Multi: Mete'nin Selin"e aldığı elbise
Selin'in ağzındanBir insanı ney olgunlaştırır sizce? Veya bir çocuk neler yüzünden çocuk olmayı bırakır ya da çocukluğunu yaşayamaz? Doğru tahmin acıları. Bir insan küçük yaşta olgunlaşabilir. Mesela ben annem ve babamın bir daha geri gelmeyeceklerini anladığım zaman olgunlaşmaya başladım. Her insanın acısı başkadır. Mesela 15 yaşında bir kız düşünün babası sabahları kahvede vakit geçirip akşamlarıda içkiyle kafayı buluyor ve arada ailesine şiddet uyguluyor.
Annesi de temizliğe filan gidiyor. Her maaş günü geldiğinde kocası elinden alıyor. Kendisine gelirsek kendiside hem okula gidip hem de çalışıyor yani anlayacağınız çocuk olmayı bırakmış. Başka bir örnek vereyim Mehmet trafik kazası geçirdiği için tekerlekli sandalyeye mahkum hayat yaşıyor. Arkadaşlarıyla koşamıyor, futbol oynayamıyor, okulda da zor zamanlar yaşıyor. Sizce Mehmet nasıl çocuk olabilir? Bunun gibi örnekler çok vardır ama aklıma bir tek bunlar geldi. Ben çocuk olmaktan küçük yaşta vazgeçtim. Annem ve babamı hep bekledim sonra anladım gelmeyeceklerini. Hayattan tad alamadım. Parka giderdim sallıncağa oturup çocuklarını seven anne babaları izlerdim. İzlemek üzücü olsa da onları mutlu görmek hoşuma gidiyordu.Bu yük artık çok ağır geliyordu. Ailemin ölümüne sebep olmak çok ağırdı. Mutlu olduğum zaman kendime lanet ediyorum. Bütün bunların bir kabus olmasını isterdim. Uyandığımda annem babam yanımda olsun güzel vakitler geçirelim istiyorum ama malesef bu yaşadıklarımın hepsi gerçekti. Sadece ailemin beni affettiğini bilmek istiyorum veya benim suçlayıp suçlamadıklarını. Neden ben ölmedim ki o kazada, neden hayata tutundum ki. Şimdi intihar etsem geride kalanları üzecektim. Sevdiğim erkeği, arkadaşlarımı ve abimi. Onlar benim hayata tutunma sebeplerimdi. Hayatımda ilk defa aşkı tadıyordum, tattırıyordu. Onu canımdan çok seviyordum. Sevmekten de vazgeçmeyeceğim tabi.
Sonunda okul bitmişti ve karnelerimizi almıştık ve Ben Teşekkür belgesi almıştım. Derya ve Mete takdir almıştı. Baran ise benim gibi Teşekkür almıştı. Baran ile ikimiz aynıydık ikimizde sevgililerimizden yardım almıştık sınavdan. Nee yardımlaşmak güzel birşey hem sevap sevap. Okulda bittiğine göre artık kafa dinleyebilirdik. Tatile girer girmez plan yapmaya başlamıştık ama nereye gideceğimizi hayla bilmiyorduk. Aaa bu arada bugün benim doğum günüm. 18'ime girecektim artik ve reşit olacaktım genelde doğum günümü kutlamak istemezdim ama teyzemler zorla pasta filan alırlardı. Ama ilk defa doğum günümü kutlamak istiyorum.
Neşeyle odamdan çıkıp kahvaltı masasına oturdum. Eniştem gazete okuyordu, teyzem de çay dolduruyordu mert efendi ise yemeğe odaklanmış gibi görünüyordu.
"eee bugün ne yapıyoruz"
Teyzem: "Bugün mesaiye kalıcam o yüzden yemeğinizi kendiniz yapıcaksınız"
"Peki sen enişte"
Eniştem: "Bu aralar işlerim yoğun o yüzden iş yerinde sabahlayacağım"
"Peki sen kuzen" dedim son umutla
Mert: "Eski sınıf arkadaşlarımla buluşucam bugün" anlaşılan bugün herkesin işi vardı. Yemeğimi yedikten sonra odama çıkıp depresyona girmeye karar verdim. O ara telefonum çaldı arayan Mete'ydi.
"Efendim sevgilim"
Mete: "Sevgilim kardeşim trafik kazası geçirmiş o yüzden babamların yanına gidiyorum haberin olsun diye aradım" sesi çok endişeli çıkmıştı.
"Aaa geçmiş olsun canım. Umarım durumu kötü değildir"
Mete: "Umarım sevgilim. Şimdi kapatmam lazım dönünce görüşürüz"
"Görüşürüz sevgilim" anlaşılan bugün yalnızdım. Derya'yı da aradım o da Baran ile romantik zaman geçiriyormuş. Şuan evde tek başımayım ve mutsuzum. Sonra aklıma abim geldi. Telefonu alıp onu aradım ikinci çalışta açtı. Tabi açmasıyla kapaması bir oldu. Son dediği şey ise

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkı Tatmak
Fiksi RemajaYataktan doğrulup kolumu birleştirdim ve bakışlarımı kapıya dikerek konuşmaya başladım "Sevgilim mi? Sevgilin olmam için çıkma teklifi etmen gerekmez mi" dedim yüzümü asarak sonra o da yatakta doğruldu ve yüzümü avuçlarının arasına aldı Mete: "Bu...