Barda Semih sayesinde durmadan içmiştik. İçkilerimiz bittiği an yenileri geliyordu. Tabii biz de kafayı bulmuş ve saçma sapan şeyler yapmaya başlamıştık. Biz Nisa'yla podyumda dans ederken Sude masada Deniz'e yavşıyordu. Nisa ile masaya yalpalıyarak geri döndük. "Yaa gerçekten, bak oğlum seni alıp kafana çatal geçirirm tamammı? Bak beni çok sinirlendiriyosun. Kaşıycam seni yakında." Sarhosluktan dilim dolaşsa da konuşabilmiştim. Gidip kendimi Çınar'ın yanına attım ve kafamı bacaklarına dayayıp kahkaha attım. Neden kahkaha attığımıda bilmiyordum. Çınar bana kaşlarını kaldırmış bakarken elimi saçlarına daldırdım "Saçlarına bayılıyorum çocuk." Dedim bağırarak ve sonra tekrar kahkaha atmaya başladım. Mekan neredeyse boşalmıştı. Bizimkilerin zaten hepsi sızmış, çoktan kendilerini kaybetmişlerdi. "İyi değilsin sen Jerry." Dedi sertçe. Kafamı kaldırıp tek gözümü kısarak açtım. " Umrumda değil. Ben sadece eğlenmek istiyorum." Diye bağırdım. Sabah bunun için kendime kızacaktım. Hem de bayağı....
Çınar gözlerini kısıp bir şey düşünürmüş gibi yaptı ve son kadehide içip beni elimden tuttuğu gibi kaldırdı. Ben peşinden sarsak sarsak yürürken birlikte bardan çıktık. Neyse ki o fazla sarhoş değildi. "Sarhoş olmak insanı zayıf kılar." Dedi dişlerinin arasından. "Zayıf olsam ne olacak, yanımda sen varsın." Bir dakika olduğu yerde durup bana baktı. Bakışları tarif edemeyeceğim bir yoğunluğa sahipti. "Seni tanımıyorum bile ama içimden bir şey beni sana itiyor."dedim yarım ağızla. Kafasını sallayarak beni arabaya soktu ve kendi de arabayı hızla çalıştırdı. Yolda giderken onunda en az benim kadar kafayı bulmuş olduğunu farkettim. Ama saçmalamamak icin iyi dayanyıyordu. Galiba onun evine gelmiştik. Bu sefer ikimozde kahkaha atıyorduk. Kapıdan içeri beni dans yapıyormuşuz gibi döndürerek girdi. Beni elimden tutarak mutfağa soktu. Hala neden kahkaha atıyorduk ki?
Gülerek buzdolabını açtı ve sırtımı iç tarafa dayayıp kendini bana bastırdı. Buzdolabının içinden aldığı mavi, kristal içki şişesini salladı. "Denemek ister misin?" Şişeyi elinden kaptığım gibi kapağını kafaya diktim. İçki boğazımı fena bir şekilde yakarken "Yavaş," diyordu. İçkiyi bıraktığımda dünya daha çok dönüyordu. İkımizde kahkaha atarken şişeyi elimden çekti ve bana bakarak o da kafaya dikti. Artık ikimizde tamamen sarhoş olmuştuk. Şişeyi beceriksizce dolaba bırakıp bana sırıttı. "Dolaylı yoldan öpüşmüş olduk." Dedim gülerek. Sırıtarak bana yaklaştı. "İstersen gercekten de öpüşebiliriz." Diye fısıldayıp. Dudaklarını sertçe dudaklarıma kapattı. İkimizde ne yaptığımızı bilmiyorduk. Sarhoşken ilk öpücüğümü de kaybetmiştim. Ben de karşılık vermeye başlayınca kısa bir süre sonra benden ayrıldı. Ellerini mutlulukla havaya kaldırıp "Öpüştük!!" Diye bağırıp tekrar kahkaha attı. Elimi tutup beni odasına çekistirdi. O tişörtünü çıkarıp yatağa atladığında ben de onun tişörtlerinden birini alıp üstüme geçirdim. Sadece tişörtü vardı. Bacaklarım açıkta kalmıştı. Umursamadan ben de onun yanına atladım. Kıkırdayarak başımı göğsüne yasladım. Uyku ikimizde esir almıştı. Bunun için çok pişman olacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JERRY
Acakİki kaçağın efsanevi aşkı... *Jerry, Tom ve Jerry çizgi filmindeki fareden alınmıştır.*