Kalbim Ölüyor

Bölüm 14 - ağır gelmeye başladı artık, yaşadıklarım

Ne oldu durup duruken bu adama anlamadım.

Ben kalkmamak için direndim ama kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı. Çok sert çok sinirliydi. Ayakta durmaya dermanım yoktu.

Yaren: (şaşırmış bir ses tonu ile) Kerem neyin var ne oldu.

Kerem: (sinirli) hani hastaydın?

Yaren: (şaşırmış bir ses tonu ile) evet hastayım, şuan ayakta durmaya halim yok. Neye sinirlendin?

Kerem: evet, evet hastasın. Okadar hastasınki, yatak odana o adamı almışsın. (İmalı)

Yaren: (sinirli) kendine gel, düzgün kelimeler kullan. Beni ziyarete geldiler. Bunu neden büyütüyosun. Onları aşşağıda ağırlayamadım çünkü yataktan çıkınca çok üşüyorum ve dermanım yok. Bilmem farkındamısın ateşim var.

Kerem: hastaysan hastalığını bil. Yat yatağında.

Yaren: bu yaptığın nedir kıskançlıkmı ben anlamadım. Ulan öküz herif, karım hasta, sabahtan'beri yatağında nasıl acaba dedinmi? Hayır, demedin. Karnı acıkmıştır yemek vereyim dedinmi? Hayır, onu'da demedin. Gerçi ben senden ne bekliyorumki iki sene karısını arayıp sormamış adam, şimdi rolmü yapacak. Bana oynama, derdin neyse söyle. Senin bu yaptığın kıskançlıkmı yoksa eziyetmi. Derdin ne?

Kerem cevap vermeden odadan çıkmaya çalıştı, son anda ben sol kolundan tuttum.

Yaren: (sesli) nereye gidiyorsun. Beni kaldırdın ya kavga etmek için, bağırıp çağırmak için, nereye şimdi. Cevap ver bana, susma. Neden beni iki yıl arayıp sormadın. Neden telefonlarıma çıkmadın. Neden gece yatağımıza girdiğimizden aramızda metreler var. Ve neden Aylin'i Türkiyeye kadar getirdin.

Kerem: yaren kolumu bırak.

Yaren: Cevap ver!

Kerem: yaren kolumu bırak tırnaklarını batırıyosun.

Sonra ben kolunu bıraktım. Sinirden fark etmeden tırnaklarımı batırmışım.

Kerem: cevapmı vermemi sitiyorsun. Bir: Cavap'ı kendinde ara. İki: istersen çok soru sorma. Yoksa ağzımı açıp konuşmaya başlarsam, sonumuz boşanma mahkemesinde biter. ANLADINMI?

Yaren: kerem! Şifreli, şifreli konuşma gözünü seveyim. Açık konuş, ya kafayı yiğicem. Neyi kendimde arayayım. Sana karşı bir hatammı oldu?

Sonra kerem hızlıca odadan çıktı.

Yaren: Kerem! Nereye gidiyorsun? Kerem dur!

Kerem odadan çıkınca bende aklımda sorularla kendimi yatağa attım. Okadar bağırıştıkki, boğazım kurumuş. Ama yataktan yeniden kalkmaya erindim.

Ertesi gün

Bugün kendimi daha iyi hissediyorum. Dünden bugüne uyuya, uyuya toparladım kendimi.
Kayın validem bugün akşam yemeğine annem leri davet etti. Akşam iki Aile hep beraberiz. Haliyle babamda gelicek. Inşeallah Kerem ile aramızın hala soğuk olduğunu anlamaz. Bazen çok düşünüyorum, acaba babamın sözünü dinlemediğim içinmi, keremle aramız soğudu. Belkide babamı dinleyip okulu bitirdikten sonra Kerem ile evlenseydim daha mutlu olurdum. Aslında başlarda çok mutluyduk, taaki kerem, emine hanımın kazasından sonra tekrar Almanyaya dönene kadar.

Kerem bana cevap'ı kendinde ara dedi, ne yaptım ben bu adama ne? Ulan iki yıl bekledim, erinmedim anasına baktım, yemeklerini yaptım, temizliklerini yaptım. Sırf evimize yabancı gelmesin diye, eve yardımcı aldırtmadım. Ama Mr. Öküz kimseye sormadan "pat" diye Almanyadan yardımcı getiriyor. Üstelik kız genc ve güzel. Evde bi bok yaptığıda yok, yemekleri hala ben yapıyorum, Kerem beyin emri ile. Bi iş bulsam, kendimi toparlasam, kendi ayaklarımın üzerinde dura bilsem, tamam bukadar herşeye göz yummam. Sen yıllarca Uni oku, sonunda eline bir kağıt parçası( diploma) versinler ama iş bulama.