demek ki kız orospu boş ver sen dedim. Olay bu yani." Ağzım açılırken öfkeyle kuduruyordum. " Yanlış yapmışsın oğlum. Çınar'ın o kıza değer verdiğini biliyorsun. Onu gerçekten kızdırmışsın." Dediğinde sıktığım yumruklarımla dayanamadan içeri girdim ve Semih'in elmacık kemiğine doğru bir yumruk atıp üstüne çıktım. "Sen. Şerefsin. Önde gidenisin. Bana yanlış laflar kullanmışsın ve bunu ödüyeceksin." diye tısladım suratına. Bora beni tutup çekti. Ona pis pis bakarken elime bir şey tutuşturdu. Bu bir anahtardı. "Çınar'ın yanına gitmelisin hemen. Annesi öldüğünden geçirdiğinden beridir sinir krizleri geçiriyor. Git. Hemen." Diye fısıldadı. Çınar için endişelenmedim diyemezdim. Onun için korkuyordum. Sinir krizini  ne olduğunu iyi biliyordum ve gerçekten kötü etkileri vardı. Onu kafamla onaylayıp odamdan ceketimi aldım. Koşar adımlarla aşağı inerken Taylan ve Nisa aynı anda seslendi. "NEREYE? " dediler. Yandan motorun anahtarlarını alıp " Bir işim var. 1 buçuk saate kalmaz dönerim." Dedim ve evden çıktım. Kaskı elime almış, motora binmişken birden cebimdeki telefon titredi. Mesaj gelmişti fakat yabancı bir numaraydı. Bakışlarımı pencereye çevirdiğimde Bora telefonunu gösterdi. Demek o atmıştı. Telefonumu nerden bulduğunu düşünmeden edemedim. Çınar'ın evinin konumuydu. Kaskı kafama geçirip telefonu cebime yerleştirdim. Orayı biliyordum.

JERRYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin