14. Bölüm"Bu gözyaşları ona değmez."

20 1 2
                                    

Ağzımı bir kac kez açıp kapattım. Bağırmak, çağırmak, ağlamak istiyordum fakat sesim çıkmıyordu. Zaman durmuştu. Taylan kocaman gözlerle bana bakarken yataktan kalkmış ve yıkılmış yüz ifadesiyle bana atlamıştı. Omuzlarımdan sarsarak "Göründüğü gibi değil, gerçekten. Zorla odama girmiş. Ben gelmeden buradaydı." Diye bağırıyordu. Omzumdaki elleri itmek istiyor fakat yapamıyordum. Bedenim kaskatı kesilmişti. O konuşurken ben şok içinde yataktaki kıza bakıyordum. Nasıl böyle bir şey yapabilmişti?
Mekanik hareketlerle başımı Taylan'a çevirip omzumdaki ellerini yavaşça ittim. Arkamı dönmüş gidecekken kolumu kavramaya çalıştı. Hemen geri çekilerek "Dokunma bana" diye fısıldadım. Kısa çaplı bir şok geçiriyordum. "Bitti." Bu sefer bana engel olamadan hızla oradan uzaklaştım. İnsanların sesleri kulağımda vızıldıyor, dünya bulanıklaşıyordu. Gözyaşlarım akamıyordu. Havuza geldiğimde Nisa ve Çınar şezlonglarda konuşuyorlardı. Kendimi o kadar aciz, o kadar yıkılmış hissediyordum ki....
Taylan benim gözümde bunu yapabilecek son kişiydi. Üstümdeki elbiseyi şezlonga bıraktım. Direkten kayarak havuza girdim. Soğuk vücuduma işlemiyordu. Uyuşmuştum. Yüzümde donuk bir ifade vardı. Sonunda bedenim çözüldü ve titremeye başladı. Ellerimi ağzıma bastırarak hıçkırmamaya çalıştım. Havuzda yavaşça aşağı kaydım. Nefesimi tutmak istemiyordum. Zaten boğuluyordum. Havuzun dibine geldiğimde bacaklarımı kendime çektim. Ölmek istiyordum.

Çınar'dan;
Boğuk sesler kulağımıza gelince ikimizde havuza baktık. Hiç kimse yoktu. Ama bu sefer suyun üstünde dalgalanmalar oldu. Üstümdeki tişörtü çıkarıp hızla havuza atladım. Aşağıda Jerry'i görmemle daha da hızlı yüzmeye çalıştım. Gözleri kapanmış, dudakları morarmıştı. Kucakladığım gibi ikimizi yukarı çıkarmaya çalıştım. Ne olursa olsun onu kurtaracaktım...
Havuzan kenarına bıraktığım an Nisa büyük bir çığlık attı. Kesinlikle Jerry'i beklemiyordu. Hemen ben de çıkıp ellerimi Ronya'nın göğsüne yerleştirip kalp masajı yapmaya çalıştım. Tamam, tamam onu kurtarmak icin sakin olmalıydım. Derin bir nefes alıp "1 ve, 2 ve, 3 ve...." diye mırıldanarak kalbini çalıştırmaya çalıştım. 30'a geldiğimde bir kez dudaklarından içeri nefes verdim. "Ah!! Lanet olsun!" Diye bağırdıgımda Nisa daha çok korkmuş, ağlamaya başlamıştı. Sinirle elimi yumruk yapıp göğüsüne geçirdim. Ağzından sular saçarak kendine gelirken öksürmeye başladı. Rahat bir nefes alarak kendimi boynuna bıraktım. O hala şaşkınca etrafa bakıp nefes almaya çalışıyordu. "Tanrım, şükürler olsun." Diye inledim. Nisa ona sarılınca ben de geri çekilmek zorunda kaldım. Kafamı sallayarak demin olanlardan kendimi sıyırmaya çalıştım. Tekrar Ronya'ya baktığımda donuk gözlerinden yaşlar aktığını farkettim. Kendime engel olamadan Nisa'yı biraz geriye itip Ronya'nın yüzünü avuçladım. "Ne oldu Jerry? Söyle bana." Dedi kaşlarımı çatarak. Burnunu çekerek başını eğdi. Kendimi sıkıyordu. "Beni aldattı." Dedi kısık sesiyle.

Ronya'dan;
Kendimi sıkarak Çınar'a bakmamak için direniyordum. Onun kollarına atılmak istiyordum. Öfkeyle ayağa fırladığında ben de aceleyle kalkıp kolunu kavradım. "Gitme. Ne hali varsa görsün." Diye fısıldadım. Bir dakikalağına arada kaldı fakat sonra dönerek ikimizi bir şezlonga sürükledi. Karşıklı oturduğumuzda bacaklarının arasına bacaklarımı sıkıştırdı. Beni aniden göğsüne çektiğinde ne yapacağımı bilemedim. Bana sarılması huzur veriyordu. Mentol kokusu, sıcak göğsü beni mayıştırıyordu. Saçlarımı şevkatle okşadı. "Bu gözyaşları ona değmez." Kolllarımı ne yaptığımı bilemeden sıkıca ona sardım. Belimdeki kolları daha da sıklaştı. "O çocuk tam bir piç. Böyle eşsiz biri benim olsa bırak aldatmayı dokunamam bile."

JERRYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin