Kalbim Ölüyor

Bölüm 25 -Hayat 2

Hayattan....

Çocuklarımın yanında anlatamadım. Ama onlar herşeyin farkındalar.

Akşam saatlerinde bulgaristana girince eşim bir dinlenme tesisine arabayı çekti ve uykusu olduğunu söyledi arabayı ben kullanayım dedim ama çocuklarla ilgilenmemi söyledi, çünkü cocukları araba tutmuştu ben arkaya geçtim çocukaları yeniden uyuttum. Türkiyeye varmamıza sadece bir gümrük kalmıştı, eşim gözlerini biraz dinlendirdikten sonra yola devam etti sonra köprü gibi bir yola geldik burada navigasyon çekmedi yani yolu göstermedi her tarafta istanbul tabelası vardı biz 'E80' otobanını takip ediyorduk ama köprüye geldiğimizde E80 tabelasıda yoktu, arabayı köşeye çektik biraz bekledik belki türk gurbetçiler gelir diye ama yarım saat sonra istanbul tabelalarından birini takip etmeye karar verdik ve yola devam ettik sonra otobandan çıktığımızı ve şehirin içine girdiğimizi fark ettik eşim biraz stresse girdi ve otobana geri döndü sonra arkamızda bir fransa plaka araba olduğunu fark ettik belki onlarda türkdür diye eşim sinyal verdi ve fransalılar arabalarıyla bize yaklaştı. Eşim istanbul yolunu sordu adamda "komşuye takip et", dedi onlar türk değildi, bulgarlardı arbada sadece iki adam vardı ve bizde takip ettik otobanda giderken orman yoluna girdik sonra navigasyon bir ara çekti ve yolu gösterdi, navigasyonun gösterdiği yol orman yolu değildi sonra biz bir terslik olduğunu anladık ve dönmeye çalıştık ama dönemedik arkamızdada bir yabancı araba vardı belçika plakaydı baktık onlarda türk değil eşim yol verdi önümüze geçsinler diye ama sollamadılar eşim tam rahat bir alan bulup dönücektiki adamlar ateş etti ve öndeki arabayı takip etmemizi söyledi mecbur takip ettik arabada küçük çocularımız vardı. Artık ormana girdik geri dönemezdik, biz bizi iki araba sıkıştırıyor diye beklerken 5 araba oldular hepsinin plakasıda yabancıydı. Bir kaç kişi bize yaklaştılar ve inmemizi söylediler, ama biz inmedik pencereleri kapattık ve kendimizi arabaya kilitledik eşim üzerlerinden arabayla hızlıca geçmeye çalışıcaktı iki adam tekerlerimize silah sıktılar çocuklarımıza kurşun gelmesin diye durdurduk arabayı, silah zoruyla indik arabadan. Önce bütün paramızı aldılar sonra eşimi gözlerimin önünde dövdüler, ben bağırdım çok bağırdım, benimde kollarımdan tuttular eşimi ağaca bağladılar. Çocuklarım hala arabadaydı damla ağlıyordu ama arabadan inme diye bağırdım sonra adamın teki bana yaklaştı ve...

Hayat Ağladı çok ağladı..

Ve bana eşimin gözleri önünde tecavüz ettiler, iki namussuz bana tecavüz etti eşimin benim için çırpınışları gözümün önünden gitmiyor onu çok özlüyorum. Çok çırpındı çok bağırdı o namussuzlar sadece güldü. Sonra beni bıraktılar arabamızın tekerlerini söktüler ve yanlarında götürdüler, polise gidemeyelim diye ve hepside gittiler. Ben yavaşca yerden kalktım üzerimi kapatmaya çalıştım ve çocuklarıma bakmaya arabaya gittim eşim ağlıyordu ağaca bağlamışlardı. Arabaya baktım damla arabada yoktu ve iki yaşındaki kızım korkmuş ağlıyordu. Kızımı götürdüler sandım çok korktum küçük kızımı kucağıma aldım hemen arabadan indim ve eşimin sesini duydum "hadi kızım yaparsın sen hadi yavrum hadi, aferin benim kızıma" , diyordu eşime baktığımda damla ağacın arkasında o küçücük elleriyle ipi çözüyordu kızımı görünce çok rahatlamıştım eşim damlayı kucakladı ve bana doğru yaklaştı ikimizde konuşmadık, benim sesim çıkmıyordu eşim bana yaklaştı ve ağlayarak bana seslendi "hayat, hepsi benim yüzümden hayat bak bana hayat yüzüme bak sen benim hayatımsın sen benim canımsın korkma hayat konuş, korkma kurtulucaz buradan söz veriyorum sana korkma birtanem". Eşim arabanın gizli bir gözünden yedek telefonunu çıkarttı sanki olacakları biliyormuş gibi yedek telefon ve sim kartı aldı yanına sonra bizi arabaya oturttu ve türk polisini aramaya çalıştı o namussuzlar bizi ormana sokmadan orman yolundada polisi ardık ama telefon çekmiyordu oramanda navigasyonda bir ara çekti ve sonra o'da çekmedi. Arabadan paramızı pasaportlarımızı ve telefonlarımızı almışlardı. Sonra eşim bir eliyle benim elimi tuttu ve diğer eliylede damlanın elini tuttu ve telefonu çeken bir yere gittik ormanda biraz yürüdük, sonra geldiğimiz yola çıktık. Eşim yanına yolda meyveleri kesmek için aldığım bıcağı almıştı. Biraz daha yürüdük yolda, benim kucağımda küçük kızım vardı. Sonunda telefonun çektiği bir yere gelmiştik aslında tam orada navigasyonda çekmişti sonra hemen türk polisine ulaşmaya çalıştık ve telefonun sinyaliyle türk polisleri bizi buldular bizi ve arabamızı türkiyeye getirdiler.

Asıl sorunlarımız türkiyeye gelince başladı türk polisi bize sahip çıktı ama...

___________________________________

Selam arkadarşlar,

Eğer sorucak olursanız bu hikaye hayal ürünümü diye.

Hayır tamamen değil.

Votelerinizi esirgemeyin.

Yüksek saygılarımla

Sedanur arslan :)